Prof. Dr. Esergül Balcı: 'Türkiye'de Yaklaşık 1 Milyon Çocuk Tarikatların Elinde'

Uşşaki Tarikatı lideri Fatih Nurullah'ın 12 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarıyla birlikte Türkiye'deki tarikat ve cemaat yapılanmaları yeniden tartışılır hale geldi. 

Tarikatların eğitimdeki rolüne ilişkin çalışma hazırlayan Prof. Dr. Esergül Balcı, Türkiye'deki tarikat gerçeğine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Balcı, Türkiye’de bir milyon civarında çocuğun tarikatların elinde olduğunu söyledi.

Tarikatların eğitimdeki rolünü araştırdığı “Eğitimde Tarikat ve Medrese Gerçeği” adlı çalışma nedeniyle hakkında Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’nce soruşturma açılan ve emekliliğini isteyen Prof. Esergül Balcı, Cumhuriyet'ten İpek Özbey'e çalışma ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

"Terör kadar ciddi bir ulusal güvenlik sorunu"

Tarikat çalışması için bir yıl hazırlık ve inceleme yaptıklarını, tarikat yurtlarında kalan öğrenciler ve aileleriyle de görüştüklerini belirten Balcı şunları söyledi: 

'Sonuçlar karşısında biz de hayrete düştük. İstanbul’daki tarikat ve kollarının Kuran kursu adı altında binlerce çocuğa eğitim verdiğini tespit ettik. Bu çocukların bir kısmı okul çağında bile değildi. Taşrada durum aslında daha vahim.  

Taşrada devlet eğitimden kademe kademe çekilmiş. Bazı bölgelerde okullar kapatılmış. Yoksulluk ve sahipsizlik nedeniyle aileler çocuklarını tarikatlara teslim etmiş. Yarın bu çocukların hangi amaç için nasıl kullanılacağı meçhul.

Bu durum terör kadar ciddi bir ulusal güvenlik sorunudur. IŞİD’e katılanların çoğunun Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden olduğunu mahkeme kayıtlarından biliyoruz.'

Özbey'in tarikatlara ilişkin soruları ve Prof. Balcı'nın yanıtlarından öne çıkan bölümler şu şekilde:

Türkiye’de aşağı yukarı kaç çocuk tarikatların elinde?

'Yaptığımız araştırmaya göre, Türkiye’de bir milyon civarında çocuğun tarikatların elinde olduğu sonucuna ulaştık. Çoğunluğu yoksul ailelerden geliyor. Çaresizler. Özellikle büyük şehirlerin varoşlarında yaşayan, kırsaldan gelen, dinsel ve geleneksel değerlerle çocuklarını koruyabileceğini zanneden ailelerin çocukları.'

Hangi saiklerle tarikatlara veriliyorlar?

'Öncelik ekonomi. Kalabalık ailesinin karnını zar zor doyuran ebeveynler çocuklarını tarikata verince, bir boğaz eksiltmiş oluyor. Sonra “Oğlum-kızım büyükşehirde kapılıp gider, kötü yola düşer, dininde imanında büyüsün” diye düşünenler var. Bir de geldikleri çevredeki hemşerilerinin yönlendirmesi söz konusu. Bu insanlar kentte tutunamamanın ezikliğini ve ekonomik yetersizliklerinin sıkıntısını “hiç değilse çocuğumuz parasız eğitiliyor” düşüncesiyle azaltmaktadırlar. Bu durum bir yerde “çaresizliğin çaresi” halini almıştır.'

Aldıkları eğitim ne?

'Eğitimlerin çoğu Arapça ve Kürtçe. Tavizsiz bir itaat ve metafizik bir hayal âlemiyle soslanmış eğitim veriliyor. Hiçbir bilimsel ve rasyonel öğenin bu eğitimde yeri yok. Hiçbir şey sorgulanamaz. Peygamberlere özgü mucizeleri olduğunu iddia ediyorlar. Sohbetlerde çocuklara anlatılan ya da izlettirilen propagandalarla bu durum perçinleniyor. Dinimiz gerçekleri ile ilgisiz bir eğitim.'

