Pek Üstünde Durulmayan Büyük Tehlike: Kapış Kapış Satılan Sahte Kozmetik Ürünleri

Sahte ürünleri artık o kadar kanıksadık ki, bir şeylerin yanlış olup olmadığını sorgulamaz olduk. Sahte ürün satın almanın artık bir tüketici tercihine dönüştüğünü kabullenebiliriz; ancak işin sağlık boyutu söz konusu olduğunda tüketicinin çok daha dikkatli olması gerekiyor. Özellikle kapış kapış satılan sahte kozmetik ürünlerindeki tehlikeye dikkat çekmek istiyoruz.

Son yıllarda çılgınca artan kozmetik talebi, elbette yeni girişimleri de beraberinde getiriyor.

İnsanlar talep ettikçe daha fazlasının gelmesi doğal. Kozmetik şu an hem dünyanın, hem de ülkemizin en büyük sektörlerinden biri.

İşin bir de popülarite boyutu var.

Şöyle ki, kozmetik dünyası da kendi içinde çok güçlü trendlere sahip. Belli markalar ve belli ürünler arzu nesnesi haline geldiğinde, o ürüne ihtiyaç duymayanlar dahi satın alabiliyor, ürünler tükenip karaborsaya düşebiliyor.

Bu da sahte ürünleri beraberinde getiriyor.

Çok talep gören bir ürünün sahtesini üretmek oldukça karlı. Sahte ürünler orijinallerinden oldukça düşük fiyatlara satıldığı için farklı tüketici kitlelerine ulaşmaları da kolay.

Sahte ürünlerin neredeyse tamamı Çin'de üretiliyor ve bazı ürünlerin orijinallerinden ayırt edilmeleri oldukça zor.

Bazıları ise çok uzaktan 'ben sahteyim' diye bağırıyor. Sahte ürünleri anlamak az çok kozmetik bilgisine sahip biri için çok kolay, fiyatlar da ürünün sahte olduğunu gösteren noktalardan biri.

Uzmanların tüm uyarılarına rağmen semt pazarlarındaki standlar tıklım tıklım ve internetteki satış siteleri satışlarını her geçen gün artırıyor.

Kısacası uyarılar çoğu kişi için dikkate değer değil.

Kayıt dışı sahte kozmetik, tüm sağlık analizi ve denetimlerden bağımsız anlamına geliyor; bu da üretimde kullanılan maddeleri sorgulatıyor.

Geçtiğimiz yıllarda sahte ruj kullanan Avustralyalı bir kadının dudağında yanık meydana gelmişti, bir başka kullanıcı da sahte kozmetikten sonra alerjik reaksiyona bağlı yüz ve göz şişkinliği ile haber olmuştu.

Bunlar nispeten iyi örnekler tabii, zararlı kimyasalların uzun vadeli etkileri bilinmiyor.

Bu ürünlerde kullanılan kimyasallar bilinmediği için, ileride yaratacakları etki de bilinmiyor. Cilde direkt temas eden, dudaklar yoluyla bir kısmı yenilen kimyasallar vücuda geri dönüşü olmayan zararlar veriyor olabilir.

Peki bu zararlarına rağmen insanlar neden bu ürünleri almayı sürdürüyor?

Pek çok insanın satın almadığını söylediği sahte kozmetik, semt pazarlarının en popüler standlarını oluşturmaya devam ediyor. Bazı insanlar bu ürünlerin kayıt dışı ithalat ile gelen gerçek ürünler olduğunu düşünse de, artık büyük çoğunluk sahteliğin farkında. İnsanlar bu alışverişler ile 'marka' ürünlere gerçek satış fiyatından çok daha ucuza sahip olma hissini yaşıyor.

Sahte, ne olduğu bilinmeyen tüm ürünler ne yazık ki çok popüler markalar değil.

Japon pazarı, ya da bildiğimiz adıyla bir milyoncu gibi küçük kozmetikçilerde satılan pek çok 'yerli' ve uygun fiyatlı ürün de aslında Çin'den kayıt dışı getirtilip üzerine marka etiketi basılan ürünler. Son dönemde çok övülseler de, onların da sahte versiyonlardan farkı yok.

Peki ne yapmak lazım?

Sırf ambalajı ya da markası için kozmetik ürün satın almamak gerekiyor. Pek çok güvenilir kozmetik markasının ürünleri indirim dönemlerinde sahteleri kadar uygun fiyatlara alınabiliyor.

