Ne havalıydık bee...
Ne havalıydık bee...
Bu tombul telefon bir dönem ne badireler atlatmış, ne popüler olmuştu? Kimin elinde görülürse o kişiye olan hürmet 10-15-20 kat artardı.
Nokia'nın namıdiğer Xpress Music adlı telefonu, alt kısmının döndürülebilir oluşu ile görenlere heyecanlı anlar yaşatıyordu. Eğer sahip olanlar arasında olduysanız, ne demek istediğimi anladınız...
Keskin duruşu ile çok fazla insan ona sahip olmak istedi, fakat yalnızca seçilenler onunla yoluna devam etti... Hala aklımdasın...
Cep telefonu kavramına yeni bir soluk kazandıran bu telefon, yalnızca mesajlaşması kendine görev edinen tiki kızlarımız tarafından coşkuyla karşılanmıştı.
Bakın bu telefon kraldır işte... Tam bir fiyat performans ürünüdür. Fazla gösterişten uzaktır. Adam gibi adamdır. Deri ile naylon karışımlı kılıfı ile bazı babaların hala kullanımındadır.
Bir neslin ilk 'kayan kapaklı' telefonudur. Eğer kırmızılısı varsa kişi kendini daha bir havalı hissedebilir. Eğer bir çekmece dibinde bulursanız, sakın ha şaşırmayın!
Xpress Music modelinden sıkılan kızların geçtiği model olmaktadır. Havalı mı havalı ama bir o kadar da dayanıklıdır. Çekemeyenlerin 'dayımda da o telefondan var kapağı kaydı' sözlerine kulak asmamanız gerekirdi.
Nokia'nın Nokia olduğu dönemlere ait bir başka şaheser! Bu model ülkemizde çok fazla sevilmese de yurt dışında popülerliği dillere destan...
Farklı modeli ile 'vay anasını' dedirtirdi. Aslandı, kaplandı! Kamerası ile yere çömelmeli ne fotoğraflar çekilirdi...
Atarinin haricinde koltuğumuzda uzanarak da oyun oynayabildiğimizi fark ettiğimiz zamanlarda elimize düşmüştür. Artık yeşil ekrandan yılan oynamak bir kenara bırakılmalı ve yeni soluklara yelken açılmalıydı...
Bu telefon hakkında bir gerçek var ki o da bu telefonla okula gelen çocuğun babasının çok zengin oluşudur. Bakın, bu olay asla şaşmaz...
Bir dönem Sony Ericsson diye bir gerçek vardı... Kalınlığı ile sağlamlık hissiyatı veren bu telefonumuz, şimdilerde iPhone ne demekse, o zamanlar o demekti...
Cep telefonu ile el kamerasının karışımından meydana gelen bu güzide telefonumuz, doğum günü kutlamalarında özellikle kullanılırdı. Özel günlerde bu telefona sahip olan kişiler kameraman olarak çağırılırdı.
Asaleti ve zarif duruşu ile gündemleri meşgul eden bu telefon, o dönem pek çok lüks markanın özel üretim listesine girmişti. Saf altından yapılmışı bile vardı.
Blackberry bir anda piyasaya girmiş ve tüm dengeleri alt üst etmişti. Qwerty klavyesi ile görenleri kendine aşık eden bu telefona alışan elinden bırakamıyor, ilk kez eline alan ise parmaklarını o minik tuşlara sığdıramıyordu.
usher yeah şarkısının bir polifonik zil sesi vardı yıllardır bulamıyorum ulan deli oluyordum ona çok farklıydı. Bak gene aklıma geldi amk
8800 ne telefondu be 11 pro yu çöpe attırır bana
Nokia bir anda piyasayı nasıl kaybetti öyle anlamadım. Samsung e250 ile Türkiye piyasasını sömürdü.İphone ise Türkiye'de bulmak imkansızken ,tüm avrupayı hala domine edebilirdi ama kendisini geliştirmedi.Androide geçiş yapamadı, windowslu filan telefonlar üretmeye çalıştı ama bataryası çok ısınıyordu kullanışlı değildi.