Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait "Go Türkiye" platformunun Twitter'da paylaştığı reklam filmi, tepkilerin çığ gibi büyümesi üzerine kaldırıldı bildiğiniz üzere.
Hala da tepki gelmeye devam ediyor, iş çığırından çıktı artık diyebiliriz!
Herkes bu reklam filmi ve maskeler için "Bu kadarına da pes!" derken, iletişim profesörü yani bu işlerin uzmanı olan Ali Atıf Bir'den şöyle bir yorum geldi:
hep birlikte iflas edebiliriz sorun yok bence halk zaten iflas etti biraz da zengin otel sahipleri iflas etsin turistlerin gelip minik pansiyonlara para kazandırmadığı aşikar oralar yerli turistin yeri.
Eğer turizm çok kötü geçerse iflas edeceğimiz gerçek ama bu durum turisti ikna etmek için hükümetin halkını aşalayıcı bir reklam filmi yapmasını meşrulaştırmıyor. Normal bir prof. Türkiye neden turizm gelirlerine muhtaç durumda kaldı diye sorar mevcut durumla ilgilenir. Halkın kendisini aşağılanmış hissetmesiyle ilgili şuursuzca yorum yapmaz.
Ek olarak şunu da belirtmek isterim isminin başında prof. doç. gibi ünvanlar olan insanların sokaktaki herhangi bir vatandaştan farksız boş bir balon olduğunu sözlerine itibar edilmemesi gerektiğini üniversiteye gittiğimde anladım. Malesef ki torpille, göz yumulan intihallerle, iktidar ilişkileriyle bu ünvanları kazanan kişilerin, kendilerine araştırmayı değil sahip oldukları itibarsızlaşmış bu ünvanları, kendilerine bu ünvanı veren iktidar sahiplerinin yaptıkları yanlışları meşrulaştırmak için kullanmaları şaşırılacak bir durum değil diye düşünüyorum.
hep birlikte iflas edebiliriz sorun yok bence halk zaten iflas etti biraz da zengin otel sahipleri iflas etsin turistlerin gelip minik pansiyonlara para kazandırmadığı aşikar oralar yerli turistin yeri.
İnsanlık onurumuzdan vazgeçip senin gibi karaktersiz olacağımıza iflas edelim daha iyi, neticemin profesörü...
Eğer turizm çok kötü geçerse iflas edeceğimiz gerçek ama bu durum turisti ikna etmek için hükümetin halkını aşalayıcı bir reklam filmi yapmasını meşrulaştırmıyor. Normal bir prof. Türkiye neden turizm gelirlerine muhtaç durumda kaldı diye sorar mevcut durumla ilgilenir. Halkın kendisini aşağılanmış hissetmesiyle ilgili şuursuzca yorum yapmaz. Ek olarak şunu da belirtmek isterim isminin başında prof. doç. gibi ünvanlar olan insanların sokaktaki herhangi bir vatandaştan farksız boş bir balon olduğunu sözlerine itibar edilmemesi gerektiğini üniversiteye gittiğimde anladım. Malesef ki torpille, göz yumulan intihallerle, iktidar ilişkileriyle bu ünvanları kazanan kişilerin, kendilerine araştırmayı değil sahip oldukları itibarsızlaşmış bu ünvanları, kendilerine bu ünvanı veren iktidar sahiplerinin yaptıkları yanlışları meşrulaştırmak için kullanmaları şaşırılacak bir durum değil diye düşünüyorum.