Şehir polisliğiyle başlayıp FBI'da özel ajan olmaya uzanan yolculuğunda yaşadıklarını paylaşan Amerikalı Aynasız lakabıyla tanınan Erdal Kaya, merak edilen sorulara cevap verdi.
Kaynak: Sözler Köşkü
Şehir polisliğiyle başlayıp FBI'da özel ajan olmaya uzanan yolculuğunda yaşadıklarını paylaşan Amerikalı Aynasız lakabıyla tanınan Erdal Kaya, merak edilen sorulara cevap verdi.
Kaynak: Sözler Köşkü
Adana/Ceyhan doğumlu olan Erdal Kaya, Türkiye’de otelcilik okuduktan sonra Amerika'ya göçmen olarak gitmiştir. Yaklaşık 17 yıldan beridir Amerika’da yaşamaktadır.
Her zaman Amerika’ya gitme isteğim vardı ve bir şekilde bana Amerika yolları açıldı. Hep polis olmak istiyordum defalarca başvurdum, defalarca elendim. Bir gün 777 kişi arasından 11 kişi işe alındı ve aralarından biri bendim. Polis akademisine gönderdiler, döndüğümde altı yıl çalıştım ve polislere eğitim de verdim. Daha sonra daha yüksek konumda olan Eyalet polisliğine girdim ve iki yıl da orada çalıştım. İşimi iyi yaptığım için terfi alıp dedektif oldum. Bir yıl olay yeri incelemede dedektiflik yaptım. Dedektiflik yaparken, FBI’a başvurmuştum ve bir yıl sonra teklif geldi. Beni FBI akademisinin beş altı aylık bir eğitimine gönderdiler, başarıyla bitirdim ve özel ajan olarak çalışmaya başladım.
Çok kısa bir süre önce de istifa edip, özel sektöre geçtim ve polislik, soruşturma, silahlar ve kişisel güvenlik hakkında danışmanlık yapmaya başladım.
Şehir polisi iken bir anons geldi, cinnet geçiren birinin elinde tüfek var. Olay yerine giderken, çırılçıplak bir şahsı gördüm elinde tüfek her yerinde mermi var. Bunu görünce siper aldım ve o sırada adam bizi gördü, ateş etmeye başladı. Komiser soldan bana bakıp siperi bırakıp, yanına gelmemi istedi. Vurulma oranım %90 ama görev işte o sırada ben istifa edip gidiyorum, diyemezsin. Komiser etkisiz hale getirmem için yandan müdahale etmem gerektiğini söyledi. Yandaki ağaca koşacaktım ve oraya koşarken vurulma şansım çok daha yüksek. Tam koşarken ateş açıldı, ağacın arkasına saklandım. Konumumu yavaş yavaş değiştirdim. Adam etkisiz hale getirildi. Baya zor bir görevdi ama bir madalya almıştım.
Terkedilmiş bir evden biri 911'i arıyor ve kapatıyor. Toplam beş kişi o eve gittik, ev harabe ve bomboş. Evi kontrol ettiğimizde kimse yoktu fakat o ara yukarı kattan bir koşma sesi geldi ve kapı açılıp, kapandı. Hemen yukarı çıktık, fakat kimse yok. Tekrar, tekrar kontrol etmemize rağmen yine aynı sesler geliyordu. Dışarıya adamlar yerleştirildi fakat eve giren çıkan yok. Dışarı çıktık, komiser merkeze anons geçti; “Evi kontrol ettik, evde hiç bir şey yok. Buraya bir daha arama olursa benim adımı koy ve gönderme polisi buraya.” dedi. Hala birileri sorar, “O neydi, hayalet miydi? Belki evde biri saklıydı da siz bulamadınız” falan gibi ama neydi bilmiyorum, birinin saklı olduğunu da sanmıyorum çünkü çok dikkatli kontrol etmiştik.
Huzuru bozan bir kişi ile ilgili bir anons gelmişti. Gidip adamla konuşmaya başladım fakat inanılmaz sinirliydi. Sinirlerini yatıştırmak için elimden geleni yapmaya çalıştım fakat hiçbir şey fayda etmiyordu. Gitmesine de izin yoktu. Sol elini tuttum ama beklemediğim şekilde bir yumruk attı ve burnum kırıldı. Çok büyük bir kavga başladı ve bana “Sen bugün öleceksin” dedi. Ne silahıma ne telsizime el atabilirdim çünkü o an bana saldırıp vuracaktı. Elimden geldiğince yüzümü koruyarak, ona karşılık vermem gerekiyordu. Bir şekilde kavga yere indi ve yerde kavga ederken kontrol altına aldığımda kelepçelerini taktım, telsize yeri anons ettim. Ekipler ve tıbbi yardım geldi.
Yok. Birçok insan FBI bizi dinliyor diye düşünüyor. Bunun olması için mahkeme kararına ihtiyaç var. Mahkeme kararı olmadan hiç bir şeyi zaten yapmıyorlar. Her şey yasalar, mahkeme kararları içerisinde yasal bir şekilde yapılıyor. Ben birini dinledim mi? Evet. O da yasalar çerçevesi içinde.
Birçok şey filmlerdeki gibi değil. Kapıları kırmak, ‘FBI geldi çıkın’ muhabbeti falan yok. Genelde FBI ve öteki departmanlar birbirlerine çok yakın, çok iyi çalışırlar. Fakat bir gerçek var ki bilgisayar başında, evraklarla falan çok fazla uğraşıyorsun.
Yok. Birçok insan FBI bizi dinliyor diye düşünüyor. Bunun olması için mahkeme kararına ihtiyaç var. Mahkeme kararı olmadan hiç bir şeyi zaten yapmıyorlar. Her şey yasalar, mahkeme kararları içerisinde yasal bir şekilde yapılıyor. Ben birini dinledim mi? Evet. O da yasalar çerçevesi içinde.
Amerikan polisinin eğitim oranı çok daha yüksek Türk polisine göre. Amerikan polisinin karşılaştığı kişiler farklı, Türk polisinin karşılaştığı kişiler farklı. Bazı konularda cevabım Türk polisidir, bazı konularda da Amerikan polisidir. Türkiye’de sevdiğim şey, Türk polisleri vatandaşlar tarafından hayatını kaybetmiyor. Amerikan polisi öyle bir eğitimden geçiyor ki, kötü bir olay olduğunda müdahale oranı Türk polisine göre çok daha etkili oluyor. Çünkü olayı çok daha ciddiye almak zorunda yoksa o gün eve dönemeyecek. İkisinin de sevip, sevmediğim şeyleri var.
Ben bir türküm sonuçta insanlar soruyor, “Türkler nasıl, Türkiye nasıl?” diye fakat işim gereği olmadı.