'Yaşadıklarını bana ve eşime anlattı. Biz de gitme dedik. En son eve geldiğinde, 'Bana bir şey olursa' diye mektup bırakmıştı. Ablam böbrek ameliyatı geçirmişti. Ameliyatlı olduğu halde şiddet gördü. Ben ablama sahip çıkacağımı söyledim ama, bu kişi 'Kardeşine arabayla çarptırırım, iş giriş çıkış saatlerini biliyorum, babanı öldürtürüm' gibi tehditlerde bulundu. Ablam onun söyledikleri dışında hiçbir şeye inanmıyordu. Pazar günü sabah 11.00 sıralarında Muhammed Özdemir aradı. 'Ömer, Emine ablanla ilgili seninle konuşmam gerekiyor. Ben akşam market alışverişine çıktım. Yarım saat geçmeden Emine aradı. Ne zaman geliyorsun, diye sordu. Yarım saat sonra geleceğimi söyledim. Seni seviyorum, hakkını helal et. Ben bu acılara dayanamıyorum dedikten sonra çığlık sesi geldi. Ben koşmaya başladım, geldiğimde yerdeydi' dedi. Biz buna inanmıyoruz çünkü, ablam ağrısı olmadığını bize söylemişti. Ablamı Esenyurt'ta bir hastaneye kendi aracıyla götürmüş. Orada müdahale edilemeyeceği söylenince buraya getirildi. Tedavisi burada devam ediyor. Bu olay cumartesi oluyor, Muhammed Özdemir Pazar günü saat 10.00 sıralarında beni arıyor. Bu şekilde öğreniyoruz. Çelişkili olduğunu düşünüyorum ama bu kişi hala dışarıda. Nasıl dışarıda bilmiyorum. Cinayete teşebbüs var. Vermiş olduğu mektuplar var, notlar var. Bunları savcılığa sunduk ama buna rağmen hala dışarıda'
Allah iyi insanlarla karşılaştırsın inşallah dışarısı oc kaynıyor
İki ucu boklu değnek..
yuvası yıkılan kadının ahı tutmuş galiba