Popüler Bilim Meraklılarının İçinde Kaybolacağı 30 Kitap

1. Ataların Hikayesi

Yazmaktaki yeteneği, İngiliz kültürünün zamanımızdaki en büyük ustalarına verilen Shakepeare Ödülü'yle taçlandırılan, çağımızın dünyada ve Türkiye'de en çok okunan bilim insanı Richard Dawkins, Ataların Hikayesi'nde yaşamın dört milyar yıla yayılan evrimini anlatıyor. Hayatın büyük hikayesi, günümüz insanından ve türlerin zamanımızdaki muazzam çeşitliliğinden başlayıp geriye doğru ilerleyen, her birini ayrı bir türün dillendirdiği elliden fazla ara hikayeyle yeryüzünün ilk canlısına uzanıyor.

2. Bilimin Sınır Bölgeleri

'On dokuzuncu yüzyılın başında Alman filozofu Immanuel Kant, tarihin ve insanlık durumunun şu gözlemini yaptı: 'İnsanlığın eğri odunundan düzgün hiçbir şey çıkamaz.' Bilimin Sınır Bölgesi: Geçerli Fikirler Nerede Aykırı Görüşlerle Karşılaşır'ın alt fikri, insan duygularının, ön yargılarının, önceliklerinin ve özellikle kültürün, dünyamızı (bilimi), geçmişimizi (tarihi) ve kendimizi (biyografimizi) araştırma sürecimizi nasıl şekillendirdiği ve hatta bilim adamlarının ve bilim yöntemlerinin kendilerinin nasıl değişmez bir şekilde sosyal ve kültürel çevreleriyle iç içe girmelerine rağmen, bizim hâlâ önümüzde gerçeği anlamak için şu ana kadar ortaya konmuş en iyi yönteme sahip olduğumuzdur. Bilimi, ister normal ister sınır bölgesi durumunda olsun, bilgi ve bilgeliğimizi en üst durumuna çıkarmak için kullanalım.'

Bilim, bilginin çok insani bir biçimidir. Her zaman bilinenin kenarındayız; her zaman ümit edilene doğru gidiyormuş gibi hissederiz. Bilimdeki her yargı ise hatanın kenarında durur ve kişiseldir. Bilim, sonunda yanıldığımız ortaya çıksa bile, bildiğimiz şeyler için övgüdür. Bunu kullanarak, mutlak bilgi ve güç isteği karşısında kendimizi iyileştirmeli, düğmeye basma düzeniyle insani davranış arasındaki uzaklığı kapatarak, insanlığa dokunmalıyız. Radikal devrimler yapan bireylerin, kuvvetli bir kararlılığa, cesarete ve akıl bağımsızlığına ihtiyaçları vardır. Peki, ama nasıl?

3. Büyük Tasarım

Dünyanın en büyük düşünürlerinden yaşamın ve evrenin gizemine dair yeni cevaplar…

4. Ceviz Kabuğunda Evren

Hawking'in çok satan kitabı Zamanın Kısa Tarihi'nden sonraki gelişmeleri ve en yeni bilimsel bulguları içeren Ceviz Kabuğundaki Evren, kuantum mekaniğinden sicim kuramlarına, genel görelilikten 11-boyutlu süper-kütleçekime, Büyük Patlamadan evrenin kaderine kadar bütün tartışmaları kapsıyor. Bu kitapta 'evren tasarlanabilir mi,' 'uzay zamanın bir başlangıcı var mı' gibi pek az fizikçinin sormaya cesaret ettiği soruları soran Hawking, uzman olmayan, hiç fizik bilmeyen okurlara bu zor konuları büyük bir ustalıkla ve bol görsel malzemeyle açıklıyor.

5. Evrenin Dokusu

Evrenin dokusunu oluşturan uzay ve zaman... En gizemli kavramlar.

Uzay bir varlık mı? Neden zamanın bir yönü var? Uzay ve zaman olmadan evren olabilir miydi? Geçmişe dönebilir miyiz? 

