Prestijin Sembolü Rolex’in Kurucusu Hans Wilsdorf’un Başarı Hikayesi! Rolex Nasıl Dünya Markası Oldu?

Günümüz dünyasında, Rolex markasına ait saatler statü ve prestijin simgesi olarak görülüyor. Fakat markanın kurucusu Hans Wilsdorf'un, bir dünya markası olmak için yola çıktığında ne parası ne de bağlantısı vardı. Onun azmi ve yetenekleriyle büyüyen marka iki dünya savaşından ayakta çıkmayı başardı! Gelin, Rolex markasının ardındaki azim ve kararlılıkla dolu bir kuruluş öyküsünü, yoksulluktan lüksün zirvesine çıkan deha Hans Wilsdorf'un hikayesini birlikte ele alalım.

İşte, başlıyoruz...

Dünya çapında prestij ve kalitenin sembolü olan Rolex, Hans Wilsdorf'un azim ve kararlıkla dolu çalışma hayatındaki başarısının zaferidir!

Rolex markasının kurucusu, Hans Wilsdorf, 22 Mart 1881'de Almanya'nın Kulmbach kentinde doğmuştur. Wilsdorf, başarıya ulaşmak için türlü zorluklarla mücadele etmiş bir iş insanıdır. Rolex, bugün dünya çapında prestij ve kalitenin sembolü olarak kabul edilir. Ancak bu başarı, kolay kazanılmış bir zafer değildir.

Wilsdorf’un azim ve kararlılıkla dolu hikayesi, onun bu prestijli markayı nasıl kurduğunu anlatmaktadır. Wilsdorf, genç yaşta ailesini kaybettikten sonra İsviçre'ye taşınmış ve orada saat endüstrisiyle tanışmıştır.

Hayatın zorlu yüzüyle erken yaşta tanışan Wilsdorf, önce annesini sonra babasını kaybetmiş ve amcası tarafından yatılı bir okula gönderildi.

Ancak bu zorlu başlangıç, onun başarısında önemli bir rol oynamaktadır. Yatılı okul, onun azmini ve mücadeleci ruhunu güçlendirdi. Burada arkadaşlık ettiği İsviçreli çocuk, Hans Wilsdorf'un saatler konusundaki merakını pekiştirdi. Ayrıca Wilsdorf, yatılı okulda kısa zamanda kendi kendine yeten bir kişi haline geldi.

Wilsdorf, 19 yaşında İsviçre'nin Cenevre kentinde yeni bir hayat kurdu.

Cenevre, bir inci ihracat şirketinde çırak olarak çalışmaya başladı ve iş hayatının önemli taktiklerini öğrenmek için kendini resmen bu işe adadı. Wilsdorf için işler yolunda gidiyordu. Dönemin en büyük saat şirketlerinden biri olan Kuno Korten'den teklif alarak orada çalışmaya başladı. Fakat, kısa bir süre sonra Almanya'ya dönüp askerliğini yapmak zorunda kaldı.

Askerden sonra da hayallerinin peşinden koşmaya devam etti!

Askerliğinin ardından Londra'ya taşındı ve saat sektöründe kendini geliştirmeye devam etti. İki yıl boyunca bir saat şirketinde çalışarak, kendi saat işini kurma hayalini gerçeğe dönüştürmek için gereken deneyimi kazandı. Bu dönemde, eşi Florence Frances Mae Crotty ile tanıştı ve evlendi.

Wilsdorf, kayınbiraderi Alfred James Davis ile birlikte 1905 yılında, birkaç yıl sonra Rolex olacak olan Wilsdorf & Davis Limited şirketini kurdu.

Kurdukları şirket, İsviçre'den İngiltere'ye saat parçalarını ithal ederek kaliteli saatler üretmeye başladı. Wilsdorf, bilek saatlerinin gelecekte çok daha popüler olacağına inanıyordu. Bildiğiniz gibi onun bu görüşü, saat dünyasında bir devrim yaratmasının önünü açtı.

1908 yılında Rolex markası doğdu!

Rolex ismi, Wilsdorf & Davis Limited için bir ticari marka haline getirdi. Wilsdorf, 'Rolex' kelimesinin her dilde kolayca telaffuz edilebilir ve akılda kalıcı olduğuna inandığı için seçti. 

Rolex, yüksek kaliteli bilek saatleriyle adını duyurdu ve o dönemde zenginler tarafından tercih edildi. Birinci Dünya Savaşı patlak verdi ancak Rolex bu durumdan etkilenmedi ve başarısını artırmaya devam etti.

Birinci Dünya Savaşı, Rolex'i daha ünlü hale getirdi!

Marka, birçok askere kullanışsız cep saatleri yerine çok daha kullanışlı olan Rolex bilek saatleri veriyordu.

Fakat Rolex'in karşısında iki sorun vardı!

Bunlardan biri İngiltere'nin uluslararası sınırlar ötesine mal ihraç eden tüm şirketlere yüksek vergi uygulaması. Diğeri ise, insanların Almanya'ya karşı olumsuz bir tutum takınmasıydı. Fakat Wilsdorf'un bunun için de bir çözümü vardı!

Wilsdorf 1915 yılında şirketin ismini Rolex Watch Corporation Limited olarak değiştirdi.

img.chrono24.com

20'li yıllarda ise Hans, Rolex'i kaşiflerin, sporcuların, yarışçıların, pilotların ve sayısız başarılı insanın kolunda dünyaya tanıtıyordu. Bu sayede başarı, güvenilirlik ve kaliteyle Rolex markası arasında sarsılmaz bir bağ kurulmaya başlandı.

Wilsdorf, 1926'da tarihin ilk su geçirmez bilek saati olan Rolex Oyster'ı piyasaya sürdü.

Markanın su geçirmez Oyster modeli ile atılan bu adım, Rolex'in uluslararası üne kavuşmasını sağladı. Çünkü 1927 yılında Oyster'ın tanıtımı için İngiltere ile Fransa'yı ayıran Manş Denizi'ni yüzerek geçmeye çalışan Mercedes Gleitze'ye sponsor oldu. Rolex, üstün kalitesiyle yenilikçi saatler üretmeye devam etti.

İki dünya savaşından sağlam çıktı: İkinci Dünya Savaşı sebebiyle büyük bir darbe alsa da Rolex yıkılmadı.

Savaş dönemindeki zorluklara sabırla göğüs geren Rolex, savaşın bitmesinin ardından tekrar yükselişe geçti ve saat sektörünü şekillendirmeye kaldığı yerden devam etti.

Hans Wilsdorf, 1944’te eşini kaybetti ve eşini anmak için Wilsdorf Vakfı'nı kurdu!

Savaşların ve yaşanan kişisel acıların ardından Rolex, büyümeye devam ediyordu. 1953 yılında tarihinin en efsane saati olan Rolex Submariner üretildi.

1960 yılında, Rolex'in kurucusu Hans Wilsdorf hayatını kaybetti!

Bu tarihten Rolex, Wilsdorf Vakfı'na devredildi. Wilsdorf’un ölümünün ardından, Rolex, kendini lüks bir marka olarak konumlandırmaya başladı. Bu da Rolex’in bugün bir prestij ve statü sembolü hâline gelmesinin temellerini attı.

Günümüzde hâlâ, Hans Wilsdorf’un çarpıcı hikâyesi, hedeflere giden yolda hiçbir zaman vazgeçmemenin önemini vurguluyor!

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi