Prens Harry, Dax Shepard'la yaptığı bu röportajda özellikle mental sağlığından bahsetmiş...
Prens Harry, Dax Shepard'la yaptığı bu röportajda özellikle mental sağlığından bahsetmiş...
'Açıkçası yirmili yaşlarımın başında, ben bu işi yapmak istemiyorum, burada olmak istemiyorum, bunu yapmak istemiyorum, bu hayat anneme neler yaptı. Bir daha olacağını bile bile nasıl bir aile kuracağım diye düşünüyordum.'
'Meghan canımın yandığını ve kontrolüm dışındaki bazı şeylerin beni gerçekten kızdırdığını görebildi, hemen bana yardımcı oldu.'
'Çaresizlik hissi gerçekten çok kötü bir his. Hayatımda en çaresiz hissettiğim üç anlar şunlardı; ilki annemle arabadayken bizi paparazilerin kovalaması, ikincisi Afganistan'da bir helikopterdeyken, üçüncüsü de eşimle birlikteydi.'
'Terapiye başladığımda sanki kafamı kumdan çıkardım ve iyice salladım. Kendime şöyle dedim; ayrıcalıklı bir konumdasın, şikayet etmeyi ve farklı bir şeyler istemeyi bırak, hayatını farklı bir hale getirmek senin elinde. Bir şeyleri nasıl değiştireceğini, anneni nasıl gururlandıracağını düşün. Değişim senin elinde.'
'İplerin koptuğunun farkında değildim, kendime 'Bunu neden yapıyorum?' gibi sorular sorduğumda 'Neden yapmayayım, yirmili yaşlarımdayım, eğlenmem gerekiyor.' gibi cevaplar veriyordum.'
“Meghan benimle kalmak için ilk geldiğinde Londra'da bir süpermarkette buluştuk ve birbirimizi tanımıyormuş gibi davrandık, reyonların arasından birbirimize mesaj atıyorduk.'
'Tavuklarımızın hepsini fabrikadan alarak onları kurtardık. İlk geldiklerinde 2-3 tane tüyleri vardı. Hemen yumurtalamaya başladılar, bu da ebeveyn olarak bizi çok gururlandırdı.'
'Bu konuda çocukların bir söz hakkı olmadığı için magazinciler istediklerini yapabileceklerini düşünüyor. Yaptıkları saygısızlıktan başka bir şey değil.'
'Herkes gibi aynı üniformayı giymeyi ve herkesle aynı şekilde muamele görmeyi seviyordum. Terfi almak için bunu hak etmeniz gerekiyor, kim olduğunuz umurlarında değil, özel bir muamele yok ve kimse size yardım etmiyor.'
'Okul ve sınavlardan nefret ediyordum. Bir daha asla sınava girmeyeceğime söz verdim. Sonra sınavlarla dolu olan orduya katıldım ve kendime tekrar söz verdim, asla bunu yapmayacağım. Sonra apaçi helikopteri uçurmak istedim, sınavlarla doluydu.'
'Minik bir alışverişe gittiğimizde, marketin kapısından çıktığımız an, onlarca magazin bizi bekliyordu. Kameralarla birlikte peşimizden koşmadıkları gün sayısı o kadar az ki hatırlayamıyorum bile.'
'Bu kabul edilebilir bir şey değil, herkes çocuğumuzun fotoğraflarını çekmek istiyor.'
'Bu noktada Birleşik Krallık basınına teşekkür etmeliyim, çünkü işleri gerçekten çok çabuklaştırdılar. Artık onlardan korkmuyorum, istediğimi söyleyebilirim, sizin belirlediğiniz şeyleri söylemek zorunda değilim.'
'Artık terapiye ihtiyacı olduğunu sanmıyorum ama devam etmek istiyorum. Terapiden kastettiğim şey ise gerçek terapi, yani birisiyle oturup sohbet etmek, doğada yürüyüşe çıkmak, köpeğimle sahilde top oynamak...'
Şu ünlü zengin kesiminde ay biz ne çekiyoruz ne dertlerimiz var bir bilseniz şeklindeki salak açıklamaları da resmen ayrı mide bulandırıcı. Kameralardan bunalan biri zaten gider hollywoodun göbeğine yerleşip ayda bir röportaj verir değil mi Harry?
*haberlere bakayım dedim, her yerde röportaj veriyor. harry bak dostum seni dinledikçe derdini sikeyim dedim. iyice hanım köylü olmuş, en ufak şeyleri büyütüyorsun.
ya bi siktir git ya annesiyle paparazilere yakalanmış da psikolojisi bozulmuş bu kadar şımarıklık bu kadar herşeye nankörlük olabilir mi. Ulan ingiliz kraliyetindesin ömrün boyunca hiçbirşey yapmasan bile hiçbir vasfın olmasa bile hiçbir zengin insanın görmediği gibi saygı hürmet görüp musluğu kapanmayan bir paranın içine doğmuşsun. Dünyadaki tüm nimetler ayaklarının altına serilmiş hala daha elin sikinde geziyorsun. Bu herif dünyanın gelmiş geçmiş en nankör ve kıymet bilmez insanı listesinde ilk 10 a girer yeminle.