Türkiye-ABD Anlaşmasının Detayları: 13 Maddelik Ortak Açıklama Yapıldı

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Ankara'da Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyetle yaptıkları görüşmenin ardından, Suriye'de 120 saat ateşkes kararı alındığını ve YPG'nin bölgeden çekileceğini açıkladı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 'Müzakerelerde Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliği sonucunda istediklerimizi aldık' dedi. Görüşmelerin ardından 13 maddelik ortak açıklama yapıldı.

Detaylara bakalım... 

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinden sonra ABD'nin Ankara Büyükelçiliği konutunda basın toplantısı düzenledi. 

Basın toplantısı sırasında Pence'in yanında ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da yer aldı.

'Türkiye ve ABD, Suriye'de ateşkes için anlaştı.' ifadesini kullanan Pence, 'Barış Pınarı Harekatı'na 120 saatliğine ara verilecek.' dedi.

"Suriye'nin kuzeydoğusunda kalıcı ateşkes sağlandığında mevcut ekonomik yaptırımlar da kaldırılacak"

Pence, Türkiye ve ABD'nin, IŞİD'in Suriye'nin kuzeydoğusunda tamamen yok edilmesi konusunda fikir birliğine vardığını vurgulayarak,'(120 saatlik süre içinde) ABD, YPG'nin güvenli bölgeden çekilmesini sağlayacak. Amacımız önümüzdeki 120 saat içinde (YPG'nin) çekilmesini sağlamak. Bu başlamış durumda.' ifadesini kullandı.

YPG'nin kendilerine söz konusu bölgeden çıkma güvencesi verdiğini belirten Pence, Türkiye'ye yönelik ekonomik yaptırımlara ilişkin ise, '120 saatlik sürede yeni yaptırım olmayacak. Suriye'nin kuzeydoğusunda kalıcı ateşkes sağlandığında mevcut ekonomik yaptırımlar da kaldırılacak.' şeklinde konuştu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: "Bu bir ateşkes değildir" 🎥

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 'Bugünkü müzakerelerde Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliği sonucunda istediklerimizi aldık.' ifadelerini kullandı.

YPG'nin ağır silahlarının toplanması, mevzilerinin ve tahkimatlarının imha edilmesi hususlarında mutabakat sağlandığını belirten Çavuşoğlu, PKK/YPG'nin 120 saat içinde çıkması için Barış Pınarı Operasyonuna ara vereceğiz, bu bir ateşkes değildir. Ancak terör unsurlarının çıkmasından sonra operasyonu durdurmamız söz konusu olacaktır.' dedi.  Çavuşoğlu, 'Fırat'ın doğusunda DEAŞ ile mücadele konusunda da eş güdüm ve iş birliği içinde çalışacağız.' şeklinde konuştu.

"YPG'lilerin elindeki silahlar alınacak"

Türkiye'nin bugüne kadar IŞİD'e karşı çok kararlı bir mücadele verdiğini belirten Çavuşoğlu, 'Suriye'de 3 bin, Irak ile beraber toplamda 4 binden fazla DEAŞ'lı teröristi Türkiye etkisiz hale getirmişti.' dedi. 

YPG'nin çekilmesine ilişkin detaylara değinen Çavuşoğlu, 'Burada sadece YPG'lilerin çekilmesi değil, YPG'lilerin elindeki silahların alınması, sadece ellerindeki silahların alınması da yeterli değil, tüm muharip mevzilerinin kullanılmaz hale getirilmesi ve tahkimatların yıkılması dahil hepsi var.' ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

'20 mil yani 32 kilometre derinlikte Fırat'ın doğusunda, Irak sınıra kadar yani 444 kilometrelik bir uzunlukta hiçbir teröristin kalmaması ve tüm bu bölgenin güvenli bölge olarak tesis edilmesi... Bizim güvenliğimiz açısından da bu önemli.'  

Çavuşoğlu, çekilmeye ilişkin 120 saatlik süre başladığında, ABD'nin taahhüdü ilave yaptırımlarla ilgili herhangi bir çalışma olmayacağını belirtti.

"Kobani'yle ilgili taahhüdümüz yok"

Bakan Çavuşoğlu, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarından sonra, DEAŞ ve PKK'dan temizlediğimiz alanlara şu ana kadar 365 binden fazla Suriyeli'nin döndüğünü söyledi. 

'Bizim Kobani veya başka bir taahhüdümüz olmadı' diyen Çavuşoğlu, 'Pence'in söylediği gibi biz oraya girmeyeceğiz gibi bir şey demedik.' diye konuştu. Harekata verilen aradan sonra bölgedeki Türk askeri varlığa ilişkin bir soru üzerine Çavuoğlu, şu ifadeleri kullandı:

'Ara vermek demek, bizim askerimizin ve oradaki güçlerimizin çekilmesi demek değildir. Biz orada olacağız, var olmaya devam edeceğiz.' 

