Serginin önemli bir yanı da eserlerin kapsamlı bir şekilde İstanbul Arkeoloji Müzeleri, İstanbul, İstanbul Rum Patrikliği, Heybeliada Aya Triada Manastırı Kütüphanesi, Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Koleksiyonu, Rezan Has Müzesi, Fransa Ulusal Kütüphanesi, Oxford Üniversitesi Bodleian Kütüphaneleri ile ve Oxford Üniversitesi Herbarium’ları, Atina Benaki Müzesi, Kastoria Bizans Müzesi ve özel koleksiyonlardan derlenmiş olması.
Her iki serginin de müze içindeki sunumları, tasarımları da ayrıca dikkat çekici; Giacometti’nin eserlerindeki varoluşsal, fenomonolojik atmosfer boşluk hissiyle bütünleştirilmiş, ışıklandırma ile birlikte eserlerin sunumu böylece farklı bir boyut kazandırılmıştı. Bizans’ta Şifa sergisi ise aynı şekilde eserlerin çoğunlukla küçük objelerden oluşması sebebiyle onları daha dikkat çekici yapan bir tasarım yapılmıştı, tıpkı bir Bizans kentindeymişçesine sütunlar arasında gezip, şifa veren bitki ve objelerin arasında geçerek farklı bir atmosferde sergiyi dolu dolu gezebilme şansı elde edilebiliyordu.
Her iki sergi de 26 Nisan’a kadar devam ediyor. Pera Müzesi’nin 10. yılında bu iki önemli sergiyi birlikte gezebilmek de ayrıca farklı bir deneyim sağlıyor. Giacometti’nin elleriyle hayat verdiği heykellerini ve Bizans’ın elleriyle şifa veren azizlerinin nesnelerini yakından görebilmek de bu deneyimin bir parçası oluyor.
Yazı: Müge Yıldız / __BantMag