'Milli Eğitim'in müzik müfredatından da tamamen çıkartılmış olduğumu dün bir gazete makalesinden öğrendim. Müzik / ya da batı müziği / ya da klasik batı müziği / hatta Türkiye'de çağdaş müzik gibi konular çok şükür müfredatta duruyor. Orada bir sorun var. Geçen isimler listesinde herkes var, şefler, besteciler ... ben yokum, benim beraber çalıştığım değerli Türk müzisyen meslektaşlarım da yok. Bu acı verici bir ayrımcılıktır . Şimdi burada 'neden ben yokum?' gibi bir konuyu ne kendime ne başkasına yediremem, yoksam yokumdur, mesela hak etmemişimdir yokumdur. Konumuz bu değil. Bunun neden olduğunu tek bir açıklama ile öğrenmek isterim. Saygun'un Yunus Emre Oratoryosu'nun tavsiye edildiği, Nazım Oratoryosu'nun edilmediği, Selman Ada'nın operalarının tavsiye edildiği Fazıl Say eserlerinin edilmediği, İlhan Usmanbaş, İlhan Baran, Muammer Sun, Turgay Erdener gibi nitelikli bestecilerin adı bile geçmiyorken, pek bir şeyini bilmediğimiz bazı müzisyenler...'
en büyük gurur kaynaklarımızdan biri bu adam. nerde bi konuşmayı bilmeyen, saygısız cahil varsa onun peşindeyiz.
Eğitimin de resmi olarak içine edildi, daha ne beklenebilir ki?
her şeyi geçtim dünyaya rezil oluyoruz be! gerçi zaten ne saygınlığımız kaldı ne adımız. tişikkirlir akp