Kaç tarikat var Türkiye’de?

'Türkiye’de belli başlı 30 tarikat silsilesi ve bunların 400 kolu bulunuyor. Sadece İstanbul’da 448 tekke faaliyetlerini açıktan sürdürüyor. Çoğunluğu İstanbul, Siirt, Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Batman, Van, Hakkâri, Şırnak, Ağrı, Muş, Bitlis, Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere 800’ün üzerinde faal medrese var. Üstelik büyük şehirlerde kaç apartman medresesinin faaliyette olduğu bilinemiyor.'

Peki, ne yapılmalı?

'Tarikat ve cemaatler, kapatılsın demek en kolayı ancak “Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması” yasası halen yürürlükte, yani zaten kapalı olmaları gerekiyor. Sorun Türkiye’deki pek çok konuda olduğu gibi uygulamada. Devlet görüp de görmezden geliyor, çoğu dernek ve vakıf çatısı altında olduğu için. Üstelik şeyhlerin çoğu röportaj veriyor, devlet adamları ile görüşüyor. Öncelikle yasaların uygulama sorunu giderilmelidir.

Tarikat ve cemaatler, özellikle devletin yetersiz kaldığı alanlarda ortaya çıkıyorlar. Doğa boşluk kaldırmaz, hemen başkaları tarafından doldurulur. Ortaya çıkan boşluğu devlet, doldurmalıdır. Eğitim politikaları savrulmalardan kurtarılarak herkese eğitim hakkı, yurt, burs olanağı sağlamalı; laik, çağdaş, bilimsel, sorgulayıcı, özgür düşünceye sahip insan yetiştirilmelidir. Kısaca, anayasamızın 42. maddesi ile 1973 tarih ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu gerçek anlamda uygulanmalıdır. Tabii her şeyden önemlisi, din-siyaset-eğitim ilişkisine son verilmelidir.'

Röportajın tamamına buradan ulaşabilirsiniz...

Popüler İçerikler

Ünlü Restorandaki Bir Buçuk Porsiyon Adana Kebabının Hesap Tutarı Dudak Uçuklattı
Münevver Karabulut'u Vahşice Öldüren Cem Garipoğlu'nun İntiharının Öncesindeki Son Görüntüleri Ortaya Çıktı
Cumhurbaşkanlığı Uçağını Kullanan Gazeteci Emin Pazarcı'dan Olay Yaratan Paylaşım: "Höst, Helaldir Helal"
YORUMLAR
14.09.2020

Yani niteliksiz evlilik sonucu anne baba olmuş en az bir milyon çift var.

14.09.2020

Tarikatlar elinde yetiştirilen 10 gençten 8'i sonraki hayatına dinden soğumuş ve uzaklaşmış vaziyette geçiriyor. Kendimden biliyorum.

14.09.2020

Çırılçıplak bir şekilde dünyaya gelen insan seçmediği din, ırk, mezhep için tüm hayatını bu doğrultuda geçiriyor. ''X'' olarak doğmasaydım araştırıp seçip yine ''X''i seçerdim diye yalanlar atıyor birde. Bu tarz sınıflandırmalara sahip olmayan, hayatının merkezine medeniyeti, anlayışı ve refah bir hayatı yerleştiren toplumların ne kadar güzel yaşadığını imrenerek izliyoruz. Kanımca bu coğrafyalar bilinçli bir şekilde oluşturulmuş,potansiyel köle olarak kullanılıyor. Daha iyisini değil de hep kötüyü örnek alarak şükür eden şükründen onu köle olarak kullanan köleliğinden gayet memnun. Bu sadece bir inanç değil bu bir coğrafyanın katledişidir, gerçek islam buda değilse nedir? Gerçeği gören arkadaşlar bi zahmet o coğrafyayı oluşturabilir miyiz? İskandinav ülkeleri yerine orta doğuya göç hayalleri kurduğumuzda gerçekliği tekrar tartışabiliriz.

TÜM YORUMLARI OKU (27)