Eskiden yazın gelişini Serdar Ortaç albümünün çıkmasıyla anlardık. Şimdi ise çıkmaza giren aşkları ve her bölüm bitmeyen olaylarıyla, yaz dizilerinden anlıyoruz. Pek çoğu sezon bittiğinde televizyon çöplüğünde yerini alsa da, başarılı olanlar yıl boyunca ekranlarda kalmaya devam ediyor. Peki bu dizilerin ortak özellikleri ne?
Sevimli mahallesinde mütevazı bir hayat süren genç kızımız, nasıl oluyorsa bir gün aniden şirket sahibi genç, yakışıklı çocukla karşılaşır ve tabi ki ilk görüşte aralarında bir alevlenme, ne bileyim bir duygu patlaması yaşanır. Ne hikmetse bu şirket patronları da hep 20'li yaşlarında delikanlılar oluyor. Çünkü babaları çalışmaktan yorulmuş ve işleri tecrübesiz genç oğluna devretmiş : (
Bu sadece dizilerin değil ailelerimizin de değişmez faktörü. Dikkatli inceleyin, her ailede böyle serseri, her işi batıran ama yine de sevdiğimiz bir kişi vardır. Yaz dizileri de bu ayrıntıyı atlamamış tabi.
Her kapının arkasından çıkan, evdeki her olayı, evdekilerden bile daha iyi bilen emektar hizmetçiler de olmazsa olmazlarımızdan. Hatta çoğu zaman, dizideki kötü karakterlerden biriyle anlaşma yapıp, evdeki bilgileri ona aktarır ve karşılığında istediği şeyleri alır.
Genç ve yakışıklı patronumuz evden çıkar ve şoförüyle şirkete gitmek için yola düşer. Yolda çeşitli kültürel sohbetler yaparlar. Şoförümüz, engin bilgi ve tecrübesiyle, genç patronumuza tavsiyeler verir.
Bu kadar büyük aşk yaşıyorlar ama en ufak yanlış anlaşılmada hemen kavgalar, ağlamalar. Ya kardeşim madem o kadar aşıksın, dur bir sevgilini dinle. Ama yok öyle olursa reyting gelmez. Sürekli kavga ettirelim, ihtiras yaşatalım ki reyting gelsin.
Normal şartlarda, her işi eline yüzüne bulaştıran, sürekli sakarlıklar yapan insanların, iş hayatında başarılı olmaması lazım ama tabi ki yaz dizilerinde bu durum tam tersi şekilde işliyor. Kızımız küçük mahallesinden çıkıp şirkette iyi bir pozisyonda işe başlıyor ve onca sakarlığa rağmen herkes onu çok seviyor.
Ortalama 90 dakika süren aşklı yaz dizilerimizin, en önemli olayı da bitmek bilmeyen bakışmalar. Biraz erkeğe yakın çekim, biraz kadına yakın çekim, biraz geri plandan alalım görüntüyü. Hoop 5 dakikayı doldururuz böyle.
Sürekli planlar yapan, başroldeki masum ve sevgi dolu kızımıza iftiralar atan, kötü kalpli cadı da burada.
Ben çok üzülüyorum bu çocuklara. Sürekli aşık olduğu kızı başkasıyla izlemek zorunda kalıyor. Hatta biraz daha reyting istersek, çocuğu kızın en yakın arkadaşı yapıyoruz. Sevgilisiyle ilgili tüm sorunlarını gelip bu çocuğa anlatıyor : (
ÖLÜMÜNE KANKAYIZ! Bu kızlar genelde her olayı aralarında değerlendirir ve verecekleri tepkilere de birlikte karar verirler. Whatsapp kız gruplarının, ete kemiğe bürünmüş hali adeta.
Ve son kozları da, aşk sahneleriyle insanları sıkmamak için araya serpiştirilen bu komik karakterler. Verdikleri aşırı tepkiler ve garip hareketleriyle, yaz dizilerinin maskotu gibiler.
5 bölüm tanışıp kavga trip, 5 bölüm sevip de açılamama, 5 bölüm aşk böcüşleri olma, 10 bölümlük yanlış anlaşılmadan dolayı ayrılık süresi, 5 bölüm evlenme hazırlıkları, 1 bölüm evlilik ve finaal.
açıkçası başroldeki kadınlar genel olarak böyle erkekler tarafından korunmaya muhtaç,işlerini kendi halledemeyen,saf,güvensiz,en fazla lise mezunu karakterler oluyor. bu oldukça rahatsızlık verici, şimdiye kadar hiç zeki, yüksek yerlerden mezun ve kendi başının çaresine bakan özgüvenli, doğal bir kadın başrol oyuncusu göremedim.
hayır bi de bu başrol kadınlara verilen sakarlık ve şımarık haller nedir ya karakteri doğal göstermek böle bişey değil canım ya itici bence hele bi de onların aşık olacağı zengin,ağır ve sporcu heriflere ne demeli illa herşeyin bokunu çıkarcaz yoksa olmaz yani