Kitlesel histeri; genellikle bir nedeni olmayan, çeşitli hastalık belirtilerinin gizemli bir şekilde yayılmasıyla ortaya çıkan psikolojik bir rahatsızlık. Çoğunlukla dışarıya kapalı ve izole toplumlar arasında görülür. Stres seviyesi yüksek çevrelerde yaşanır.
1518 yılında, Fransa'nın Strasbourg şehrinde genç bir kadın durmadan dans etmeye başladı. Sebebi bilinmez şekilde insanlar da bu dansa katıldı. Bir ayın sonunda ise dans eden insanların sayısı 400 civarıydı. Tarihe 'Dans Vebası' olarak geçen bu olay sırasında, insanlar kalp krizi geçirerek su kaybederek ve yorgunluktan tükenerek can verdi.
2006 yılında, Noel tatilinden Mexico City'deki yatılı okullarına dönen kız öğrenciler arasında bir salgın hastalık başladı. Baş gösteren hastalık belirtileri; yürümekte zorlanma, mide bulantısı ve ateşlenmeydi. 3600 öğrencinin 600'ünde bu hastalık görülünce devletten sağlık ekipleri olaya müdahale etti. Yapılan testler ve incelemeler sonucunda hastalığın psikolojik olduğuna karar verildi.
1692 yılında, Massachusetts eyaletinin Salem köyünde nöbet geçiren kızların, köydeki bazı kadınların doğaüstü güçler kullanması sonucu bu hale geldiklerini söylemesiyle, cadı mahkemeleri kurulur. Diğer insanlara da bulaşan bu nöbetler sebebiyle, yüzlerce kişi yargılanır ve 25 kişi idam edilir.
1962 yılında Tanzanya'nın bir köyünde başlayan bu kahkaha tuhafını, diğer köylere kadar sıçramıştı. İnsanlar durmaksızın gülüyor kendilerine hakim olamıyordu. Kimilerinde birkaç saat süren salgın kimilerinde 15 güne kadar sürüyordu. 1000'den fazla insana yayılan histeri bir yıl boyunca aralıklarla görülmeye devam edildi.
2006 yılında, tonlarca endüstriyel ve kanalizasyon atığının boşaltıldığı Mumbai'nin Mahim Körfezinde, tuzlu suyun tatlı suya dönüştüğü iddia edildi. Bu iddianın yayılmasıyla beraber, halk uyarılara rağmen körfeze akın etti ve sudan içti. Bölgenin dini liderinin yaptığı, su tekrar tuzlu suya dönüştü açıklamasından sonrası halk sudan içmekten vazgeçti.
1990'lı yılların sonlarında, Afrika'da insanlar cinsel organlarının yok olduğunu, hatta karaborsada satılmak üzere çalındığını iddia etti. Doktora muayeneye giden hastalar penislerini yerinde görünce, organlarının aniden geri geldiğini ve artık işlevsiz olduğunu iddia etti. 36 kişi penis hırsızlığı sebebiyle sokaklarda öldürüldü.
Fikirlerinizi yorumlara bekliyoruz!
Ülkemizde kitlesel histeri salgını mı yaşansa mı ? Kitlesel olarak şuurumuzu kaybetmişiz bundan daha tehlikeli salgın oldugunu düşünmüyorum.
Kitlesel salaklık buna dahil olabiliyor mu acaba ?
fetoşun arkasından koşturmak histeri değil mi zaten? bir sürü kendini bilmez fetoşçu vardı ülkede, hala daha var ama kimse hesap sormuyor? fetoşun kendisine kapılanlar da bunun hesabını sormayanlar da histeri içinde malesef