Çavuşoğlu, 'Gerek oradaki mevcudiyetimiz gerek istihbari kaynaklarımızla birlikte ne yapıldığını ve ne yapılmadığını bizzat takip edeceğiz. Yani gözümüzün önünde olacak, denetimini de yapacağız.' ifadelerini kullandı.

Mektup yanıtı: "Cevabımızı sahada verdik"

ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yazdığı mektupla ilgili Çavuşoğlu, 'Biz harekatı ne zaman başlattık, 9'unda başlattık. Dolayısıyla biz zaten cevabımızı sahada verdik.' dedi. 

Çavuşoğlu, Trump'ın mektubundaki üsluba ilişkin ise şunları söyledi:

'Amerikan toplumu böyle bir seviyesizlik görmedik diye temelinde daha birçok yorumlar var. Biz böyle bir seviyesizlik olduğu zaman da işin doğrusu Türkiye Cumhuriyeti ciddi bir devlettir. Devleti yönetiyoruz. Cumhurbaşkanımızın böyle bir seviyeye inmesi de hiçbir zaman olmamıştır, olmaz da.'

Türkiye ile ABD arasında, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Barış Pınarı Harekatı'na yönelik görüşmelerin ardından 13 maddelik ortak açıklama yapıldı.

'Türkiye ve ABD, iki yakın NATO üyesi olarak bu ilişkilerini teyid eder. ABD, Türkiye’nin güney sınırına dair meşru güvenlik kaygılarını anlar.' ifadeleriyle başlayan açıklamada iki ülkenin Suriye'nin kuzeydoğusu başta olmak üzere sahadaki gelişmelerin, ortak çıkarlar temelinde daha yakın eş güdüm gerektirdiğini kabul ettiği belirtildi. 

Açıklamada, 'Türkiye ve ABD 'Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için' anlayışıyla, NATO topraklarını ve halklarını tüm tehditlere karşı koruma taahhütlerini muhafaza eder.' ifadeleri kullanıldı.

Her iki ülkenin, insan hayatı, insan hakları ile dini ve etnik toplulukların korunmasına yönelik taahhütlerini yinelediğinin altı çizilen açıklamada diğer maddeler şöyle sıralandı: 

  • Türkiye ve ABD, Suriye'nin kuzeydoğusunda DEAŞ'la mücadele faaliyetlerinin devamında kararlıdır. Bu, önceden DEAŞ kontrolünde olan alanlarda yaşayıp yerinden edilen şahıslar ile alıkoyma merkezleri hususlarında uygun şekilde gerçekleştirilecek eşgüdümü de içerir. 

  • Türkiye ve ABD, terörle mücadele harekatlarının yalnızca terör unsurları ile bu unsurlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereci hedef alması gerektiği üzerine mutabık kalır. 

  • Türk tarafı Türk kuvvetleri tarafından kontrol edilen güvenli bölgedeki tüm meskun mahal (güvenli bölge) sakinlerinin dirliği ve güvenliğini sağlayacağını taahhüt eder, sivillerin ve sivil altyapının zarar görmemesi için azami dikkati göstereceğini vurgular. 

  • Her iki ülke Suriye’nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğüne ve Suriye ihtilafını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararına uygun şekilde sonlandırmayı hedefleyen, BM öncülüğündeki siyasi sürece olan bağlılıklarını yineler. 

  • Her iki taraf Türkiye'nin, YPG ağır silahlarının toplanması ve YPG tahkimatları ile tüm muharip mevzilerinin kullanılmaz hale getirilmesi dahil, milli güvenlik kaygılarının giderilmesini teminen bir güvenli bölge kurulmasının devam eden önemi ve işlevselliğinde mutabık kalır. 

  • Güvenli bölge, evvelemirde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolünde olacak ve her iki taraf, güvenli bölgenin her veçhesiyle uygulanmasında eşgüdümü artıracaktır.

  • Türk tarafı Barış Pınarı Harekatı’na, güvenli bölgeden YPG’nin 120 saat içinde geri çekilmelerini teminen ara verecektir. Barış Pınarı Harekatı, bu geri çekilmenin tamamlanmasını müteakip durdurulacaktır. 

  • Barış Pınarı Harekatı’na ara verildiğinde ABD, 'Blocking Property and Suspending Entry of Certain Persons Contributing to the Situation in Syria' başlıklı 14 Ekim 2019 tarihli Başkanlık Kararnamesi uyarınca hayata geçirilen yaptırımlara ilavelerini getirmeme ve Kongre nezdinde uygun şekilde çalışmalar ve istişareler yürüterek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda Suriye’de barış ve güvenliğin teminine dönük kaydedilen ilerlemenin altını çizmek hususunda mutabık kalır. Barış Pınarı Harekatı 11. paragraf uyarınca durdurulduğunda, yukarıda bahsi geçen Başkanlık Kararnamesi uyarınca hayata geçirilen mevcut yaptırımlar kaldırılacaktır.'

