Prof. Dr. Naci Görür: 'Doğu Anadolu Fay Hattı Uyandı, Endişeliyim'

Elazığ depreminin uyarısını aylar öncesinden yapan Prof. Dr. Naci Görür, Doğu Anadolu fay hattının uyandığını belirterek 'Kuzey Anadolu fayına verdiğimiz önemi artık Doğu Anadolu fayı üzerine de yöneltmek gerekiyor' dedi. Görür, Malatya, Adıyaman ve özellikle de 1500'lü yıllardan bu yana büyük depremin olmadığı Kahramanmaraş'ın Türkoğlu yöresine dikkat çekerek, Elazığ depremi sonrasında bu bölgelerdeki stresin daha da artmış olabileceğini söyledi. Görür, yetkilileri şimdiden önlem almaya çağırdı.

Prof. Dr. Naci Görür'ün Elazığ depremi sonrasındaki uyarıları 🎥

CNN Türk'te Elazığ depremi ile ilgili konuşan Naci Görür şunları söyledi:

'Şimdi bu 6.8'lik deprem yer bilimciler açısında şunu ifade ediyor; Uyumakta olan uzun dönemdir aktif olmayan Doğu Anadolu fayının uyanışını gösteriyor. Bu fay boyunca tarihi süreçte büyük depremler var.' 

Sunucunun 'Siz daha önce bu ekranda nokta atışıyla Sivrice'yi göstermiştiniz doğru mu?' sözlerine ise;

'Evet. Burayı işaret etmiştim ama burada deprem benim özel yetenek sahibi olduğumu göstermiyor. Her yerbilimci bunu bilebilirdi. Nitekim bu fayın uzun süredir deprem üretmediğini yerbilimciler biliyorlardı. Tarihi depremlerlede buradaki  tektonik deformasyonun artışı nedeniyle, stresin birikimiyle ben olabilecek yerleri söyledim. Bunlardan biri de Sivrice'ydi, nitekim burada oldu. Ama şimdi aynı fay üzerinde yine deprem olma olasığı bulunan başka yerler de var. Örneğin Kahramanmaraş'ın Türkoğlu yöresi. Orada en son deprem 1513'te oldu. Dolayısıyla uzun bir süre geçmiş. Orada da deprem olabilir.' yanıtını verdi.

"Bu fay da artık Kuzey Anadolu fayına benzer davranışlar gösterebilir"

Elazığ depremi ile Doğu Anadolu fayının harekete geçtiğini söyleyen Naci Görür, bu fayın da bundan sonra Kuzey Anadolu fayına benzer davranışlar gösterebileceğini ifade etti. 

Görür şöyle konuştu:

'Bununla şunu demek istiyorum. Kuzey Anadolu fayı ile Doğu Anadolu fayı Karlıova'da birleşiyorlar. Kuzey Anadolu fayı 1939-1999 arasında 7'den büyük çok sayıda deprem üreterek enerjisini boşalttı. Yani 1939, 1942, 1943, 44, 57, 67 ve 99. Yani 20'nci yüzyılda belirli bir deprem silsilesi ile enerjisini boşalttı. Kuzey Anadolu fayı enerjisini boşaltırken Doğu Anadolu fayı büyük ölçüde uykuda idi. Halbuki biz bu fayın üzerinde de 1823, 1893, 1874, 1875'te yine 7 ve 7'den büyük depremler olduğunu biliyoruz.'

"Kuzey Anadolu fayına verdiğimiz önemi bundan sonra Doğu Anadolu fayı üzerine de yöneltmek gerekebilir."

Elazığ'ın ardından Doğu Anadolu fayının, Kuzey Anadolu fayına benzer şekilde büyük depremler üreterek enerjisini boşaltabilecei uyarısı yapan Görür; 

'Bu ne demektir. Kuzey Anadolu fayına verdiğimiz önemi ve dikkati bundan sonra Doğu Anadolu fayı üzerine de yöneltmek gerekebilir.' ifadelerini kullandı.

"Bu faylar stresi transfer edebilirler"

Sunucunun 'O halde tehlike hâlâ geçmedi?' sorusu üzerine Görür şunları söyledi:

'Doğa Anadolu fayı 1822'den başlayıp da 1894, 93, 74, 75'te hep 7 mertebesinde depremler üretmiş. Bu fay harekete başladığına göre ister istemez böyle bir düşünce insanın zihninde doğuyor.' 

Doğu Anadolu fayı gibi doğrultu atımlı fayların kırıldığı zaman genellikle kendi doğrultusu boyunca enerjiyi ve stresi transfer edebildiklerini söyleyen Görür;

'Tıpkı 99 Gölcük depreminde olduğu gibi. Gölcük depremi olduktan sonra enerjinin bir kısmı Düzce'ye transfer edildi. Bir ay sonra Düzce kırıldı. Bir kısmı da Marmara'ya transfer edildi, şimdi de Marmara kırılmayı bekliyor.' dedi.

"Bu bölgelerde biriken enerjiyi daha da artırmış olabilir"

Elazığ depreminin ardından yetkilileri uyaran Görür;

'Bu depremden sonra özellikle Palu - Bingöl arasına veya Sivrice Gölü - Malatya - Adıyaman - Çelikhan yöresine hatta Kahramanmaraş yöresine artık dikkatli bakmak lazım. Oralara da stres transferi olmuş olabilir. Zaten orada birikmiş olan enerjiyi, yükü daha fazla da artırmış olabilir. Kırılması bakımından hassas hale getirmiş olabilir.' dedi.