Brian Greene bizi Newton'un uzayı ve zamanı değişmez gören anlayışından Einstein'ın akışkan uzay-zaman kavramına, kuantum mekaniğinin birbirlerinden çok uzaktaki cisimlerin davranışlarını anında birbirlerine göre belirledikleri dolanık uzayına doğru gerçekten de aydınlatıcı bir yolculuğa çıkarıyor. Yani gerçekliğin, fizikçilerin gündelik dünyamızın hemen altında yatmakta olduğunu keşfettiği, yeni katmanlarına.

6. Evrenin Zarafeti

Bir şey keşfetmenin insanın yeni bir şey görmesi değil de bakışını biçimlendirmesi demek olduğu söylenir. Evreni sicim kuramı tarafından biçimlendirilmiş bir bakışla gören okurlar yeni manzaranın nefes kesici olduğunu görecek. 

Dünyanın her yerinde matematikçiler ve fizikçiler şimdiye kadar oluşturulmuş en iddialı fizik kuramı olan sicim kuramı üzerinde çalışıyor. Sicim kuramı Einstein'ın otuz yıl boyunca üzerinde çalıştığı birleşik alan kuramına giden yolda önemli bir adım. Bilim nihayet “büyük olana ilişkin yasalar” (genel görelilik) ile “küçük olana ilişkin yasalar” (kuantum mekaniği) arasındaki neredeyse yüz yıllık uçurumu kapadı. Sicim kuramı modern fiziğin en önemli konularından bu ikisini, evrendeki bütün harikulade olayların tek bir birimin (maddenin özünü oluşturan çok ama çok küçük enerji iplikçiklerinin) titreşimlerinden doğduğunu açıklayarak, büyük bir maharetle uyumlu bir bütün haline getirmiştir. Ayrıca doğanın tüm kuvvetlerini birleştirme olanağını da içinde barındırdığı için kimi fizikçiler süpersicim kuramını “Her Şeyin Kuramı” olarak nitelemektedir. 

Önde gelen sicim kuramcılarından Brian Greene, çok açık ve anlaşılır bir dille yazdığı bu kitapta okuyucuya nihai kuram arayışının ardındaki bilimsel hikâyeyi ve bilim insanlarının çabalarını anlatıyor. Sicim kuramı, yazarın da gayet canlı bir biçimde anlattığı gibi evrenin öyle değişik bir görüntüsünü ortaya çıkarıyor ki, fizik dünyası hâlâ bu şokun dalgalarının etkisi altında. Heyecan verici ve çığır açıcı fikirlerin, örneğin uzayın dokusunda gizli yeni boyutlar, temel parçacıklara dönüşen kara delikler, uzay-zamanda yarıklar ve delikler, birbirlerinin yerine geçebilen çok büyük ve çok küçük evrenler ve bunlar gibi birçok başka fikrin, günümüzde fizikçilerin üstesinden gelmeye çalıştığı bazı sorunların çözümünde çok önemli bir yeri var. 

Evrenin Zarafeti bu konuda yapılan keşifleri ve hâlâ çözülememiş gizemleri, durup dinlenmeden uzayın, zamanın ve maddenin nihai doğasını araştıran bilim insanlarının yaşadığı coşkuları ve hayal kırıklıklarını yetkinlik ve incelikle bize aktarıyor. Brian Greene akıllıca kullandığı benzetmelerle, fizikte bugüne kadar ele alınmış kavramlardan en karmaşık olanlarını gerçekten de eğlendirici bir anlatımla okuyucu için kavranabilir hale getiriyor ve bizi evrenin nasıl bir işleyişi olduğunu anlamaya daha önce hiç olmadığı kadar yaklaştırıyor.

7. Evrim mi? Yaratılışçılık mı?

Bilinen geçmişi en az 2500 yıl öncesine dayanan insanlık tarihinin bu en eski tartışması, son 20-30 yılda çok daha geniş kesimleri cepheleştirerek etkisine alıyor. Türkiye bu tartışmanın yoğun ve keskin bir biçimde yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Ne var ki ülkemizde, konuyu her yönüyle, ayrıntılı ve derli toplu ele alan kaynak bir kitap şimdiye dek yazılmamış ya da çevirisi yapılmamıştı. Bu eksiklik, tartışmayı Türkçe izlemeye çalışan tarafsız okuru karşıt tezleri bir arada görmek konusunda donanımsız bırakıyordu. Dr. Eugenie C. Scott'un çalışmasıyla bu eksik kapanıyor diyebiliriz...

8. Gen Bencildir

'Gen Bencildir' ilk yayımlandığı 1976 yılında biyologlar ve halk arasında büyük bir heyecan dalgasına yol açmıştı. Genin gözünden hayata bakışı parlak bir şekilde ve sade bir yazımla sunuşu, doğal seçilimin doğasıyla ilgili düşünce dizileri ile birleşerek evrimi anlayışımızla ilgili geniş kapsamlı imalarda bulunmuştu. Zaman, kitaptaki fikirlerin önemini onayladı. Kuvvetli entelektüelliğe sahip olmasına rağmen teknik bir dille yazılmamış olan 'Gen Bencildir' birçoklarınca bilim yazıtının başyapıtı olarak görülür ve kitaptaki öngörüler günümüzde bile ilk yayımlandığı gündeki kadar güncelliğini korur.

9. Her Şeyin Teorisi

“… felç edici bir hastalığın üstesinden gelerek fizik dünyasına bir süpernova gibi girdi. Düzgün yazamayan ve hatta açık bir şekilde dahi konuşamayan Hawking büyük patlamanın ötesine geçerek evreni yaratan ‘geometrinin dansına uzanıyor.' 

-Timothy Ferris, Vanity Fair 

“… açık anlatımı ve zekasının birleşimiyle kozmolojik fiziğin karmaşık olgularını anlatabiliyor… Olağandışı bir beyne sahip.' 

-New York Kitap Eleştirileri 

“… doğuştan gelen bir öğretme yeteneğine sahip olduğu çok açık – açık ve esprili anlatımı ve gündelik yaşamdan seçtiği benzetmelerle son derece karmaşık meseleleri açıklayabiliyor.' 

-New York Times

10. Hiç Yoktan Bir Evren

Krauss her zamanki canlılığıyla, bu dikkat çekici hikayeyi dikkat çekici derecede anlaşılır kılmış. Zirveye tırmandığınız noktada varoluşun büyük sorusuna, 'Neden hiçbir şey olmayacağına bir şey var?' sorusuna verilmiş cesur bir bilimsel cevapla karşılaşacaksınız. 

Frank Wilczek

Fizikte gelinen son noktaya dair mükemmel bir kılavuz. Ayrıntılı ama açık bir dille kaleme alınmış, titiz ama sıkıcı değil. Krauss'un gayet güzel açıkladığı üzere uzay ve zaman gerçekten de hiçbir şeyden, hiçlikten doğmuş olabilir. Muhteşem bir kitap. New Scientist Krauss, kısmen muzipliği sayesinde, astrofizik alanındaki en zorlu fikirleri, alan dışından okurların anlayabileceği şekilde sunmak gibi ender bulunan bir yeteneğe sahip. 

San Francisco Chronicle

Bilgilendirici olduğu kadar eğlenceli ve esprili. İlginç olduğu kadar ikna edici. 

Publishers Weekly

11. İnsanın Türeyişi

İnsanın Türeyişi, Charles Darwin'in ilk kez 1871 yılında basılan evrim kuramı hakkındaki kitabıdır. Kitap Darwin'in, 1859'da yayınlanan Türlerin Kökeni'nden sonra insanın evrimi kuramını konu edinen ikinci kapsamlı eseridir. Kitapta bir tür olarak insan, yani insanın bedensel ve zihinsel bakımdan öbür hayvanlarla evrimsel ilişkileri incelenmektedir. 

