Sansasyon yaratan açıklamalarıyla gündemden düşmeyen iç hastalıkları ve kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, son olarak Ayşe Arman’a verdiği röportajda kaya tuzunun tansiyonu yükseltmediğini, aksine düşürdüğünü söyledi ve ortalık karıştı.
Hem röportaja hem de sosyal medyadan gelen tepkilere yakından bakalım…
Fotoğraf: Emre Yunusoğlu
Modern tıbba inanmadığını açık bir şekilde dile getiren ve bağımsız bir hekim olarak mesleki hayatına devam ettiğini belirten Prof. Dr. Canan Karatay, tek hayalinin sağlıklı bir toplum ve sağlık bir gençlik olduğunu söylüyor. Hastalıkların ilaç eksikliğinden değil, vücuttaki temel bozukluklardan kaynaklandığını belirtiyor ve ekliyor: “Tıp, bilim değildir, sanattır ve bu sanatın objesi insandır. Tıp, bilimi ve teknolojiyi, kendi sanatı için kullanır. Tıp İbni Sina’dan, Hipokrat’tan beri aynı insana hizmet eder. Beden ve ruh sağlığı olarak aynı insana, aynı problemlere... Değişmez bu. Üzüntüler, sevinçler, ölümler, doğumlar değişmez. Ne değişir? Teknoloji ilerler. Amaaaa teknolojinin ilerlemesi de ‘modern tıp’ demek değildir.”
Prof. Dr. Canan Karatay üç senedir üzerinde çalıştığı kitabı ‘Gerçek Tıbbın 10 Şifresi’nde mikro besinleri anlattığını belirterek şöyle devam ediyor: “Nasıl saçımız, tırnağımız uzuyor, artık kanıtlandı ki vücudumuzdaki bütün hücrelerimiz -beyindeki, gözdeki, burundaki, gırtlaktaki, memedeki, karaciğerdeki, akciğerdeki, prostattaki, midedeki, tiroitteki, bütün organlardaki- bir taraftan ölüyor, bir taraftan yenileniyor. Nasıl keselendiğimiz zaman derimiz gidiyor, ‘ölü deri’ diyoruz, altından canlısı çıkıyor. Hücreler de öyle. Yenilenirken bütün hücrelere doğal, sağlıklı malzeme sunulursa, vücut kendini toparlıyor. Ama bu vakit alıyor. Ben işte bunu anlatmaya çalışıyorum. İlaçlar bunu katiyen düzenlemiyor. Bizim ihtiyacımız olan, doğru beslenme, temiz hava, toksik olmayan, kimyasallardan ve zehirlerden uzak gıdalar ve doğal bir yaşam tarzı.”
“Günümüzde peynir-ekmek gibi antidepresan kullanılıyor. Tabii ki işe yaradığı da oluyor ama kişiliği bozduğu, intihara sürüklediği de oluyor. Ben iki aile büyüğümü de antidepresan yüzünden kaybettim. Biri abimdi, intihar etti. Babamı kaybettiğimizde, o 25, ben 24 yaşındaydım. Tıp öğrencisiydik. Herkes babasını kaybedince üzülür, biz de çok sarsıldık. Abim depresyona girdi. Bu da normal. Normal olmayan, depresyon yaşıyor diye dönemin en önemli hekimlerinin ona üç ayrı antidepresan vermesi. Ve o ilaçlar onu kötü etkiledi, sonunda da intihar etti. Diğer aile büyüğüm de halamın oğluydu. O da antidepresan kullanıyordu. Bağırsak felci oldu.”
Gerçek tıbbın on şifresinden birinin de tuz olduğunun altını çizen ve kaya tuzunun önemine değinen Prof. Dr. Canan Karatay, sofra tuzunun tehlikeli olduğunu söylüyor.
