Pelin Çini Yazio: Yeni Başlayanlar İçin "Sadakatsiz"

Bu yazıyı “Sadakatsiz” dizisini izledikten sonra yazdım. Dizinin bende bıraktığı soruları sizlerle paylaşmak sizdeki cevapları öğrenmek istedim… İsminden belli, zaten yayınlandığı günden beri de herkes meseleyi konuşuyor o nedenle lafı uzatmadan konuya direkt dalıyor ve sorulara başlıyorum: 

Sizce bir insan aynı anda iki kişiyi sevebilir mi? Biraz daha detaylandıralım dilerseniz: Sizce bir insan aynı anda iki kişiye âşık olabilir mi? İkisiyle de vakit geçirmekten, ikisiyle de uyumaktan, ikisiyle de yemek yemekten, ikisiyle de sevişmekten ve bana göre asıl soru: İkisiyle de hayaller kurmaktan mutlu olabilir mi?  

Son soruya cevabımız “evet” ise bir başka soru daha eklemek istiyorum:

Bu hayallerden birinin “gerçek” olma ihtimali var mı sahiden? Yani mutlu son denilen şeyin gayet “tekil” olduğu düşünülürse kişi iki farklı alternatifi kafasında kuruyor, iki ayrı kişiyle iki ayrı hayat yaşamaktan keyif alıyorsa eninde sonunda elinde koskocaman bir “hiç” ile yalnız kalmaz mı?   

Dizide Volkan eşine de sevgilisine de âşık olduğunu, ikisinden de vazgeçemediğini söylüyordu.  Sahiden iki kadına da “aşkım, canım” derken ve ikisiyle de sevişirken gayet içtendi. Ben inandım. Sosyal medyadaki “boyu devrilesice”, “Erkek işte ne beklersin? Hepsi aynı.” tarzı paylaşımlara eminim denk gelmişsinizdir. Volkan’ı canlandıran Caner Cindoruk bile dayanamadı “kulaklarım çınlıyor” yazdı Twitter’dan. Haksız da sayılmazdı çünkü muhtemelen memleketteki kadınların yarısı dizinin yayınlandığı gün aynı anda kendisinin kulaklarını çınlatıyordu.   

Birkaç arkadaşımla konuştum. “Ay dayanamadım kapattım” diyen mi ararsınız, özelikle sevgilisine/kocasına izletip tepkisini anlamaya çalışan mı?..  (Kusura bakmayın ama bunu baya aptalca buldum.) 

Kısacası o gün birçok kadın TV başında kendi hayatını, ilişkisini ve evliliğini sorguladı. İşin bu kadar başarılı olmasının sebebi bence senaryodaki basit ve bir o kadar gerçek detaylardı. Mesela Volkan ısrarla yalan söylüyordu. Hani Cem Yılmaz’ın skecindeki gibi. Karısı adama “seni otelde bir kadınlar görmüşler” der ve adam ilk olarak “Hangi otel?” diye sorar ya. O hesap. Sonuna kadar inkâr. 

Cansu Dere’nin başarıyla canlandırdığı Asya’nın eşi Volkan’a köprüden önce son çıkış bileti gibi uzattığı “Başka biri var biliyorum. Şuan kabul edersen, bunu atlatırız ama yalan söylersen seni asla affetmem.” pasını bile almadı. Üste çıktı, sesini yükseltti ve karısını paranoyaklıkla suçladı.  

Evet, nefesimizi tuttuğumuz o sahnelerden bahsediyorum anımsamışsınızdır.

Şimdi gelelim diğer sorulara:

  • Bu yalan söyleme meselesi sadece erkeklere has bir durum mu? Eminim hepiniz içinizden “hayır” dediniz. Öyle ise neden bu senaryonun aksini izlemedik? Ya da izleseydik dizi bittiğinde sosyal medyada karşımıza çıkacak capsler neler olurdu 

  • Diyelim ki (!)  yalan söylemek erkeklere has değil de insana has bir özellik. O zaman soru şu: İnsanlar neden karşılarındakinin doğruyu bildiğini iliklerine kadar hissetmelerine rağmen yalan söylediklerini kabul etmezler? Son ana kadar, son hamle yapılana ve ipler kopana kadar yalanlarında ısrarcı olurlar? Bu, bir çeşit buraya kadar geldim, artık dönemem” durumu mudur? Yoksa daha fenası kişi kendi de söylediklerine inanmış neyin gerçek olduğunu çoktan unutmuş mudur? 

  • Pes etmek neden bu kadar zordur?  

  • Ve taraflardan biri kabule geçse, yalanını sahiplense karşı taraf GERÇEKTEN affeder mi? 

  • Kısacası tilkinin dönüp dolaşacağı kürkçü dükkânı misali hep sorulan o soru var aklımda: Yalanın kendisi bir ihanet çeşidiyken, zedelenen güven bir daha yerine gelir mi? 

Sadakatsiz belli ki çok konuşacak bir iş. Kadın, erkek ve aşk denilen sözüm ona hepimizin peşinden koştuğu ama başımıza geldiğinde de ağırlığı altında çoğu zaman ezildiğimiz o duygu olduğu sürece bu sorulara cevap arıyor olacağız, biliyorum. 

Kısacası bu bir başlangıç. Yalan meselesini kafamızda bir oturtalım o zaman ikinci bölüme geçebiliriz dostlar ama dilerseniz bir spoiler ile kapatayım: “İhanet de erkeklere has bir özellik mi? Sahi kadınlar hiç aldatmaz mı?”  

Arkası yarın…

Instagram

Facebook

Twitter

Popüler İçerikler

Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!
Üç Milyon Emekliyi Bekleyen Tehlike: 2025'te 12 Bin 500 TL Maaş Almaya Devam Edebilirler!
Daron Acemoğlu'nun Atatürk Hakkındaki Yorumlarına Gelen Tepkiler
YORUMLAR
23.10.2020

vasat oyunculuklar ve basit senaryo bu kadar uzun uzun yazmaya gerek yok

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