Bu yapıtın başlıca ereği, birincisi, bütün öbür türler gibi insanın da kendinden önce yaşamış bir biçimden türeyip türemediğini; ikincisi, insanın gelişim yolunu; üçüncüsü, insan ırkları arasındaki farkların önemini incelemektedir.

12. Kara Delikler ve Bebek Evrenler

Bu kitapta Stephen Hawking'in 1976 ile 1992 yılları arasında yazdığı yazılar yer almaktadır. Bunlar arasında otobiyografik yazılardan, bilim, evren ve bilim felsefesi hakkındakilere kadar değişik yazılar vardır. Stephen Hawking evrenin bilinmez ve anlaşılmaz bir şey, insanîn sezebileceği, fakat hiçbir /aman tam olarak analiz edemeyeceği veya kavrayamayacağı bir şey olduğu görüşüne katılmaz. Ona göre bu görüş dört yüz yıl önce Galileo tarafından başlatılan ve Newton tarafından devam ettirilen bilimsel devrimlere karşı haksızlık etmektedir. Onlar evrenin en azından bazı alanlarının gelişigüzel şekilde davranmadıklarını, kesin matematiksel yasalar tarafından yönetildiklerini gösterdiler. O zamandan beri geçen yıllar içinde Galileo ve Nowton'un çalışmalarını evrenin hemen hemen her alanına yaymış bulunuyoruz. Hawking'e göre evrenin tam bir teorisini ortaya koyabiliriz. O durumda aslında Evrenin Efendileri olacağız.

13. Kör Saatçi

Richard Dawkins'in evrimsel gelişmeyi basit örneklerle modellendirerek anlattığı popüler-bilim alanında yer alan önemli ve kült kitabı.

İsmi 18. yüzyıl tanrı bilimci William Paley 'in o dönemde çok bilinen bir kitabına referans olarak kullanılmıştır, Paley kitabında bu tür tartışmalarda sık kullanılan saat analojisine başvuruyor, çünkü saat complex (karmaşık) yapıları anlatmak için iyi bir model, Paley eğer yürürken yerde bir saat görseydiniz bunun karmaşık bir mekanizma olduğunu ve bir tasarımcı tarafından önceden tasarlandığını düşünürdünüz ama insan gibi karmaşık yapıların neden önceden tasarlanıldığını düşünmüyorsunuz diyerek bu tasarımcının üstü kapalı bir biçimde tanrı olması gerektiğini iddia ediyor, Dawkins'de buna cevap olarak mutasyon, birikimli seçilim gibi mekanizmalarla çalışan evrimin önceden planlanamayan bir süreç olduğuna dikkat çekerek bu saatçinin ileriyi göremeyeceği ve planlıyamayacağı için kör olması gerektiğini savunarak kitabına Kör Saatçi adını verir.

14. Milyarlarca ve Milyarlarca

Milyarlarca ve Milyarlarca: Milenyum Eşiğinde Yaşam ve Ölüm Üzerine Düşünceler (İngilizce: Billions and Billions: Thoughts on Life and Death at the Brink of the Millennium) Amerikalı astronom ve bilimi popüler hale getirerek geniş kitlelere sevdirmesiyle tanınan Carl Sagan'ın 1997 yılındaki ölümünden önce yayımlanan son kitabı.

Sagan bu kitabında küresel ısınma, yerküredeki kirlenme, dünya dışı yaşam, silahsızlanma, ekonomik dengesizlik ve kısa bilim tarihi yazılarına yer vermiştir.

Kitabın son bölümleri ise yakalandığı myelodisplasia hastalığı ile geçen süreci anlatmaktadır. Bu süreçten kısa bir süre sonra Aralık 1996 yılında hayata veda etmiştir. Ölümü sonrası eşi ve çalışma arkadaşı Ann Druyan tarafından bir bölüm daha eklenmiş ve Druyan'ın gözünden Sagan anlatılmıştır.

