10 Madde ile Pis Değil, Sadece Dağınık ve Normal Olduğunuzun Kanıtı

Yıllardır bana hep dağınık olduğum söylendi durdu. Bu konuyu tartışmayacağım. Evet, dağınığım. Bir yere yetişmem gerektiğinde, uyanıp kahvaltı yapmadan önce üzerime bir tişort geçirip hazırlanmam 3 ya da 4 dakikamı alır. Hatta çoğu zaman kahvaltı bile yapmam, direkt çıkarım evden.

Benim sıkıntım, bana 'pis' gibi şeyler söylenmesinde. Bu biraz daha farklı bir durum. Kimse alınmasın ama bunu diyen kişi, bir boktan anlamıyor demektir.

Bu nedenle ben 'dağınık' kelimesini kullanmayı tercih ediyorum. Çünkü, hem kulağa daha hoş geliyor hem de ben zaten günlük temel işlerimi gayet düzgün bir şekilde yerine getirebiliyorum fakat sadece biraz 'pasaklıyım'.

Her neyse. Eğer tüm işlerinizi ayarlayabiliyorsanız ve 'o dağınıklığın' içinde bile bir düzeniniz varsa bence dağınık olmakta bir sıkıntı yok. Fakat etrafta bunu anlamayan bir sürü insan var.

Steve Jobs, Mark Twain ve Albert Einstein'ın çalışma masaları dağınık değil tam anlamıyla bir felaketti fakat görüyoruz ki bu çok da kötü bir şekilde sonuçlanmadı, değil mi?

Yaptıklarınızı, şimdi bahsedeceğim 10 madde ile ilişkilendirebiliyorsanız, bu demek oluyor ki 'pis' değil sadece dağınıksınız, ki yukarıdaki örneklere baktığımızda bu da o kadar kötü bir şey değil sanırım.

1. İhtiyacın olan her şey sadece kolunun yarı çapı mesafesi kadar uzakta.

Pencere kenarında bekleyen, parfüm, atıştırmalık bir şeyler, sigara(kullanılıyorsa), küllük, şarj aleti, telefon, kumanda, üzerinden haftalar geçen, arşiv olarak sayılabilecek gazete ve dergiler vs. bir sürü şey bir kol mesafesi uzağında. Genelde her gün ihtiyacın olan bir çok şey sadece bir kol mesafesi uzakta. Sorun?

2. "Pis" değil, sadece dağınıksın.

Pis deyince benim zihnimde, kirden, pastan eli yüzü görünmeyen ve böyle bir ortamda yaşayan bir insan geliyor. Fakat ben düzenli periyotlarda kişisel bakımını yapan, kendine ve yaşadığı ortama genel olarak dikkat etmeye çalışan bir insanım. Haftada bir kere ıslak mendille koltuk altını silen birisi değilim ki. Bu da demek oluyor ki 'pis' değilim sadece dağınığım. PİS VE DAĞINIK ARASINDA FARK VARDIR.

Not: Haftada bir kere ıslak mendille koltuk altı silme muhabbetini nereden bildiğimi sormayınız. Teşekkürler

3. Kimseye kulak asma. Bence çok pratiksin.

Çorapların, düzenli bir şekilde çorap çekmecesine gittiği, kıyafetlerin askılara asıldığı, şapkaların dolapta düzenli bir şekilde durduğu konsepti ben de biliyor ve seviyorum. Fakat tüm bu 'ıvır zıvırınızı' odanın bir köşesine, yere fırlattığınızda, sabahları hazırlanmanız daha kısa sürmüyor mu? Hemen oradan bir şeyler alıp giyip çıkmıyor musunuz? Bence çok pratik.

4. Kıyafetlerin kırışık değil, Grunge. Tarzın öyle.

Kırışmış, beyaz hatta bazen bir iki tane lekesi olan bir tişort, ütüsüz, biraz sökük bir kot pantolon işte ihtiyacımız olan her şey burada. İnsanların seni nasıl çağırdığını ya da hangi kategoriye soktuğunu umursama bile. Buna dünyanın her yerinde grunge deniyor.

Şu an ki moda her ne olursa olsun, önemli değil.. Bilim, başarılı olmak için etrafınızdaki insanların giyindiği gibi giyinmek zorunda olmadığınızı söylüyor.

5. "O boş su şişelerini geri dönüşüm için biriktiriyorum."

Tamam su şişelerini geri dönüşüm için biriktirmiyorum ve sağda solda bir sürü su şişesi var biliyorum. Fakat ben onları kullanıyorum. İçine su doldurup dolaba koyuyorum ve böylece dolaptan her çıkardığımda bardağa su doldurup bardak kirletmeme gerek kalmadan soğuk su içmiş oluyorum. Ayrıca, her dakika suyum bittiği için kalkıp su almama gerek kalmıyor, çünkü takılacağım odaya geçerken yanıma bir kaç tane su şişesi alıyorum. Farklı amaçlarla kullananlar da olabilir tabi.

6. Her şeyin tam olarak nerede olduğunu biliyorsun ve bunu bilen tek kişi sensin.

Hepsi bir arada durduklarında kötü bir görüntü oluştursalar da, sonuçta aradığın her şeyin nerede olduğunu biliyorsun. Peki oda arkadaşın biliyor mu ya da annen? Bilmiyor neden çünkü zaten bilmelerine gerek yok. Onlar senin, senin nerede olduklarını bilmen yeterli.

7. Yatağını toplamayı çok anlamsız buluyorsun.

Yani ben toplamıyorum, eğer siz topluyorsanız ne mutlu size bir sıkıntım yok. Fakat tekrar kullanmadan önce ne kadar toplu kalıyor ki zaten. Yani ben kişisel olarak yatağımı sık sık kullanan birisiyim zaten. Sürekli otururum, uzanırım, bilgisayarda takılır, kitap okur, film falan izlerim.

Kısacası, böyle bir durumda 'o çarşafları gerdirip durmak' benim için bir anlam ifade etmiyor.

8. Çalışma masan sadece senin kullanabileceğin kutsal bir alan

Çalışma masan sadece senin bir araya getirip güzel bir şey oluşturabileceğiniz bir yapboz gibi. Defterlerin, kitapların, notların bir yerde, fişler, faturalar bir yerde ve sigara külleri başka bir yerde. Dışarıdan bakıldığında bir kaos ortamı gibi görünebilir fakat yıllardır hiç birinin yerini değiştirmediğin için sana göre gayet düzenli ve aradığın şeyi rahatça bulabiliyorsun. Sorun?

Not: Fotoğraftaki Einstein'ın masasıdır. Benim masama ne kadar da benziyor.

9. Evin zeminini göremiyorsun, zaten buna ihtiyacın da yok.

Evin zeminini göremiyorsun çünkü yeri ikinci bir dolap olarak kullanıyorsun. Bence çok pratik. Kıyafetleri düzenli bir şekilde çekmeceye koyunca aradığın şeyi bulması çok zor olmuyor mu? Katlanıp, üst üste konulmuş 30 civarı tişort arasından istediğimiz tişortu nasıl bulabiliriz ki? Bir de bulsak bile oradan çıkarması da dert, diğerlerini bozmamak için uğraşmak falan uzun iş. Fakat yerde öyle mi? Alan daha geniş. İstediğini çek, al aradan. Hem böylece çamaşırları yıkadıktan sonra saatlerce katlamak için de vakit harcamıyoruz.

Popüler İçerikler

"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi