Uzun yıllık veriler açısından bu senenin son derece ekstrem olduğunu kaydeden Ödemiş,
“Tüm Türkiye genelini düşündüğümüz zaman 1990’lı yıllarda yaklaşık 650 mm olan yağış miktarları son dönemde 570 mm’ye kadar düşmüştü. Uzun zamandır görmeyi beklediğimiz bir yıl yaşadık. Bu bizim için önemli.
Nereden baksanız uzun yıllık ortalamalarda dekarda 80 ton su kaybının yaşandığı bir dönem yaşıyorduk. Bu sene düşen yağışlar ile birçok bölgede barajlar, göller, göletler doldu.
Bu durum özellikle uzun geçecek yaz mevsimi açısından çiftçinin ya da kentsel ihtiyaç duyulan suyun karşılanabilmesi için kısmen de olsa yeterli. Şunu unutmamak lazım, bu sene gördüğümüz yağışta hiçbir zaman bizim 2000’li yılların başında ya da 1990’ların ortalarında gördüğümüz yer altı su seviyelerine dönmemize neden olmayacak.
Düşen yağış miktarı fazla gibi gözükse de buna asla aldanmamak gerekir çünkü su kullanım alışkanlıklarımızda bir değişime gitmediğimiz sürece su sorunu sürekli karşımıza çıkacak. Özellikle tarımsal sulamada kullandığımız suyun miktarını kesinlikle azaltmamız lazım. Sanayi ve kentsel kullanıma baktığımızda suyu en fazla tarım sektörünün kullandığını görüyoruz. Toplam kullanılabilir suyun tek başına yüzde 73'ünü tarım kullanıyor' dedi.