Kitap adını Amerika'da popüler bir şov programı olan Johnnny Carson Şov'da ki Sagan'ı bir nevi hicveden parodilerdeki onun 'milyarlarca ve milyarlarca' kelimelerini söyleyiş tarzına gönderme yaparak almıştır.

15. Olağanüstü Buluşlar

Doğanın işleyişi hakkında toplumu eğitmenin bilim adamlarının görevlerinden biri olduğunu düşünen Frank Ashall Olağanüstü Buluşlarda dönemlerinde insanoğlunun dünyaya bakışını değiştiren buluşlardan bazılarının nasıl yapıldığını, temel bilimsel araştırmaların insanlığa sağladığı yararları sade bir dille anlatıyor. Okuyucuyu bilim adamlarının ve kimi zaman tesadüf öğesi de içeren buluşların dünyasında bir yolculuğa çıkaran kitap, artık hayatımızın ufak birer ayrıntısı haline gelmiş pek çok gelişmenin aslında nasıl bilim adamlarının inatla işlerine sarılmaları, 'tesadüfleri' değerlendirebilmeleri sayesinde ortaya çıktığını bize gösteriyor.

16. Otostopçunun Galaksi Rehberi

Bilimkurgu yazının benzersiz ismi Douglas Adams'ın neredeyse dünyanın tüm dillerine çevrilmiş dizisi Otospotçunun Galaksi Rehberi BBC'de radyo oyunu olarak yayınlanışının ardından büyük bir okur kitlesine ulaşarak popülerliğini asla yitirmeyecek bir kült haline geliyordu. 

Galaksinin haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşesinde, gözlerden uzak bir güneşin yörüngesinde, tamamıyla önemsiz küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymundan gelen halkı genellikle mutsuzdu. Ağaçlardan inmekle büyük hata yaptıklarını düşünenlerin sayısı gün geçtikçe artıyordu. Bazıları ağaçlara çıkmanın bile hamle olduğunu ve okyanuslardan asla ayrılmamış olmaları gerektiğini söylüyordu. Sonra adamın birinin, sırf değişiklik olsun diye bundan böyle halka nazık davranmanın ne kadar iyi olacağını dile getirdiği için bir ağaca çivilenmesinden yaklaşık iki bin yıl sonra, bir perşembe günü, o önemsiz gezegen bir kestirme yol uğruna yok olup gidecekti. Ama bilinmeyen gerçek şuydu ki gezegenin yaratılış amacı yalnızca Nihai Soruya cevap bulmak için yapılan bir deneydi...

17. Pandanın Başparmağı

Stephen Jay Gould'un, Doğa Tarihi Üzerine Düşünceler serisi Gould'un, evrim kuramını ana tema olarak kullandığı denemelerinden oluşuyor. Stephen Jay Gould dizinin ikinci kitabı olan Pandanın Başparmağı'nda, Türkiyeli okurun Darwin ve Sonrası'ndan alışık olduğu ve çoktandır özlediği kendine has üslubuyla evrim kuramının en sıcak konularına değiniyor.

18. Tüfek, Mikrop ve Çelik

Neden Avrupalılar Amerika'yı keşfetti de Amerikalılar Avrupa'yı keşfetmedi?' Bu basit sorunun ardında insanlığın MÖ 11.000'den günümüze tarihi gizli. Fizyoloji profesörü Jared Diamond, Tüfek, Mikrop ve Çelik'te, aklımıza gelmeyen, geldiğinde çocukça bulduğumuz soruların yanıtlarını araştırırken, tarımın başlamasından yazının bulunuşuna, sinlerin ortaya çıkışından imparatorlukların kuruluşuna, tarihin seyrini belirleyen pek çok önemli adımı ayrıntısıyla inceliyor. İnsan toplulukları arasındaki farklılıkların, eşitsizliklerin nedenlerini, temellerine inmeye çalışarak sorguluyor; günümüz dünyasını biçimlendiren etkenlerin izini sürüyor... Biyoloji, jeoloji, arkeoloji, coğrafya gibi değişik bilim dallarından beslenen, 'Batılı' koşullanmalardan arınmış, geleceği gösteren bir tarih kitabı.

