OPEC+'nın sürpriz bir karar ile üretimi Mayıs ayından itibaren gönüllü olarak kısma kararı alması petrol fiyatlarında artışı beraberinde getirdi. Yatırım kurumları da petrolde beklentilerini yükseltirken, bu kararın Nisan ayı ilk iş gününde piyasalara etkisi de kaçınılmaz oldu. Altın ve dolardaki etki yeni gelecek bir enflasyon dalgası korkusu yaratırken, Türkiye'de yaklaşan seçimler de içerde neler olacağını sorgulattı.
Yeni haftanın ilk gününde ICE'de Brent petrolünün varil fiyatı 86,44 dolara kadar yükseldi. Haziran vadeli Brent petrolü sabah saatlerinde Cuma gününe göre 4,13 dolar artışla 84,02 dolar/varil seviyesinden işlem gördü.
NYMEX'de Batı Teksas petrolünde de fiyat Cuma gününe göre 4,02 dolar artışla 79,69 dolar seviyesinde.
Analistler teknik göstergelerin işaret ettiği 86,32 dolar direncini test eden Brent petrolünün, bugün için ilk destek seviyesinin 83,66 dolar olduğunu, buranın altına inilmesi halinde 82,80 dolar seviyesinin görülebileceğini belirtiyorlar. Yeniden 86,32 doların aşılması halinde ise yeni hedefin 88,40 dolar olacağı ifade ediliyor.
Brent petrolü için Aralık 2023 tahminini 5 dolar artırarak 95 dolar/varil seviyesine çıkaran Goldman Sachs, Aralık 2024 beklentisini de 3 dolar artırarak 100 dolar/varil olarak duyurdu.
Üretim kısıntısının petrol fiyatlarını yüzde 7 artırabileceğini belirten Goldman Sachs, Suudi Arabistan ve OPEC+'nın petrol gelirlerine daha büyük katkı yapacağını da savundu.
Pickering Energy Partners da OPEC+ üreticilerinin arzı kısma kararlarının küresel petrol fiyatlarını 10 dolara kadar artırabileceğini öngördü.
Housten merkezli bir yatırım şirketi olan Pickering Energy Partners'ın eş kurucusu Dan Pickering, 'Üretim kısıntısı fiyatları anlamlı şekilde güçlendirecek' dedi.
10 yıl vadeli ABD Hazine kağıdının getirisi 3 baz puan artışla yüzde 3,5204'e yükselirken, 2 yıl vadeli Hazine kağıdında getiri de 5 baz puan yükselerek yüzde 4,1082'ye çıktı.
Getirilerin yükselmesinde Fed'in Mayıs ayında 25 baz puan faiz artırması olasılığının yüzde 60 civarında fiyatlanmakta olması da rol oynadı.
Japonya'nın 10 yıl vadeyi tahvilinde getiri yüzde 0,355'e ve Güney Kore'nin 10 yıl vadeli tahvilinde getiri yüzde 3,374'e yükseldi.
OPEC+'nın sürpriz üretim kısıntısı kararı sonrası petrol fiyatlarının yükselmesi, Fed'in Mayıs ayında faiz artırımı yapacağı beklentilerinin güçlenerek ABD Hazine kağıdı getirilerini yükseltmesi ve dolara talebi artırması bu sabah ABD ve Avrupa hisse senedi vadeli endeksleri üzerinde aşağı yönlü baskı yaratıyor.
Asya'da gerçekleşen işlemlerde vadeli Dow Jones Sanayi Endeksi Cuma gününe göre hafif bir artışla 33 bin 473 puandan işlem görürken, S&P 500 vadeli endeksi yüzde 0,36 ve teknoloji hisselerinin yer aldığı Nasdaq 100 vadeli endeksi yüzde 0,59 düştü.
Avrupa'da da FTSE 100 endeksi yüzde 0,05 artış gösterirken, FDAX yüzde 0,18 ve Eurostoxx 50 vadeli endeksi yüzde 0,12 aşağıda seyrediyor.
OPEC+'nın beklenmedik şekilde üretimi kısma kararı almasının Fed'in faiz artıracağı beklentilerini artırarak ABD dolarını güçlendirmesi ons altın fiyatını vurdu.
Ons altın bu sabah 1950 doların altını test etmesinin ardından yeni haftanın ilk işlem saatlerinde Cuma gününe göre yüzde 0,9 düşüşle 1952 dolardan işlem gördü.
Analistler, faiz oranlarının beklentilerden daha uzun süre yüksek kalmaları potansiyelinin güçlenmesinin altın fiyatını zayıflattığını belirtiyorlar.
Uzmanlar, altın fiyatının 1956 dolar seviyesinin altında kalmaya devam etmesi halinde 1927 dolar seviyesine kadar bir geri çekilmenin yolunun açılacağını öngörüyorlar. Yukarıda direnç ise 1965 dolarda görülüyor.
Ekonomim'den Elif Karaca'ya konuşan Machlica, 'seçimi kim kazanırsa kazansın' ekonominin öncelikli sorununun enflasyon beklentileri ve seçim sonrası olduğunun altını çizdi.
Machlica enflasyonun, hane halkının satın alma gücünü ciddi şekilde azalttığını vurgularken, seçim sonrası dönemde Türkiye'nin şoklara karşı dayanıklılığının artırılmasının gerektiğini belirtti.