Açıklamanın son maddesinde, her iki tarafın bu açıklamada kaydedilen tüm hedeflerin uygulanması için birlikte çalışma taahhüdünde bulunduğu belirtildi.

Trump: "Biraz 'sert' bir sevgi göstermemiz gerekliydi"

Suriye'de anlaşmaya varıldığının bildirilmesinin ardından Twitter hesabından açıklamada bulunan ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a teşekkür ederek, 'Türkiye'den güzel haberler var, milyonlarca hayat kurtarılacak' dedi.

Trump, mesajlarının devamında, 'Bu anlaşma 3 gün önce ASLA yapılamazdı. Bunu yapabilmemiz için ‘sert' bir sevgi göstermemiz gerekti. Herkes için harika oldu. Hepsiyle gurur duyuyorum. Bugün medeniyet için harika bir gün. Gerekli ama gelenek dışı bir yol izlerken benim yanımda durduğu için ABD ile gurur duyuyorum. İnsanlar bu anlaşmayı yıllardır sağlamaya çalışıyordu. Milyonlarca hayat kurtarılacak. Herkese tebrikler' ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'a cevaben, 'Sayın Başkan, insanlığın baş düşmanı terörizmi yendiğimizde daha fazla can kurtarılacak' dedi.

Popüler İçerikler

Türkiye'den İsrail Kararı: Türkiye, İsrail ile Tüm Ticari İlişkilerini Durdurdu
Fatih Erbakan'dan Devlet Bahçeli'yi Kızdıracak Sözler: "Dedem Yaşında İnsan"
TikTok’ta "Karagül" Adıyla Açtığı Yayınlarla İnfial Yaratan Kadının Çocuklarını Devlet Korumaya Aldı!
YORUMLAR
17.10.2019

Allahım bunun ciddi ciddi Türkiye’nin zaferi olduğunu düşünen varsa gerçekten ama gerçekten diyecek bir şey yok. Aptallık da artık bir yaşam biçimi oldu. Senin dibindeki kendi coğrafyandaki kendi kaderini belirleyecek harekatı, farklı kıtadaki olay müdahiliyle görüşüp, ateşkesle sonuçlandırıyorsun. Ypg çekilecek sözünü alıyorsun. Toprak bütünlüğünden yanayım diyorsun ama farklı aktörlerle kendi coğrafyanın kaderini belirliyorsun. Ortadoğu bataklığında olabiliriz ama keşke keşke keşke dış politikamız bataklığa gömülmeseydi. Sen bunun için şehit verdin, sivil şehit verdin bebek şehit verdin. Ama ABD geldi, aldı ve gitti. Ağzına çalınan şekeri yala ve uslu çocuk ol Türkiye dendi. Tam olarak ama tam olarak ne kazandık? Yani gerçekten ne kazandık? Ya da tek hedefimiz bu muydu? Hedefe mi ulaştık? İki bölüm fazla görüneceksin diye, figürandan başrol bu şekilde olunmaz!

17.10.2019

Evet, dediğiniz gibi aptallık, Türkiye’de artık bir yaşam biçimi haline geldi. Karşımızda daha fazla savaşmadan masada istediğini alan bir ülke ve karşı tarafı ikna için gelen ancak desteklediği silahlı gücün çekilişine razı olmuş bir heyet var. Ama kaybeden istediğini alan taraf oluyor. Siz aklınızı peynir ekmekle mi yediniz? Eğer 120 saat içinde çekilme gerçekleşirse bu savaş kazanılmıştır. Savaşın ve operasyonun bir siyasi amacı olur ve bu haliyle siyasi amaca ulaşılmıştır. Ancak elbette çekilme olmaz ve yine oyalanırsak bu durum kesinlikle bizim için kayıptır. Dünyanın hiçbir yerinde, bu tür bir anlaşmaya kayıp olarak bakılmaz. Bakılırsa işte o ülke gerçekten aptallığın yaşam biçimi haline geldiği bir ülke olmuştur. Siz savaş nedir, neden yapılır gerçekten biliyor musunuz? Bu zamana kadar siyasi tarih kitaplarından bir tanesiyle bile alakadar olmadınız mı? Çekilme olursa bu durum nasıl aptallık olur ben bir muhalif olarak algılayamıyorum.

17.10.2019

Zamanında tarımı bitirmeseydik, yerli tohumlarımızı yasaklamasaydık, yerli kurumlarımızı satmasaydık, bugün bu görüşmeden ABD'ye elimizin tersiyle " yürü get lan " demiştik.

17.10.2019

Rusya, "bölgeyi YPG'den temizleyip Esad'a teslim edeceksin" diyor. Olur diyoruz. Giriyoruz. 5 gün sonra Amerika "çıkacan ordan s*kerim belanı" diyor. Ona da "sir yes sir" diyoruz. Çıkıyoruz. Rusya'yla Amerika arasında top gibi gidip geliyoruz.

TÜM YORUMLARI OKU (136)