Poseidon Tarafından Tecavüze Uğradığı Yetmezmiş Gibi Canavara Dönüştürülüp Öldürülen Medusa’nın Hikayesi

Kadınlara yapılan eziyet günümüzde neyse geçmişte de aynıymış baksanıza...

İtalyan sanatçı Luciano Garbati, 2008'de yaptığı bir heykelle eski bir miti yeniden canlandırmış ama bu sefer işleri tersine çevirerek yüzyıllarca canavar diye anılan bir kadının, Medusa’nın hikayesine yeni bir bakış açısı getirmişti.

Garbati, Benvenuto Cellini’ye ait 16. yüzyıldan kalma “Medusa’nın Başı ile Perseus” heykelini yeniden yorumlayarak rolleri bu kez tersine çevirmiş ve ortaya “Medusa, Perseus’un Başı ile” heykeli çıkmıştı. Bunun altında ise “empati” duygusu yatıyordu. 

Güzel olduğu için kıskanılan, hor görülen, tecavüz edilen ve hem tanrılardan hem insanlardan zulüm gördüğü yetmezmiş gibi bir de canavar ilan edilmiş bir kadına duyulan empati…

İşte Garbati'nin ellerinden ve hayal gücünden çıkan bu heykel, geçtiğimiz günlerde New York Ceza Mahkemesi önünde 'adalet simgesi' olarak sergilenmeye başlandı.

Adaletsizliğin, haksızlığın en büyüğüne uğramış ve karşılığında kendi hakkını almaya çalışan bu Medusa tasvirinin bir ceza mahkemesi önünde sergilenmesi adalete olan güvenin asla kaybedilmemesi gerektiğine ve er geç tecelli edeceğine olan inanca bir atıf mıdır sizce?

Medusa ismini çok kez duymuşsunuzdur; özellikle de mitolojiye meraklı iseniz. Ama hikayesinin tamamını ve uğradığı haksızlığı çoğumuz bilmeyiz.

Medusa’yla ilgili aklımızda kalan genellikle bakanı taşa dönüştüren, çirkin görünümlü, korkutucu bir canavardır. Gelin görün ki hikayesinin aslı başkadır. Günümüzde kadınlar nasıl hor görülüyor, şiddete maruz kalıyor ve tecavüze uğruyorsa Medusa’nın da kaderi tıpkı bu şekildeydi. Üstelik bir de suçlu kendisiymiş gibi adı canavar diye anıldı. 

Bakalım, neler yaşamış zamanında Medusa…

Kainatın 'tanrılar ve tanrıçalar' tarafından bölüşülüp yönetildiği çağlarda Medusa herkesi kıskandıran güzelliğiyle tanınır, bütün tanrıları da kendine aşık ederdi.

Medusa öylesine güzel bir kadındı ki yeryüzünde onun güzelliğine rakip olabilecek bir canlı dahi bulunmazdı. Medusa ise iki kız kardeşi ile birlikte kendini tanrılara adamıştı ve Zeka Tanrıçası Athena’ya ait bir tapınakta yaşıyordu. Phorkus ve Keto’nun kızları olan bu üç kardeşten yalnızca Medusa ölümlüydü. 

Kendi tapınağında yaşayan bu kızların güzelliğinden Athena da etkilense de kendini daha güzel ve daha zeki bulduğu için onları çok önemsemezdi.

Athena baş tanrı Zeus’un kardeşi, denizlerin efendisi Poseidon ile birlikteydi. Kudretli tanrı Poseidon, karısı Athena’nın tapınağında yaşayan güzeller güzeli Medusa’dan haberdardı...

Lakin diğer tanrıların bir insana ilgi duyduğu için alay konusu olacağını düşündüğü için kimseye bu ilgisinden bahsetmemişti. Her şeyden haberdar olan Zeus’un izniyle, Tanrıça Athena bu ilgiyi öğrendi ancak Poseidon şiddetle bunu reddedip Athena’dan daha güzel bir canlının var olmadığını söyleyerek onu ikna etti. Poseidon, her ne kadar Athena’nın yüzüne karşı Medusa’ya olan ilgisini inkar etse de onu bir türlü aklından çıkaramıyordu.

