Pelin Vardarlıer Yazio: Siz Bizim Oyunlaştırdıklarımızdan mısınız Yoksa Oyunlaştıramadıklarımızdan mısınız?

Yeni jenerasyon tam bir oyuncu profili olarak karşımıza çıkıyor. İnsanların oyun oynamak için gösterdikleri heyecan ve motivasyon kaynaklarını aslında hayatın içine yerleştirilebiliyor. Bu demektir ki motivatörler, dinamikler ve süreçler gerçek hayatta verimlilik artışı için davranış değişikliğini sağlama yönünde kullanılabiliyor.

Peki, biz bu insanları nasıl ikna edebiliriz?

İnsan kaynaklarında modern yaklaşımlara baktığımızda; değişim sürecinin sadece teknik bir konu olmadığı, aynı zamanda insan davranış ve düşünce tarzlarını ilgilendiren sosyolojik bir konu olduğu görülmekte. Başarısızlığa uğrayan firmaların yaptığı temel yanılgı değişimin sosyolojik boyutunu atlayıp, teknik kısmına odaklanarak fiziksel değişim sağlamaya çalışmaları... Sosyal açıdan kabul görmeyen ve insanları ikna etmeden gerçekleştirilen değişim sürecinin olumsuz etkilerini işletmeler bizzat yaşıyorlar. Çalışanlar değişimi gönüllü olarak kabul etmeseler bile kabul etmiş gibi yapabiliyor. 

Değişimin sosyolojik boyutunda insanların davranışlarını, düşünce tarzlarını değiştirip değişime destek veren yapıya getirebilmek için insan kaynakları yöneticilerine büyük sorumluluklar düşüyor. Tabii ki değişimin sosyolojik boyutu öyle kolayca aşılamıyor. Uzun zaman ve farklı stratejiler gerektiriyor. 

Yıllarca birçok farklı metot denendi ve denenmeye devam ediliyor ama en iyi sonuçlar nelerdir?

Son yıllarda dijital oyunlar yönelik artan bu değilim, oyuna ilişkin bazı özelliklerin oyun dışı ortamlara aktarılmasını da tetiklemekte. Oyunların ilgi uyandırıcı tasarımları ve oyunlardan edinilen duygusal tatmin oldukça önemli.

İşte bu noktada sonuca odaklanırken davranışın temelinde yatan en önemli unsuru unuttuk: DUYGULAR!

Oyunlaştırma ise oyunlara ait özelliklerin oyun dışı bağlamlara uyarlanması. Oyunlaştırma insanlık tarihiyle eş neredeyse... Oyunlaştırma, son yıllarda birçok alanda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu alanların biri de değişime ayak uydurma ve davranış değişikliği sağlama. Davranış değişikliği sağlamak için kullandığı dinamikler doğal sürecin bir parçası. İnsan psikolojinin en temel yapı taşları. Bir davranış değişikliğine sebep olmak için (mevcut veya yeni) takdir edilme, beğenilme, rekabet, eğlence gibi en temel duyguları kullanıyor.

Oyunlarda aktif bir deneyimleme ve keşif süreci var. Bir oyunu anlamadan önce kurcalayıp kurallarını öğrenmeniz gerekiyor. Anında geri bildirim var. Örneğin aşamalı bir oyunsa, aşamayı geçip geçemediğini hemen görebiliyorsun. Sosyal medya da öyle. Facebook’ta yayınladığın bir habere, bir fotoğrafa gelen beğenileri ve yorumları anında görebiliyorsun. Oyunlaştırmada kullanılan oyun bileşenleri; katılım puanı, rozet, seviye lider tablolarının yer aldığı ödül sistemleri olarak sıralanmakta... 

Son zamanlarda eğitim, sağlık, pazarlama finans gibi pek çok sektör oyunlaştırma kavramı üzerinde duruyor. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla daha da popüler hale gelen bu yöntem, oyunları cazip yapan temel tasarım unsurlarından yola çıkarak uygulamalar ve hizmetler geliştirmeye dayanıyor. 

Peki siz bu sürecin neresinde yer alıyorsunuz? 

Siz bizim oyunlaştırdıklarımızdan mısınız yoksa oyunlaştıramadıklarımızdan mısınız? 

Instagram

Twitter

Linkedln

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
YORUMLAR
10.10.2022

Oyunlaştıramadıklarınızdanım. 😏😎

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