Sunucunun 'Batı'yı beklerken Doğu kırıldı, buraya da çok dikkat etmemiz gerekiyor?' sorusuna Görür;

'Kuzey Anadolu Fayı 20'nci yüzyılda büyük ölçüde enerjisini boşalttı. Şimdi Marmara'yı bekliyor. Marmarayı da kırdığı an boşalacaktır enerjisi. Ondan sonra tekrar enerji biriktirmeye devam edecektir. 

Kuzey Anadolu fayı çalışırken Doğu Anadolu fayı uykudaydı.Bu yeni uyandı. Onun için Sivrice depremi yerbilimciler açısından daha dikkat edilmesi gereken bir depreme dönüştü.' yanıtını verdi.

"Böyle bir durumda ben rahat değilim"

'Palu ve Bingöl'e doğru olan kesim, ayrıca Sivrice'den Adıyaman yöresine doğru olan bölgeye stres transferi iletilmiş olabilir. Net olarak bilmiyoruz ama dikkatli olunması gerek.' diyen Görür şöyle devam etti:

'Kahramanmaraş'ın Türkoğlu yöresinde en son deprem 1513'te oldu. Şu an 2020. Anaormal bir zaman geçmiş. Burada 1513'te 7.4 büyüklüğünde deprem var. Burası da depreme gebe bir yer. Buralara da dikkat etmek lazım. Ne yapacağız? Şimdiden zarar azaltıcı önlemlere başvuracağız.

Sunucunun 'Böyle bir kırılma rahatlama mıdır başka depremlere işaret midir?' sorusuna ise Görür'ün yanıtı şöyle oldu:

'Elazığ ve çevresinde bir rahatlama oldu. Enerji boşaldı. Ama yerbilimci olarak biz rahatladık mı? Hayır. Doğu Anadolu fayı belki de bir uyanış içerisinde. İlk belirtisini verdi. Belki belirli bir periyotta, nasıl 39-99 arasında 7'den büyük 7 deprem üretti, belki bu fay da başlayacak deprem üretmeye. Böyle bir durumda ben rahat değilim. Dolayısıyla yöneticilerin bu fayın aktif bir fay olduğuna dikkat ederek, şimdiden önlemleri almaları lazım.'

Naci Görür'ün 6 Ekim 2019'da Elazığ-Sivrice'yi işaret ettiği açıklamalar, deprem sonrası sosyal medyaya damga vurmuştu. 👇

Naci Görür Aylar Önce Elazığ'ı İşaret Etmişti: 'Uyarılarım Dinlenmedi, Tıpkı İstanbul'da Olduğu Gibi'

Prof. Dr. Görür, Doğu Anadolu fayına ilişkin endişelerini daha önce de dile getirmişti 👇

Prof. Dr. Görür, Elazığ depremine ilişkin analizini Twitter'dan paylaşmış ve Doğu Anadolu fayının (DAF) birikmiş enerjisini boşaltmak için başka depremlere yol açabileceği endişesini dile getirmişti. 

DAF'ın yaklaşık 600 kilometre uzunluğunda, sol yönlü ve doğru atımlı olduğunu kaydeden Görür'ün, analizi şu şekildeydi:

'1-Bu depremin olduğu yerde 1874 yılında 7.1, 1875’de 6.7 büyüklükte iki deprem olmuş.

2-Bu depremden sonra Sivrice-Bingöl ve Sivrice-Pütürge-Çelikhan arasına özellikle dikkat edilmelidir.

3-Deprem hattı üzerindeki kırsal yerleşim alanları yapı stoku bakımından deprem güvenli değildir. Bu bakımdan yapısal hasar fazla olabilir. İnşallah can kaybı fazla olmaz. Şu an itibariyle köylere henüz ulaşılamadığı için doğru hasar tespiti yapmak mümkün değildir.

4-Bu deprem kanaatimce endişe vericidir. DAF uzun zamandır sessizdi. Şimdi uyandı. Kuzey Anadolu Fayı (KAF) gibi davranacağından endişe ediyorum. Biliyorsunuz KAF 20. asırda 1939-1999 tarihleri arasında çok sayıda 7’nin üzerinde deprem üreterek enerjisini boşalttı (İstanbul hariç). Aynı şeyi belirli bir süreçte DAF da yapabilir. Nitekim bu fay boyunca;

  • 1513 Maraş civarı 7.4; 

  • 1872 Amanos, 7.5; 

  • 1874 Sivrice-Palu arası 7.1; 

  • 1875 Sivrice 6.7; 

  • Çelikhan 7.1. 

Gördüğünüz gibi bu depremler üzerinden bir hayli zaman geçmiş.'

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
YORUMLAR
26.01.2020

Umarım birileri artık sayın profesörü dikkate alır.

Pasif Kullanıcı
26.01.2020

ne alması ya..bir kaç gün sonra gündem değişir.ve unutulur bir dahaki depreme kadar.

26.01.2020

Gül gibi uyuyan yılanı uyandırdın

"Bu ne demektir. Kuzey Anadolu fayına verdiğimiz önemi ve dikkati bundan sonra Doğu Anadolu fayı üzerine de yöneltmek gerekebilir." ifadelerini kullandı." yazık ki konuşmaktan başka bir önem arzedemiyoruz.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