'Bütün Marmara bölgesi kırmızı fay ağıyla örülmüş. Bu faylar canlı faylar. Canlı fay demek, bu fayların sağında solunda bloklar belli ölçüde hareket ediyor. Hareket demek bu faylara tektonik yük/stres bindiriyor. Bu fayların herhangi birinde takılan yerler deforme oluyor, ta ki deprem üretinceye kadar. Kuzey Anadolu’nun kuzey fayı Marmara fayı diyoruz. Bu fay güneyden daha aktif. Güney kolu da aşağı yukarı Gölcük’ün 50-60 kilometre ötesinde. Oradan ikiye ayrılıyor.
Kuzey kolu Marmara’nın altından Yunanistan’a devam ediyor. Güney kolu İzmit, Gemlik, Erdek civarından Biga yarımadasında kollara ayrılarak bir güney kol meydana getiriyor. Bu faylar boyunca belirli hareketten dolayı tektonik yük, stres biriktiği için bunların hepsi yüklenmiş vaziyette. Biz depremi büyük olasılıkla Adalar fayı ile Kumburgaz fayı üzerinde bekliyoruz. Aşağı yukarı 43 kilometre bir fay bu.
Tekirdağ fayında tartışma var; kırıldı mı, kırılmadı mı diye. Twitter’da anlatmak istediğim bazı araştırmacıların yaptığı çalışmaya göre bu fayın güneyindeki blokta stres yoğunluğu kuzeye nazaran 10 gibi fazla olacak, buranın jeolojik yapısı gereği. Kuzeyden daha fazla hasar verebilir. Takipçilerimin sorusu üzerine, buradaki yöneticileri de uyarmak için; Bursa, Yalova, Gemlik Bandırma, Biga depreme hazırlanmalı. Deprem güneyde olmasa bile vereceği hasar kuzey bloğundan fazla olabilir.'
olursa Ekrem İmamoğlu yüzünden oldu derler..
Benim düşünceme göre kentsel dönüşüm için devletin bütçe ayırması lazım. Kentsel dönüşüm yaptırmak istesen müteahhitler daire başı en az üç yüz bin lira para istiyor. Vatandaşın bunu karşılayacak bütçesi olmadığı için mecbur 30-40 senelik depreme karşı dayanıksız binalarda oturuyor. Bunun özel sektöre bırakılmaması lazım. Komisyonlar oluşturulmalı. İnsanlara yük olmadan depreme dayanıksız yapıların tespit edilip ücretsiz olarak yenilenmesi lazım. Burada fırsatçılıkta çıkabilir. Bunun önüne geçmek için her kişinin 1 evi yenilenir. Yenilenen evlere 5-10 yıl satış yasağı getirilebilir.
sus be açma şom ağzını ...