Özellikle gençlerin bilinçlendirilmesi ve sağlığın her zaman marka takıntısının önünde olduğunun anlatılması lazım.

Makyaja yeni başlayan gençler için marka çok önemli ve sahteyle gerçeği ayırt etmek yeni başlayan biri için kolay olmayabiliyor. Gençleri onlara uygun markalara yönlendirmek, herkesin kendi bütçesine göre alışveriş yapması gerektiğini aktarmak önemli.

Gerçek sahte ayrımı yapabilmek bir başka nokta.

Asla palet çıkarmamış bir markanın 130'lu far paleti, pamuk aplikatörlü high-end (lüks marka) farlar, markaların gerçekte olmayan ürünleri... Aslında sahte kozmetiği anlamak çok da zor değil. Bu konuda çok faydalı karşılaştırmalı internet siteleri mevcut.

Ayrıca her ürünün altında yasal ve ürünün son kullanma tarihini belirten bir kod bulunuyor.

Batch code denilen bu numara son kullanma tarihi için olsa da, ürün orijinalliğini test etmek için de ideal. http://www.checkfresh.com/ gibi sitelerde bu kodu sorgulatabiliyor ve hiçbir sonuç çıkmıyorsa ürünün sahte olduğunu anlayabiliyorsunuz.

Bunlar için uzmanlık gerekse de, pazarda ya da internet sitelerinde gerçek fiyatından çok ucuza satılan ürünleri anlamak için makyaj gurusu olmaya gerek yok.

Piyasada tester adı altında, 3'te biri fiyatına satılan hemen hemen tüm ürünler sahte. Pazarlarda satılan tüm ürünler sahte. Küçük kozmetikçilerde satılan high-end (lüks) ve ismi bilinmeyen çok ucuz makyaj malzemeleri sahte. Sosyal medyada ve güvenilir olmayan sitelerde satılan çok çok ucuz ürünler sahte. Bunlar artırılabilir, ancak zaten asıl sorun sahteyi ayırt edememekten ziyade bile bile satın almak.

Umarız yakın gelecekte herkes sağlığı konusunda bilinçlenir ve talep olmayınca sahte kozmetik sektörünün de böylece sonu gelir.

Popüler İçerikler

Daron Acemoğlu'nun Atatürk Hakkındaki Yorumlarına Gelen Tepkiler
Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
YORUMLAR
09.07.2017

10 liraya fake alacağınıza 5 lira daha verip güvenilir bir markanın ucuz ürününü alın. mesela pazardan la fera kylie almak yerine, pastel, golden rose ya da flormar falan alın.

08.07.2017

Gratislerde gezmesini biliyonuz olm.Bunlardan 20 tane alıp cildinizin adına koyacağınıza Essence adlı markaya şans verin.40 TL'den yukarı bir ürün yok. Gayet kaliteli.Eğer yabancı iyidir yeaacı iseniz menşei Almanya diye biliyorum. Üstelik hayvanlar üzerinde deney yapılmamış ürünler.Şahsen bayıldığım bir marka.Ya da diğer markaların indirimlerini de kovalayabilirsiniz.Ben öyle yapıyorum.Fakir ve yılanım çünkü I:m

Pasif Kullanıcı
08.07.2017

Sahte ürünleri kullananlar savunma mekanizması olarak "orijinale paramız yetmiyor zengin değiliz" falan diyorlar. Öncelikle Türkiye'de gerçekten ucuz, kaliteli olan bir çok marka var, makyaj yapmak için zengin olmak zorunda değilsiniz. Flormar, Golden Rose, Pastel, H&M gibi markalar 20TL aşağı fiyatlarla bir çok ürün sunuyor size. Aldığınız çakma ürünlerin fiyatından daha aşağılar hem de, 10TL ye çakma Kylie kullanacağına Pastel markasının 10TL'ye aynı renkte çıkarttığı ruju kullanabilirsin. Sağlığını tehlikeye atmanız çok mantıksız, sahte ürün yerine ucuz ve kaliteli ürün kullanın.

08.07.2017

Aynen öyle ama anlamak istemiyorlar.İlle zarar görecekler saçmasapan şeyleri sürüp.Gayet güzel,güvenilir uygun fiyatlı markalar varken hiç gerek yok.İnsan nası anlamak istemez ki içeriklerin zararlı,riskli olduğunu ya çocuk mu bunlar..

TÜM YORUMLARI OKU (20)