Dün akşam Ümraniye'de bir polisin silahını alıp, polis memuru Şeyda Yılmaz'ı başından vurarak şehit eden katil zanlısı Yunus Emre Geçti, adliye koridorunda 'deli' numarası yaptı. Polislere zorluk çıkaran Geçti, 'Siz beni nereye götürüyorsunuz. Ben serbestim bırakın, avukat hanım!' diyerek tuhaf sesler çıkardı.
Bunun gibi kurtlar vadisi sanrısı ile büyüyen binler var tiktokta. Polisiye yöntemlerle durdurulamayacak büyük bir anomi dalgası geliyor. Dikkat ederseniz son zamanlar adli suçlular polise ateş etmekten çekinmiyorlar. Ortadoğu - Latin Amerika karışımı bir ülke olduk. Bu katil gibi daha binlercesi sokaklarda geziyor, yenileri yetişiyor. Artan suç oranını ve uyuşturucu kullanımını azaltacak, bozulan insanı düzeltecek elle tutulur hiç bir çalışma yok. Ekonomi ve eğitimin bozulmasıda suçu - yozlaşmayı arttıran etmenlerden. Anca şov yapmaya gelince varsınız, katile çöp poşeti giydirmeniz işkence yapmanız kök sorunları düzeltmiyor acıyıda soğutmuyor. İyilik de kötülük de kollektif. Talan düzeninin çarkına dahil olmuş kimseyede zeval gelmiyor. Organize katiller, büyük çalanlar, baronlar, siyasi güç sahibi olanlar. Herhangi siyasi bir tweet atan muhalif ise içeride, fuhuş çetesini uyuşturucu baronunu ifşa eden gazeteci içeride, küçük kızları fuhuş batağından kurtarmaya çalışan avukat içeride.
Çoğu zaman işe yaramadı mı bu taktik... Ruh sağlığı bozuktu, bir anlık cinnet geçirdi, ağır tahrik vardı diye diye bu yaratıkları salıp durmadılar mı. Şansını deniyor işte.
Deliysen hastanede olman lazım değil mi mın evladı