Prof. Dr. Akçay'dan Altılı Masa'ya Sert Eleştiri: "İstenen 'O mu Olsun Bu mu?' Orta Oyunu..."

2023 yılında gerçekleşmesi planlan cumhurbaşkanlığı seçimine yaklaşırken Altılı Masa'nın adayı henüz belli değil. Sosyal medyada da pek çok kullanıcı ise iktidarın aldığı kararlara karşılık muhalefetin yalnızca tweet paylaşmasına tepkili.

Altılı Masa'nın ve muhalefetin, iktidara yönelik olası tepkileri sönümlendirdiğini düşünen isimlerden biri ise Prof. Dr. Ümit Akçay. Twitter'dan Altılı Masa'ya tepki gösteren Akçay ''Siyaseti 'profesyonel bir uğraş' olarak paketleyip vatandaşı siyaset eliti arasındaki kavgayı izlemeye davet ediyor' ifadelerini kullandı.

Karataşlı hem takipçilerine hem de muhalefete iki soru yöneltti: 

• Tarihte, otoriter rejimlerden demokrasiye geçmeyi başaran toplumların kaçı bunu 'aman toplumsal hareketleri işe karıştırmayalım' diyerek, masabaşı sandık hazırlıklarıyla yapabilmiş?

• Türkiye'de bu stratejiyi savunanların tarih bilgisi mi zayıf, siyasi öngörüsü mü?

Prof. Dr. Ümit Akçay paylaşımında şu ifadeleri kullandı: 

'Doğru bir eleştiri. 6'lılar, siyaset kanallarını açmaya çalışmıyor, tam tersi, toplumsal tepkileri soğurarak sönümlendiriyor. Siyaseti 'profesyonel bir uğraş' olarak paketleyip vatandaşı siyaset eliti arasındaki kavgayı izlemeye davet ediyor. Bu strateji, temel olarak 'ekonomik sorunlar iktidarı götürecek' gibi ekonomik indirgemeci ve hatalı bir varsayıma dayanıyor. Başından beri iktidarın ekonomideki hareket alanını küçümseyen bu yaklaşımın hatalı olduğu yazdım, pek çok kişi de belirtti. Muhalif cenahta seçimler yaklaştıkça oluşan panik havası, bu gibi tartışmaların yapılmasına müsait bir ortam yaratmıyor. Aksine sert bir şekilde eleştiriliyor bunları hatırlatanlar. İstenen, o mu olsun bu mu orta oyununu takip etmemiz.'

'Türkiye tarihinin en büyük bölüşüm şokunun yaşandığı bir dönemde 6'lılar yeri göğü sarsacak mitingler yapmak yerine (2001 krizi döneminde büyük işçi/esnaf eylemlerini hatırlayın), herkesi ilgilendiren asgari ücret gibi bir konuyu bile tweet atarak geçiştiriyor. Tıpkı ekonomi gibi siyaset de toplumsal içeriğinden arındırılmış teknik sorunlara/çözümlere indirgeniyor. Siyaset yapmadan Türkiye'nin geleceğini kurmak gibi fantastik bir projeyle karşı karşıyayız. Önümüzdeki seçimler için bunları konuşmak artık anlamsız muhtemelen. Ancak tarih orada bitmeyecek. Son olarak şunu belirteyim: Türkiye'de günün birinde anlamlı bir demokratikleşme olacaksa bu apolitik-teknokratik çözümlerle olmayacak.'