Kaynana zulmünün bu topraklarda ne gelinler aldığını biliriz... Öyle bir zulümdür ki; kitaplara, filmlere konu olmuş, dilden dile anlatılmıştır. Geçmişte var olmuştur, gelecekte de var olacaktır. Ünlü ya da ünsüz, hiçbir kadın kaynana zulmünden kaçamayacaktır... Kaynana zulmünün son kurbanı Hadise!
Şimdi yine çok detaylı, karman çorman, entrika, ihanet ve ihtirasla örülü bir gıybet hikayesinin içinde giriyoruz, arkadaşlar.
Hadise zamanında Sinan Akçıl'ı çok sevmiş, hatta doğum tarihini dövme yaptırmış, derisine kazıtmıştı.
Sinan Akçıl'ın, o zamanlar ne kadar dramatik bir aşık olduğunu bilmediğimizden tabi, Hadise'yle aniden ayrılığı işte bu yüzden bizi çok şaşırtmıştı. Hadise de o zamandan beri şöyle ciddi derin bir aşk yaşayamadı zaten. Kırılmıştı kızcağız bir kere!
Bunlara iki taraftan da asla onay gelmedi. İkili çok yakın görünseler de hep dost olduklarını iddia ettiler.
Hadise dostluklarını kanıtlarcasına 'nikah şahitleri' olacağım dedi.
Aşk dedikodusu çıkarmak için 'aynı yerde eğlenmiş' olmak yetersiz bir sebep gibi görünse de, olayların iç yüzü sonradan ortaya çıktı.
'Gözde bekar' ya da 'cemiyet hayatının çok konuşulan isimlerinden' desek abartmış olmayız.
Aynı şekilde Aslışah da ağzında gümüş kaşıkla doğanlardan. Babannesi gibi güzel, dedesi gibi zengin, sosyetik bir kızcağız.
Lakin Alkoçlar kızkardeşlerin, yani Engin Altan Düzyatan'ın eşi Neslişah Alkoçlar dahil, magazin ortamlarında pek sevildiği söylenemez. Neslişah Alkoçlar, Engin Altan hala Özge Özpirinçci ile beraberken ilişki yaşamaya başladı söylentileri yüzünden büyük tepki görmüştü.
Hele bir de Özge gibi 'halktan' bir kıza karşı 'sosyetik güzel' figürü olunca, Alkoçlar kızları birazcık antipati topladılar.
'Baktık ilişkimiz çok iyi gidiyor, çok mutluyuz, çok seviyoruz; biz de ayrıldık' açıklaması yaparak 'ne kadar özgür ruhlu' olduklarından dem vurmaya çalışıp, ayrılık sebebini böyle yumuşak göstermeye çalışmıştı. Lakin gerçekler sonradan ortaya çıktı.
Bakın mesela bu fotoğraf tam 1 ay önce Hadise'nin kendi hesabından paylaştığı, Miami'de bir sergide çekilmiş bir fotoğraf...
Yani İstanbul'da aynı mekanda eğlenmek ve araç bulamadığı için Sabancı'nın şoförü ile eve bırakılmak bir tesadüf olsa da; aynı tarihte Miami'de aynı sergide bulunmak da biraz şey...
Aynı dedikodu kaynakları ikilinin Miami'de tatil yaptıklarını ve bolca İstanbul'daki yalılarında buluştuklarını iddia ediyorlar.
Bu durumda Aslışah ile ayrılıklarının sebebi muhtemelen Hadise olabilir. Bilemiyoruz!
Hakan ve Hacı Sabancı'nın anneleri olur kendisi...
Sabancı soyadını gururla taşıyor, hem çalışıyor, hem de yardım organizasyonlarında koşturuyor.
Arzu Sabancı, oğlu Hacı Sabancı'nın Özge Ulusoy ile beraberliğine çok şiddetli bir şekilde karşı çıkmıştı. Ne kadar elit, ne kadar zengin, klas bir insan olsan da; herkesle aynı duyguları paylaştığınız zamanlar oluyor elbet. Hele söz konusu aileyse... Kontes gibi kadın bir anda 'kaynana' kesildi.
Hatta Hacı Sabancı, Özge'ye 2016'nın başında evlilik teklifi etti.
Minik Kalplerle Ele Ele Derneği için projeler yürütmüşlerdi. Hadise'nin yetenekli ve yardımsever oluşunu çok sevdiğini sürekli söylüyordu. Fakat nedense oğluna layık bulamadı.
Özge Ulusoy Yeditepe Üniversitesinde burslu olarak yüksek lisans yapmış bir kadın; Hadise de bulunduğu yere kendi çabalarıyla gelmiş, göçmen işçi bir ailenin kızı! Belki bir Alkoçlar gibi doğuştan zengin değiller ya da Amerika'da işletme okuyup Türkiye'ye dönmediler ama bizce ikisi de bireysel anlamda gayet başarılı kadınlar, sevgili Arzu Sabancı... Yaşar Usta misali bu kızlara sahip çıkma gereği hissettik yani!
Umuyoruz ki bu mesele de kimse kırılmadan çözülür. Zira adeta Türk filmi tadında bir hikaye izleyeceğiz.
Benim dikkatimi çeken tek şey Arzu Sabancı'nın hadise'den ve özge'den daha güzel olması
Kadın istiyor ki oğlunun evleneceği kişi gerek zenginliği gerek çevresiyle kendi ailelerine yarasın
hadiseye o çocuk olmamış sanki biraz kardeşi gibi duruyo