Bu özelliklerin yoğunluğu kişiden kişiye değişebiliyor. İlişki türünden türüne değişebiliyor. Yani bir insan arkadaşlarıyla güvenli bağlanabilirken sadece partneriyle kaçıngan bağlanabiliyor. Genelde de, tencere – kapak misali kaygılı ve kaçıngan bağlananlar mıknatıs gibi birbirine çekiliyorlar ve böylece ilişkinin sonunda ‘ne kadar da haklı olduklarını’ destekleyecek episotları yazabiliyorlar. Zira, beyin olumsuz da olsa tanıdık olanı yinelemekten hoşlanabiliyor, tanıdık habitatta kendini güvende hissedebiliyor.
Sanırım, ‘neden çiftlerin zihninde aynı ilişki farklı hikayelerle yaşanıyor’ sorusu kendi kendini imha etti bile. Azıcık benzese öpüp başımıza koyalım bence.
Gelelim güvenli bağlananlara. Sağlıklı sınırlar koyabilen, yorucu olmayan, olgun ve ferah bağlar kurabilen bu grup; genelde dramdan beslenen ve dramı tutkulu ilişki olarak ifade eden diğer iki grup tarafından sıkıcı bulunuyorlar. Uzmanlar ise, kaygılı veya kaçıngan bağlananların ancak güvenli bağlanan bir partnere denk geldiklerinde bu modele evrilebilme şansları olduğunu söylüyor.
Birlikte ilk kahkahamızın yankısında ürpersek, boynumuzu kimyanın kılıcına eğdik demektir. Lakin bilmelisin ki aynı salonda yan yana oturup iki ayrı filmi seyretmenin lanetidir aşk.
Kimyanın kılıcına geri dönecek olursak;
Kendimize özgü kimyasal sıvılar taşıdığımız deney tüplerimizi, sevdiğimiz insanla karşılıklı geçip kadeh gibi tokuşturduğumuzda, ortaya çıkacak tepkime evlere şenlik olabilir. Pembe baloncuklar içinde de yüzebiliriz, o laboratuvar maazallah patlayabilir de.
Yeni yılınızın gönlünüzce geçmesini, ister aşık olun, ister aşktan kaçın, hiç aynı kalmamanızı, daima kendinizle ve yaşamla ilgili yeni şeyler öğrenmeye heves duymanızı, suyun derin olduğunu ve henüz boy verebilen olmadığını bilmenizi dilerim.
Instagram