19. Türlerin Kökeni

Charles Darwin'in organik evrim kuramı bilime yaptığı katkı kadar, getirdiği tartışmalarla da önemli bir kitaptır. Onun yaptığı beş yıllık araştırma gezisi sonunda bulduğu canlı ve fosiller, saptadığı canlı özellikleri, gözlemlediği insan toplulukları ve bunlara dayanarak vardığı sonuçlar bir anda kitaplaşmadı. Evrim kitabının kitaplaşması bu bilim adamının yirmi yılını aldı. Darwin'in evrim kuramı 'canlıların ortak atalardan evrilerek çeşitlendiği' düşüncesine dayanır. 150 yıl önce tartışılan ve bilim insanlarının çoğunluğunca kabul gören bu görüş, günümüzde kimi çevrelerce din adına hâlâ reddediliyor. Bu reddedişte Darwin'in bir teolog olduğu da unutuluyor.

20. Yerkürenin En Güzel Tarihi

Yerküre nasıl oluştu?

Yeni gezegenler görecek miyiz?

Meteorlardan söz ediyoruz, ama ne işimize yaradıklarının farkında mıyız?

Kıtaların hareketini niye hissetmiyoruz?

Mars'ta yaşam olabilir mi? Marmara'da ne zaman deprem olacak?

Dünya dönüyor, fakat bir gün duracak mı?

İşte bu soruların yanıtları ve yeni buluşların ışığında yerkürenin en güzel tarihi...

21. Yeryüzündeki En Büyük Gösteri

Bu kitap, evrim 'teorisi'nin gerçek olduğuna yani bilimin herhangi bir gerçeği kadar su götürmez bir gerçek olduğuna dair kanıtların kişisel bir özeti.

22. Zamanın Kısa Tarihi

Zamanın Kısa Tarihi 1988 yılındaki ilk basımından bu yana geçen yıllar içerisinde bilimsel yazın alanında bir başyapıt konumu kazandı. Kırk dile çevrildi ve dokuz milyonun üzerinde baskı yaparak dev bir uluslararası ün kazandı. 

Kitap o dönemde evrenin doğası hakkında öğrendiğimiz en son bilgiler göz önüne alınarak yazılmıştı, öte yandan o günden bu güne hem atom-altı dünyanın hem de büyük ölçekte evrenin gözlem teknolojilerinde olağanüstü ilerlemeler yaşandı. Bu yeni gözlemler Profesör Hawking'in kitabın ilk baskısında yaptığı kuramsal öngörülerin çoğunu doğrulayan nitelikteydi. Bu gözlemlere, evrenin başlangıcından 300.000 yıl sonrasını araştıran ve Hawking'in varlığını ileri sürdüğü uzayzaman dokusundaki kırışıklıkları tespit eden Kozmik Ardalan Kâşifi COBE uydusunun son bulguları da dahildir.

23. Derin Basitlik

Etrafımızdaki dünya bize oldukça karmaşık ve sürprizlerle dolu görünür; depremler olur, borsada inişler çıkışlar yaşanır, hava durumu çoğu zaman doğru çıkmaz. Bütün bunların bir kuralı var mıdır? Aslında Gribbin bize rastgele gözüken evrenin basit bir neden-sonuç ilişkisinden oluştuğunu açıklamakta. Örneğin neden fren yapan bir sürücü bütün trafiği kitler, neden atmosferdeki çok küçük bir değişimden büyük fırtınalar çıkar ve hatta nasıl olur da bizler cansız maddeden ortaya çıkıp evrimleştik. İşte bütün bu soruların cevabını Derin Basitlik'te bulabilirsiniz. Gribbin, kaos ve karmaşıklık kuramlarını sentezleyerek var oluşumuzun gizemlerini açıklamakla kalmıyor, dünya dışı yaşamın izlerini de sürüyor.

24. İlk Üç Dakika

Nobel ödüllü ünlü fizikçi Steven Weinberg'in 38 yıl önce yazdığı İlk Üç Dakika kitabı güncelliğini koruyor. Kitabın yazıldığı 1976'da evrenin kabaca 14 milyar yıllık öyküsüyle ilgili ana kuram, Büyük Patlama Kuramı, ana hatlarıyla ortaya çıkmıştı. Bu öykünün özellikle ilk birkaç dakikası 1960 ve 1970'lerde büyük ilerlemeler kaydetmiş olan temel parçacıklar fiziğine dayanır; temel parçacıklar fiziğinin 'Standart Model'i o tarihlerde, özellikle Weinberg'in önemli kuramsal katkılarıyla tamamlanmıştı. Kitapta evrenin tüm evrimine değinilmekte; örneğin, 'Evrenin kütlesi tekrar gerisin geri Büyük Çökmeye yetecek midir, yoksa Soğuk Ölüme mi yol açacaktır?' gibi henüz yanıtsız olan sorular da ele alınmaktadır.

25. İnsan Nasıl İnsan Oldu?

Olağanüstü güzellikte bir kitap. İnsanın ilkçağlarından bu yana oluşumuyla evrimini bu denli ustaca ve yine bu denli sağlam bir dünya görüşüyle ortaya koyanına Türkçemizde rastlanmadı denilse yeridir.Kitaplar Dergisi... 

Sovyet Bilimler Akademisi'nin iki bilim işçisi M. İlin - E. Segal, insanın dünya üzerindeki evrimini, insan olabilme, sürecindeki akıl almaz serüvenini anlatırken yazıdıklarını bilimsel verilere dayandırmaya özen gösteriyorlar. Kitap bu durumuyla bilimsel bir metin olma özelliğini taşıyor. Ancak yazarların, insanı daha ilk satırlardan sarıveren sıcak yaklaşım ve yalın anlatımları kitabı bilimsel metinlerin kuruluğundan, sıkıcılığından kurtarıyor. Bu anlatım kitabın belki de en önemli özelliği....İnsanı, onun geçirdiği evreleri anlamak kendimizi ve bugünü anlamak demektir. Bu nedenle herkesin bu kitabı okuması gerekmektedir...Somut Gergisi

26. Cennetin Ejderleri

Doğum, memeli hayvan türleri içerisinde sadece insan tarafından acı verici bir deneyim olarak yaşanır. Bunun sebebi açıktır: Keskin zekâya ev sahipliği yapacak büyük bir beyin.

Zekânın evrimiyle doğum sancısı arasındaki bağlantı umulmadık bir şekilde Eski Ahit'te kurulmuş gibidir. Havva, yılanın ya da ejderin kışkırtmasıyla iyiliğin ve kötülüğün bilgisini taşıyan ağacın mey-vesinden yer. Tanrı bunun üzerine Havva'yı cezalandırır; ona 'Acı çekerek doğum yapacaksın' der. Tanrı'nın herhangi bir bilgiyi değil de özellikle iyilik ile kötülük arasındaki farkın bilgisini yasaklamış olması ilginçtir. 

Ejdere bundan sonraki hayatını yerde sürünerek geçirme cezası veren Tanrı her iki türü, sürüngenleri ve memelileri ayrı ayrı cezalandırmakla kalmayıp birbirlerine de düşman eder: 'Onun soyu senin başını ezecek, sen onun topuğuna saldıracaksın.' 

Carl Sagan'ın bilim ile mitoloji arasında çarpıcı paralellikler kurduğu bu klasikleşmiş yapıtını ilgiyle okuyacaksınız.

