Bu içerikte hepimizin konuyu çok iyi bildiği ama detayları fark etmediği şeylerden bahsedeceğiz. İçerik bittiğinde kocaman bir 'Vay be!' diyeceğinizden çok eminiz.
Bu içerikte hepimizin konuyu çok iyi bildiği ama detayları fark etmediği şeylerden bahsedeceğiz. İçerik bittiğinde kocaman bir 'Vay be!' diyeceğinizden çok eminiz.
Bilenler bilir, Mazhar Alanson ve Ayhan Sicimoğlu çok eski arkadaşlar. Hatta bir dönem İpucu Beşlisi adını verdikleri bir müzik grupları da vardı. Şarkının sözlerine bakınca aslında hiç de boş yere yazılmadığını fark ediyoruz çünkü söz konusu kişi Ayhan Sicimoğlu.
'Peki peki anladık
Her şeyden sen anlarsın
Peki peki anladık
Her şeyi sen bilirsin
En güzel grubu sen kurdun
En güzel ritmi sen buldun
En iyi dalgıç sensin
En güzel filmi sen çektin'
Deniz Hanım aslında bir piyanist ancak vokal yapmakla ilgilenmemiş. Çeşitli film, dizi, reklam ve tiyatroların müziklerini yapmış uzunca bir süre. Barış Manço onun kapısını çaldığında ise sene 1981. 'Hadi gidiyoruz' diyerek çekmiş kuzenini ve stüdyoya girmişler. Deniz Hanım'ın bu şarkıdan başka seslendirdiği bir şarkı yok. Kendisi müzik öğretmeni.
İlkokulu bitirir bitirmez öğretmenlerininin teşvikiyle Ankara Devlet Konservatuvarı'nın sınavına giriyor ve piyano bölümünü birincilikle kazanıyor. İki yıl boyunca hem piyano hem de viyolonsel çalan başarılı bir öğrenci olarak hayatına devam ediyor ancak maddi imkansızlıklar sebebiyle okulunu bırakıyor. Onun hikayesi de aslında tam da bu noktada başlıyor...
1978 yılında Tarsus'tan Adana'ya giderken ciddi bir kaza geçiriyor Müslüm Baba. Direksiyon başındaki şoförle öldü sanılarak hastanenin morguna kaldırılıyor. Şoför kazada hayatını kaybediyor evet ama Müslüm Gürses'in bacaklarının hareket ettiğini hasta bakıcı tesadüfen fark ediyor. Bu kazadan sonra Müslüm Gürses, küçük bir darbe karşısında bile kör olma tehlikesi ile yaşıyor. Hatta koku alma yetisini neredeyse tamamen kaybediyor ve her şeye rağmen o güzel şarkılarını bize hediye ediyor.
Sene 1992 ve ortam Tarkan diye yeni yeni kopmaya başlamış. Klibi görünce hepimizde bir mutluluk, bir sevinç... Break dance tarzı hareketler yapan gençlerin kim olduğunu bilmiyoruz o zaman tabii. (Evet, Gülben Ergen'in eski eşi)
O dönem anne ve babası çok istemiş Elif'in Samet rolünü oynamasını. Saçlarının kesilmesi biraz canını sıkmış ama yıllar geçtikten sonra Elif İnci, bu film sayesinde 'Sevgi benim için emektir' diyor.
Başrollerini Türkan Şoray ve İzzet Günay'ın oynadığı film 1968 yılında çekildi. Filmin yönetmeni Lütfi Akad, senaryo gereği bir hapishane dekoru arıyor ancak ne öyle bir vakit var ne de o kadar para... Bu yokluk, onlara parlak bir fikir veriyor. İşte Manav Halil'in aşkından düştüğü hapishane sahneleri de şanlı İnönü Stadyumu'nun koridorlarında çekiliyor.
Çoğumuz bunu 'gamze'nin içinde bulunmak diye düşündük yıllarca ama burada bahsedilen şey 'gam' (dert, tasa, keder...)
1952 doğumlu Aylin Berkay, cinsiyet geçiş ameliyatını 1972 yılında gerçekleştiriyor. Sahne hayatına önce dansöz olarak başlıyor ama daha sonra şarkıcılığa geçiş yapıyor. Hatta bir dönem plakları Türkiye'nin çok satanlar listesine giriyor. Bülent Ersoy'un çıkışıyla birlikte Aylin Berkay isminin yerine Serbülent Sultan ismini kullanmayı tercih ediyor. Pembe kimliği olmasına rağmen 12 Eylül döneminde yaşadığı zorluklar sebebiyle yurt dışına gitmek zorunda kalıyor ve yaşamına orada devam ediyor.
Ankara'yı bilenler Ulus'u, Ulus'u bilenler ise Hacı Bayram'ı çok iyi bilirler. Anafartalar Caddesi üzerinde bulunan Üç Nal Lokantası, Orhan Veli'nin liseden arkadaşı olan Şinasi Baray'ın açtığı ve edebiyat dünyasının müdavimi olduğu bir meyhane. Yine her zamanki Üç Nal ziyaretini yapan Orhan Veli, buradan dönerken bir belediye çukuruna düşüyor ve başından yaralanıyor. Fakat bu konunun çok üstüne düşmeden İstanbul'a gidiyor. Arkadaşı ile öğlen yemeği yerken fenalaşıyor ve hastaneye kaldırılıyor. Hastanede 'Alkol zehirlenmesi' teşhisi konuluyor önce ama sonradan beyin kanaması geçirdiği anlaşılıyor.
Evet fark etmemeniz normal ama kabul edin, hep beraber şaşırdık :)
Kimsenin de gözüne batmamış ilginç bir durumdur. Aslında yapımcı firmanın bir hatasıymış bu Kemal Sunal'ın dediğine göre. Fakat kimse de çıkıp 'Bir dakika!' demediği için işin büyüsü hiç bozulmamış. Bizim için hala daha fark eden bir şey yok gerçi...
barış abi gam-zedeyim ya sen bitanesin abi be.
İçeriği hazırlayan arkadaşa özellikle teşekkürler.
GamZedeyim Sarkisini BM baba bizi eversen filmindr soylemisti. Sarki esasen Udi Tatyos Efendi’nin bestesidir. Ortakoyde Tatyos Efendi sokagi vardir. Tatyos Efendi’nin mezari da Uzuncayir Ermeni Mezarligi’ndadir.