“Boşluğa doğru yol alacak hikâyem çok kısa zamanda unutulup gidecektir.
Unutulmamak hayata ait değil zaten.
Ama... Hiç umulmadık insanların da yazılı tarihleri olur bir yerlerde.”
Bu dünyayla aynı dili konuşmayan, aynı pencerelerden bakmayan ve aynı kapılardan geçmeyen, çoğunluğun ezberi dışında kalan yönleriyle, alışılmışın dışında görme biçimleriyle bilinçdışındaki asıl dünyasına körü körüne bağlı bir kadın. Topluma göre ise belki de sadece “öteki”.
“Ben bir hiçtim. Ben her şeydim. Ne olursam olayım, vardım.
Ben de biri idim.
Tokalaşmak istemediğiniz biri.
Çevrenizi dikkatle taradığınızda bile gözlerinizin görmeyi atladığı biri.
Rağmen biri.”
Çıkmaz sokakların ve mutlu sonla bitmeyen masalların da kahramanları olur. Efendilerle, çiçeklerle, patronlarla, komşularla, dikenlerle, devlerle, Nene’yle, ağaçlarla, susamlı akide şekerleriyle, cücelerle, yoldaşlarla, kardeşlerle dolu bir hayatın içinde o hep kendine ait tek parçanın peşinde: Küçük’ün.
Dünya dönüyor. Disko topu dönüyor. Döndükçe bir şeyler değişiyor. Birileri gidiyor, birileri dönüyor...
kitap okumayı özendirmek güzel de listedeki çoğu kitap plajda okunacak bir şey değil. george orwell, stefan zweig falan umutsuzluk çöküyor insana. ince diye baba kitapları kitlemişsiniz :D tatilde okunacak daha pozitif/eğlenceli bi liste yapsanıza.
kitapların bazıları reklam amaçlı koyulmuş resmen
"Körlük" okuyacaksanız Kırmızı Kedi'den farklı bir yayınevini tercih edin derim. Deneysel bir çalışma da olabilir belki ama satır başı için dahi boşluk bırakılmamış ve imla kuralları hiçe sayılmış, harflerin arasında boğuluyormuş hissi veren bir anlatım şekli vardı kitabın.