Piyasalarda Yolunu Bulmaya Çalışanlar Aşure Sever misiniz? Kredi, Faiz, Banka, Tahvil! Her Şey Birbirine Girdi

Ekonomide olanlar hem işin içinde olanları hem de dışında olup anlamaya çalışanları yoruyor. Ekonomi yönetiminde alınan kararlar, en temel sorunu ve çıkış nedenini görmezden gelerek etrafında dolanmakla gitgide spiral haline dönüşüyor. Bu labirentten çıkmaya çalışanlar ise yolunu bulmakta zorlanıyor. Artık labirentin üreticisi konumundakiler de bu konuda zorlanırken, zaten durum iktisattan çıkarak mühendislikteki akışkanlar mekaniğine vardı. Yani iktisadi olarak söylenen tek şey 'faizin doğru zamanda ve doğru oranda belirlenmesi' olurken, konut, otomobil fiyatlarını belirleme, kiraya sınırlama, döviz alımını takip etme, satışını düzenleme, ihracatçıların gelirleri, KKM, mevduatta ZK indirme, krediye ZK bindirme, o tahvilden bu tahvile, KDV'de indirim, marketlere denetim her türlü yolu deniyoruz. Kısaca İstanbul'dan Edirne'ye gitmek için Kars'a gidip uçağa biniyoruz.

Duymayan kalmasın! Cuma Merkez Bankası'nın açıkladığı tedbirler bugün piyasaları hareketlendirdi.

Cuma kararda kredi vardı, faizleri vardı, tahvil vardı, zorunlu karşılık (ZK) vardı, banka vardı. E ne duruyorduk?

Helvayı da pazartesi piyasalar kardı. Helva demeyelim de dönemsel olarak aşure diyelim. Maksat bu ortamda tatlılık olsun. 

Gelelim aşuremizin tarifine o halde içinde olanları tek tek inceliyoruz şimdi.

Ne demiştik cuma akşamı hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oldu!

Merkez Bankası'nın açıklamaları, tedbirleri, önlemleri uzun zamandır piyasalarda uyku, huzur bırakmazken, her an her şey olabilir duygusuyla yaşamak giderek zorlar oldu. 

Özet geçiyoruz o halde: Eylül 2021 faizler indi. Döviz tetiklendi, enflasyon tırmanışa geçti. Dünyada da yüzümüze yüzümüze esen rüzgarla bir yılda TL'de değer kaybı, alım gücünde düşüşle yukarıda saydığımız birçok önlemle bugünlere geldik.

Geldik gelmesine de Haziran 2023'te (planlanan) bir de seçimimiz var. Seçim nedir? Popülizmdir.

Popülizm de ekonomi için genişlemedir. Bakınız; halk dilinde para saçmak.

Para saçmak derken, piyasalar ve ekonomi canlı olmalıdır ki her şey yolunda gözüksün. Bunun için de yönetimler bazı şeyleri göze alırlar. Bizde de seçim sathında bulunulduğundan hattın da ne zaman geçileceği bilinmediğinden piyasalarda durulmaya, şikayete müsamaha gösterilmiyor.

Bu yüzden açık nokta bırakılmamaya çalışıyor

'Enflasyonla büyüme' en net çizgimiz. Dövizdeki yükselişe de bir şekilde alıştırma yapıldı. 5 lira yükselişin 1 liralık düzeltmesine davul zurna çalıyoruz. Girişte de sayılan süreçler, bir yandan piyasayı durdurmadan fiyatları kontrol ederek serbest piyasa ekonomisinden vazgeçmeden sürüyor. Diyelim ki düzenlemede bir yan etki oldu; son örnekte gördüğümüz sanayicilerin şikayetlerinin verilere yansıması ve faizlerde tepkisel bir yükseliş görüldü. O da yeni bir düzenleme anlamına geliyor. Bir de burada yeri gelmişken söyleyelim düzenleme bireysel krediler içermiyor! 