“Kaya tuzunda hem sodyum hem klorür var. Ve vücudumuzun, kemiklerimizin, eklemlerimizin ve bütün organların, hormonların çalışması için gerekli olan mineraller... Ama sofra tuzunda bunlar yok. Tehlikeli olan o. Ayrıca içinde katkı maddesi de var. Akışkanlığı sağlasın diye alüminyum konuluyor.”
Röportajda Ayşe Arman’ın kaya tuzunun tansiyonu yükselttiği ve ödem yaptığıyla ilgili sorularına şöyle yanıt veriyor: 'Aksine düşürür! Çünkü tansiyonun yükselmesi, bu minerallerin vücuda tam girmemesinden. Kitapta bunu verilerle açıklıyorum. Tansiyonu yükselten şeker ve insülindir. Hayır yapmaz! Ödemi yapan karbonhidrat.”
OKUYUN CANAN KARATAYIN YAZDIKLARI AVRUPA VE DÜNYA ÇAPINDAKİ ÜNİVERSİTELERDE BİLE İTİBAR GÖRÜYOR ,KALDIKİ KADININ YAŞI KAÇ BAŞI KAÇ ULAN BU KADIN PARAYI,PULU NE YAPSIN AMINA KODUMUN DANGALAKLARI ,KENDİNİ ,TIPPA ADAMIŞ BİR KADINA YORUM YAPMAK NE HADDİNİZE , KAPİTALİST AMERİKAN ŞİRKTETLERİNE SAVAŞ AÇAN TEK KADINDIR TÜRKİYEDE , BU KADIN İTİBARSIZLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR , UYAN TÜRKİYE DİŞ MACUNUNDAN TUTUN , YEDİĞİNİZ ÇİKOLOTAYA , SÜTE KADAR HERŞEYİMİZE ZEHİR KATILIYOR(BKNZ: Y.F.MISIR ŞURUBU) TÜRK HALKININ SAĞLIĞI UMURSANMIYOR ÖLÜYORUZ ULAN FARKETMEDEN 10 YIL SONRA YARRA YİYEBİLİRİZ ŞUAN ŞEKER FABRİKALARI KAPITILIYOR YEDİĞİMİZ ŞEKER BİLE DEĞİL ,ÇİFTÇİ KALMADI ARTIK , AMERİKAN FABRİKALARI KAZANMAYA DEVAM EDİYOR BİZİM YAPACAĞIMIZ GENÇLİK OLARAK ARAŞTIRMAK, HAKKIMIZI ARAMAK , VE EKONOMİYE CAN KATMAK ,UYANIK OLMAKTIR AKLINIZI BAŞINIZA ALIN DÜŞÜNÜN DÜŞÜNÜN SORGULAYIN
Ya herkes prof. oldu başımıza .Kadın yıllarca okumuş bildiklerini insanlara anlatıyor.Her açıklamasından sonra bunamış diye dalga geçmek de büyük terbiyesizlik Türkiye'de kaç kişi bu kadar bilgi birikimine sahip ? Kadının her lafı olay oluyor .
söylediklerinin hiçbir bilimsel yanı yok. hekim olması da bir şey değiştirmiyor. madem söylediklerinden bu kadar emin, yapsın bilimsel bir çalışma. mesela kaya tuzu kullanan tansiyon hastalarının tuz kullanmayan tansiyon hastaları ile kan basıncı yönünden kıyaslandığı geniş çaplı bir araştırma yapsın. kullandığı yöntemleri, verileri detaylı bir şekilde açıklasın. sonunda ikisi arasında anlamlı bir fark olmadığını duyursun, makale halinde tıp dergilerinde yayınlasın. bilim camiası da kabul etsin tansiyon hastalarına kaya tuzu önersin. ama yapamıyor, niye? çünkü dediği şeyin safsata olduğunun kendisi de farkında. çünkü bir bilim insanı değil dikkat çekmeye çalışan bir şovmen. aman diyeyim tansiyon hastası yakınlarınıza tuz muz yedirmeyin. ne tuzu olursa olsun.