Medusa’ya duyduğu tutku Poseidon’u neredeyse deliliğin eşiğine getirmişti. Sonunda bu vahşi tutkuya engel olamayıp Athena’nın tapınağında Medusa’ya tecavüz etti.

Medusa, yaşadığı bu kötü olaydan sonra Athena'nın tapınağında kalmaya devam ediyordu etmesine ama harap bir haldeydi. Athena ise olanları duyup büyük bir kıskançlığa ve öfkeye kapılmıştı. 

Yaşadığı aşağılanmanın biletini Medusa’ya kesip onu en ağır şekilde cezalandırmaya karar veren Athena'ya göre Medusa ve kardeşleri büyük acılar çekmeli ve öyle hemen ölmemeliydi...

Athena, Medusa ve kardeşlerini birer ifrite dönüştürdü. Dünyalar güzeli Medusa’nın yüzü artık öylesine çirkindi ki kimse bakmaya tahammül edemiyordu.

Saçlarının her bir teli bir yılana dönüşmüştü. Athena bununla yetinmeyip Medusa’yı, bakan herkesi bakışlarıyla taşa dönüştürecek bir lanetle lanetledi. 

Athena’nın Medusa’ya olan öfkesi bir türlü geçmek bilmiyordu. Verdiği cezaların hala yetmediğine kanaat getirip onu öldürmesi için Argos Kralı Akrisios’un kızı Danae’nin Zeus’tan olma oğlu Perseus’u görevlendirdi. Perseus, keskin kılıcıyla Medusa’nın başını gövdesinden ayırdı. 

Bilmedikleri şey ise Medusa’nın Poseidon’un çocuklarına hamile olduğuydu. Çocukları Pegasus ve Chrsyar, Medusa’nın cansız bedeninden çıkıverdiler. Perseus, Medusa’nın başını ve üzerindeki laneti silah olarak kullanmaya devam etti. Her kim Medusa’nın bakışlarıyla karşılaşırsa taşa dönmeye mahkumdu.

Zavallı Medusa tek bir suçu olmamasına, üstüne üstlük Poseidon tarafından da tecavüze uğramasına rağmen Athena’nın gazabının hedefi olmuş, tek bir güzel gün görmemişti.

Ne kadar da günümüz kadınlarının yaşadıklarını anımsatan bir hikaye, öyle değil mi?

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

Kitaplarımızı Sözde 'Ödünç Alarak' Kayıplara Karışan Tüm O Dost Bildiklerimize Söyleyecek Sözümüz Var!
Yeri Gelince Ekmek Arasına Ekmek Koyup Yemekte Beis Görmeyen Ortaçağ İnsanının İlginç Beslenme Alışkanlıkları
Hayatta Kendilerini En Değersiz Hissettikleri Anı Paylaşarak Acıyı İçimize Kızgın Demir Gibi Sokan Takipçilerimiz

Popüler İçerikler

Anlaşma Sağlandı: Alex de Souza Süper Lig'e Geri Dönüyor!
Kızılcık Şerbeti Yapımcısından Müjdat Gezen'in Olay İddiasına Sert Yanıt!
Öğretmen Olmak İçin Şartlar Değişiyor: Öğretmenler Artık Üniversiteden Sonra Atanamayacak!
YORUMLAR
22.10.2020

Fakat Tanrılar arasında en sapığı Zeus'tur. Adamın Antik Yunanistan'da tecavüz etmediği kadın kalmamış. Kılık değiştirip kralların karısına, kızına tecavüz edip kaçmış. Bu yüzden krallıklar yıkılmış, halk tüm Tanrılara nefret kusmuş ve Tanrılarda bunu saygısızlık olarak görüp o halkı lanetlemiş falan. Daha neler neler. Sözde Tanrıların babası ama Hüsnü Çoban'ın dediği gibi, "Adam pisliğin teki çıktı Rıza Baba"

Bir de hikayeyi Poseidon'dan dinlemek lazım. Bizim bildiğimiz Poseidon öyle bir şey yapmaz, ama Zeus öyle mi? Her haltı yer o zındık.

22.10.2020

Medusa Türk vatandaşları olarak senin kaderini yaşıyoruz ama sadece hakkını savunmaya çalışanlar canavar olarak (ya da hain olarak) adlandırılıyor.

TÜM YORUMLARI OKU (8)