Muhtemelen günün finaline daha çok var ancak son düzenleme özelinde uzmanlar tüm olanlara neler diyor?

Merkez Bankası eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, fiyatlamaların karışmasının ekonomik temellerle açıklanamayacağını söylüyor

Uğur Gürses, piyasadaki hareketlerin yapay oluştuğunu vurguluyor

Kredi konusunda uzman bir isim olan Eximbank eski Genel Müdürü Adnan Yıldırım bankaların kredi faizlerini düşürmeyi tercih etmediğini belirtiyor ve bunu bu şekilde devam edeceğini öngörüyor

Bu çabanın kredi faizlerini düşürmede boşuna olduğunu belirten Özaslan ise, faizler dolayısıyla bankaların devlet borçlanma kağıtlarına yönelerek devlete ucuz borçlanma imkanı sağlamasının olası olduğunu belirtiyor. Bunun da seçim öncesi parasal genişlemeye alan açacağını da ekliyor.

Bir ekonomik kriz öngören değerlendirmesiyle Koç Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kamil Yılmaz da bunun seçime yönelik olduğunu düşünenlerden oluyor

Barış Soydan köşe yazısından da belirtiyor ve bunun enflasyonda patlayamaya yol açacak bir karar olduğunu söylüyor

Diğer yandan da ekonomi yönetiminin bir yandan yüksek faizli kredi veren bankaları cezalandırdığını, diğer yandan da onlara daha fazla devlet tahvili sattığını belirtiyor. Kaynak: Seçimi kazanmak için enflasyonun daha da patlamasını göze aldılar

Son olarak gelelim Timothy Ash'e o da tüm bunları topluyor. 9 tweetlik biz dizide kararların enflasyona etkisini ele alıyor

Ekonomi yönetiminin banka kredileri kararının çok karmaşık hale geldiğin belirtirken, herkesin anlamak için çabaladığını söyledi. Sınırlamalardan ve tahvillerden bahseden Ash, seçim öncesi kredi faizlerinde düşüle büyüme hedefine vurgu yapıyor. 

Bankaların çiftçi, KOBİ ve ihracatçıya kredi vermeye zorlandığını belirtirken, bunun enflasyon veya ödemeler krizi yaratmayacağının düşünüldüğünü de ekliyor.

Hamleyi zekice olarak nitelerken, 2011'den bu yana Erdoğan'ın faiz hassasiyeti dolayısıyla para politikasındaki karmaşaya dikkat çekiyor.

twitter.com

Ash, sonucuna kaçınılmaz yüksek enflasyon olacağını söylerken, bunlara ek olarak daha fazla mali gevşeme, daha fazla büyüme, daha fazla talep, daha büyük cari açık, daha zayıf TL diyor. Ancak burada Rusya ve Körfez kaynaklarından geldiği ya da geleceği söylenen para girişiyle dövizin sınırlanacağını da belirtiyor.

"Seçimleri kim kazanırsa kazansın, Türkiye'yi tarihinin en büyük krizi bekliyor"

twitter.com

2011'den bu yana uygulanan ekonomi politikasının işe yararsa Nobel ödülünü hak ettiğini söyleyen Ash, yine de mantıklı olmadığını, Erdoğan'ın seçimleri kazanmak için yaptığı hamlelerin kim kazanırsa kazansın Türkiye'nin en büyük krizine yol açacağını da öngörüyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

Merkez Bankası'nın Kredi Düzenlemesi Sonrası Piyasalarda Ortalık Karışık: Para Piyasaları Durumu Zorlaştırıyor
Ekonomide Fazla Mesai: Merkez Bankası'nın Cuma Gece Yarısı Kararları Kredi Faizlerini Düşürür mü?
'Hepimiz Aptalız, Erdoğan Teorileri Yeniden Yazdı' Diyen Ünlü Ekonomist Ash Seçim Sonuçları İçin Senaryo Yazdı

Popüler İçerikler

10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Karşıtlarına Mesaj Yolladı: "10 Yıl Daha Yaşasa Bambaşka Olurdu"
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!