İnternet kullanımının artmasıyla cinseli içerikli film izleme alışkanlığının yaygınlaştığı ve kimi kişilerde bağımlılığa dönüştüğü belirtildi. Psikiyatr Ayhan Akcan, cinsel içerikli film bağımlığında tedavi edilenlerin oranının çok düşük olduğu bilgisini verdi.
Amerikan medya ve teknoloji sitesi CNET, internet kullanımının yaygınlaşmasıyla artan yetişkin filmi izleme alışkanlığının kimi kişilerde rahatsızlık olarak nitelendirilebilecek düzeyde bir bağımlılığa dönüştüğünü iddia eden bir haber yayınladı.
Haberde bilim insanlarının cinsel içerikli filmlerin bağımlılık oluşturup oluşturmadığı konusunda anlaşmazlık yaşadığı belirtildi.
Nevada Üniversitesi'nden Davranışsal Bağımlılık Laboratuvarı Direktörü Shane Kraus'un 'Cinsel içerikli film ve görsellerin birçok insan için zor bir durum oluşturduğunu biliyoruz. Bunu nasıl sınıflandırabiliriz? Nasıl tedavi edebiliriz? Hala bunlar üzerinde çalışıyoruz' şeklindeki sözlerine yer verildi.
Yine aynı haberde yer verilen bir araştırmaya göre Avustralyalı yetişkin erkeklerin yüzde 4,4'ünün, kadınların ise yüzde 1,2'sinin kendilerini cinsel içerikli film bağımlısı olarak tanımladığı belirtildi.
Haberde bu oranların ABD'ye uyarlanması halinde ülke genelinde en az altı milyon kişinin cinsel içirekli film bağımlısı olduğunun tahmin edildiği de kaydedildi.
Peki Türkiye'de durum ne?
Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem'in haberine göre, Psikiyatr Dr. Ayhan Akcan, kendisine de bu sorunla alakalı birkaç hastanın geldiğini belirtti.
Akcan'a göre bu durum öncelikli olarak bir bağımlılıktan ziyade 'dürtü kontrol bozukluğu' olarak nitelendirilebilir. Bu tanımın daha doğru olduğu düşüncesinde olduğunu kaydeden Akcan, 'Bunun benzerleri kumar oynamada da var, aşırı alışveriş yapmada da var, yalan söylemede de… Bir haz ilkesi var. Kişi, bilinç dışı olarak sırf o heyecanı yerine getirmek, bu duyguyu yaşamak için ona giriyor' dedi.
Eskiden de cinsel içerikli film bağımlılığı olarak nitelendirilen vakaların olduğunu anımsatan Akcan, günümüzde internetin yaygınlaşmasıyla birlikte daha da arttığını ve özellikle gençler arasında daha sık görülen bir sorun olduğunu kaydederek, 'Ancak Türkiye'ye dair bir oran vermek zor. Çünkü bu konuda bir araştırma yok' diye konuştu.
'Cinsel içerikli film bağımlılığının tedavisi çok kolay da değil' diyen Akcan, gerekçesini şöyle açıkladı:
'Cinsellik bir agresyondur. Cinsellikle ilgili bir dürtü kontrolü de zordur. Bu nedenle burada başarı ortalaması çok düşüktür. 100 vakadan ancak ikisinde sonuç alınabilir. 98'i böyle devam eder. Burada uyaran önemli. Cinsel içerikli film izlemekte kullandığı telefon, internet gibi imkanların kolay ulaşılabilir olması da etkenlerden biri.'
'Ben cinsel içerikli film bağımlısıyım' diyerek kendiliğinden tedaviye gelenlerin pek olmadığını da aktaran Akcan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
'Çoğu kişi bağımlı olduğunun bile farkında değil. Cinsel içerikli film bağımlısı olanlar kendiliğinden değil, çevrelerince bu sorunları fark edilip, yakalandıkları zaman tedaviye geliyor. Daha çok gençlerde oluyor bu da. Anne baba çocuğunun yakalıyor getiriyor. Ya da evli çiftlerde oluyor. Çoğunlukla kadın eşini yakalayıp getiriyor.'Cinsel içerikli film bağımlılığının kadınlarda da görüldüğünü söyleyen Akcan, 'Bu işin genci yaşlısı, inançlısı inançsızı yok. Her yaş grubunda ve her sosyal kesimde görülebiliyor' ifadelerini kullandı.
Peki bir kişinin cinsel içerikli film bağımlısı olduğu nasıl anlaşılır? Akcan, bunları şöyle sıraladı:
İzlemediğinde huzursuzluk, sıkıntı ve baş ağrısı gibi belirtiler hissediyorsa
Bu alışkanlık sosyal ve aile ilişkilerini etkilemeye başladıysa
Artan bir şekilde cinsel içerikli film izlemeye zaman ayırıyorsa ve bu zamanının ciddi bir kısmını alıp işlerinde bozulmaya neden oluyorsa…
Akcan, tedavi için birinci yapılması gerekenin bağımlının cinsel içerikli film izlemek için kullandığını aletlere ulaşabilmesinin engellenmesi ve sınırlandırılması gerektiğini belirterek, 'Telefonla izliyorsa telefona, internet bağlantılı televizyondan izliyorsa buna ulaşımı tedavi süresince ailesince engellenmeli sınırlandırılmalıdır' diye konuştu.