27. İyilik ve Kötülüğün Bilimi

İnsanlar neden aldatır, dedikodu yapar, ilgi gösterir, paylaşır ve Altın Kural'a Uyarlar?

Skeptic Dergisinin yayıncısı, Skeptics Society (Kuşkucular Derneği) yöneticisi ve Scientific American dergisinde aylık sütun yazarı olan Shermer, In Darwin's Shadow, The Borderlands of Science, Denying History, How We Believe, Why People Believe Weird Things başlıklı kitapların da yazarı.

Psikolog ve bilim tarihçisi olan yazar, insan toplumu kabileden ulus devletlere doğru evrilip karmaşıklaştıkça, insanların birçok primat türünde görülen utanç ve güven gibi ahlaki duyarlıkları etik ilkelere dönüştürdüklerini açıklıyor...Geniş kapsamlı, köklü çözümleme ve tartışmalara dayalı bu eser, ahlakın varlığımıza ve davranışlarımıza derinliğine işlediğini göstererek, insan türünün tüm üyelerine yararlı olabilecek daha evrensel, hoşgörülü ve deneysel deliller üzerine inşa edilen bir etik sunuyor.

28. Kozmos

- İnsanoğlu uzay okyanusuna açılıyor 

- Canlıların ve evrenin yapısı 

- Doğa yasaları tüm evrende geçerlidir 

- Cennet ve cehennem 

- Başka gezegenlerde yaşam var mı? 

- Keşif yolculuklarının öyküsü 

- Samanyolu: Gecenin bel kemiği 

- Zaman ve mekan içinde yolculuk 

- Başka evrenlerin kapısı karadelikler 

- Sonsuzluğun kıyısı: Dördüncü boyut 

- Aklın evreni 

- Galaktik uygarlık 

- Yaşamak ya da yokolmak konusunda kim karara verecek?

29. İçimizdeki Evren

Son yüz yıl içerisinde ulaşılan sayısız bulgu, Dünya'nın milyonlarca yıllık geçmişini, evrenin sonsuzluğunu ve insan türünün gezegenimizin yaşam ağacında önemsiz bir yer işgal ettiğini kanıtladı. 

En ufak atomları En ufak atomları parçalayarak, en büyük gökadaları gözlemleyerek, en yüksek dağlardaki ve en derin denizlerdeki kayaları inceleyerek, günümüzde yaşayan her türün DNA'sını tanıyarak harikulade bir gerçeğe ulaşıyoruz. Her birimizin içinde müthiş bir öykü yatıyor. 

Öykümüz evrenin Büyük Patlama ile meydana geldiği yaklaşık 13,7 milyar yıl önce başlıyor. Sonra onun küçük bir köşesinde şekillenen kendi tarihimizi izleyecek, güneş sisteminin, Ay'ın ve Dünya'nın oluşumunun her birimizin içindeki organları, hücreleri ve genleri nasıl etkilediğini göreceğiz.

30. Doğanın Gizli Bahçesi

Vahşi doğa ve insan doğası arasındaki sıkı ilişkiyi tam olarak anlayabilmek için evrimsel açıdan ikisini birlikte incelememiz gerekmektedir. Böylece insanoğlu, belki de, umursamazca yok ettiği canlı türlerinin değerini anlama fırsatı bulacaktır.

Yirminci yüzyılın en önemli hayvan bilimcilerinden biri olan Edward O. Wilson, Doğanın Gizli Bahçesi'nde iki temel ve anlaşılması zor kavramı ele alıyor. Bunların ilki; sonsuz olduğunu, bizi aştığını, bize ihtiyacı olmadığını düşündüğümüz, yine de türümüzün beşiği olan doğa. İkincisi ise; özümüz, bizi kabilelere bölen dile ve geleneklere karşı tek bir tür olarak birleştiren duyusal ve duygusal özellikler bütünü olan insan doğası.

Popüler İçerikler

"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti