Dijital dönüşüm anlaşılması ve başa çıkılması zor bir süreç. Bu duruma biraz da dijital dünya, nesiller arasında 'dijital yerli' ve 'dijital göçmen' kavramlarının doğmasına sebep olduğu gibi yine Z kuşağının da son dijital yerli olduğu varsayımı da etkili olmakta.
Dijitalleşmenin iş dünyası için son derece kritik bir kavram olmasının nedeni işleri daha hızlı, daha pratik ve daha verimli hale getirmesidir. Kimileri bunun henüz farkında olmasalar da günümüzde dijitalleşme istisnasız her işletmede farklı boyutlarla da olsa gerçekleşmektedir. Yapılan araştırmalara göre; dijitalleşmenin insan yaşamına pozitif etkileri en çok “sağlık, bankacılık ve eğitim” sektörlerinde kendini gösteriyor.
“Dijitalleşme, dijital dönüşüm, dijital işyeri, dijital ortam, dijital İşletme” kavramlarını artık daha sık duyuyoruz.
Dijitalleşme, başlarda korkutsa da bir hayli hızlı, verimli, sürdürebilir gibi özelliklerinin olması sebebiyle de hayatı kolaylaştırarak birçok yeni iş modelinin geliştirilmesini mümkün kılmıştır. Ancak dijitalleşmenin etkileri elbette bununla sınırlı değildir. Çevrim içi olarak ulaşılabilir hale gelen tüm veri, bilgi ve araçlar sayesinde işletmeler, iş modellerini kendi ihtiyaçlarına göre özelleştirme şansına da kavuştular.
Dijitalleşme sayesinde çalışanlar nasıl nerede ve ne zaman çalışacaklarını seçebilmekte. İşte bu en keyiflisi en konforlu olanı. Artık veri ve bilgiler dijital formatlara kolayca dönüştürülebilmekte. Böylelikle veri ve bilgiler dijital platformlarda saklanabilmekte ve mobil cihazlar ile her an, her yerden erişime açık olabilmekte. Peki, siz bu durumdan mutlu musunuz? Yoksa dijitalleştiremediklerimizden misiniz?
Teknolojik ilerleme ve dijital dönüşüm ile çalışan profilleri de farklılık göstermeye başladı.