'Allah'a ulaştıran yol' manasıyla kullanılan tarikat ve cemaatler, özellikle İslam'da, tasavvufa dayanan ve kimi ilkelerle birbirinden ayrılan kollarla farklı şekillerde karşımıza çıkıyor.
Genel olarak tarikat ve cemaatleri bu şekilde tanımlayabiliriz, fakat sizler için bu konuyu derinlemesine araştırdık.
Türk Dil Kurumu'na göre 'tarikat' sözcüğü;
'Aynı dinin içinde birtakım yorum ve uygulama farklılıklarına dayanan, bazı ilkelerde birbirinden ayrılan Tanrı'ya ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri' şeklinde tanımlanıyor.
Buna ek olarak da Bektaşi tarikatı ve Mevlevi tarikatı örneklerini veriyor.
Genellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait düşünce ve inanç sistemlerini benimseyen tarikatların büyük çoğunluğunun Hicri 5./Miladi 11. asırda Abdülkâdir Geylânî’nin yolundan gidenler tarafından oluşturulan Kadiri Tarikatı'nı takip ettiği bilinir.
Belirli bir sisteme bağlı tarikatın ilk ortaya çıkması Hicri III. Asra kadar dayanıyor.
Cüneyd-i Bağdadî, Bayezid-i Bistami gibi zatlar tarafından kurulan ilk tarikatlar, bu isimleri tarikatların ilk önderleri konumuna getiriyor.
'Nakış yapan' anlamına gelen Farsça bir sözcük olan Nakşibendilik tarikatını ilk gündeme getiren isim Abdulhalik-ıl Güjdevani olsa da bu tarikata ismini veren ve bu kadar tanınır yapan isim Muhammed Bahauddin Şah-ı Nakşibendi'dir.
Yine de sizler için Türkiye'de faal durumda olan tarikatlar, bu tarikatların cemaatleri ve kollarını araştırdık.
Nakşibendi tarikatı
Kadiri tarikatı
Mevlevi tarikatı
Halveti tarikatı
Rufai tarikatı
Melami veya Bayrami tarikatı
Sühverdiye tarikatı
Çeşti tarikatı
Şazeliye tarikatı
Hizb-ut Tahrir
Nakşibendi tarikatı için Türkiye'de en fazla kolu ve cemaati olan tarikat diyebiliriz. Nakşibendi tarikatı ekolüne bağlı kalan cemaatler var olurken, bir yandan da Nakşibendi tarikatından gelmesine rağmen kendini başka bir tarikat şeklinde lanse eden Nurcular var.
Nakşibendi tarikatı içindeki cemaatler şu şekilde;
• Menzilciler
• İskenderpaşa Cemaati
• İsmailağa Cemaati
• Süleymancılar
• Hazneviler
• Yahyalı Cemaati
• Erenköy Cemaati
• Tufancılar
• Kıbrısiler
• Zilan Cemaati
• Reyhaniler
• Hacegan Cemaati
• Arvasiler
• Akfırat Cemaati
• Halidiye
• Şeyh Muhammed Nayır Erzincani
• Bilvanis Grubu
• Gülen Cemaati
• İlim Yayma Cemiyeti
• Kırkıncı Hocacılar
• Işıkçılar
• Yeni Asyacılar
• Yeni Nesilciler
• Aczimendiler
• Meşveretçiler
• Medzehra Grubu
• Zehra Vakfı
• Kurtoğlu Grubu
• Sungurcular
• Yazıcılar
• Medrese Alimleri Vakfı
• Alvarlı Efe Cemaati
• Hayrat Cemaati
• Norşin Dergahı
Abdulkadir Geylani’nin öğretilerini benimseyen tarikat olan Kadiri tarikatının cemaatleri şu şekilde sıralanıyor:
Galibiler
İcmalciler
Tillocular
Muhammediye
Halisiye
Üveysler
Şeyh Osman cemaati
Zenbililer
Hüseyniler
Farukiler
Bilal-i Nadir.(Nadiriler)
Kesnizani
Şettariye
İlahi isimlerin yüksek sesle tekrar edilmesi anlamına gelen zikir yöntemini kullanan bir tarikat olan Halveti, ülkemizde çok sayıda üyeye sahip.
Cemaatleri şu şekilde;
Cerrahiler
Uşşakiler
Şabaniye
Mısriyye
Ticaniler
Ruşeniye
İpek Yolu Grubu
Sünbüliye
Nasuhiyye
İbrahimiye
Zikir sırasında vücutlarına şiş batırmalarıyla bilinen Rufai tarikatı, ilk sufi tarikatlardan biridir.
Cemaatleri şu şekilde;
Kubbealtı Cemaati
Çorum Dergahı
Mehmet Efendi Cemaati
Maafiriler
Antakiler
Marufiler
Ayderussiyye
Sayyadiye
Zeyniyye
Sebsebiyye
Kantaniye
Bu tarikat Hacı Bektaş Veli ve Hacı Bayram Veli'nin öğretilerini benimser. Bildiğimiz tarikat silsilesi ve kurucusu bulunmamaktadır.
Cemaatleri şu şekilde;
Maşukiler
Aksarayiler
Edirneviler
Yakubi
Kabayiler
Kemaliler
Bu tarikat Türkiye'de çok fazla etkin değildir. Bağdat kökenli bir tarikattır.
Yalnızca Zeyniyye cemaati bulunur.
Seyyid Giyaseddin El Çişti tarafından kurulan tarikat Hindistan'ın en bilinen tarikatlarından olurken, Türkiye'deki takipçi sayısı epey az.
Cemaatleri şu şekilde;
Sabiriye
Nizamiyye
Osmanlı döneminde ortaya çıkan ve özellikle Avrupa ve Balkanlar'da etkili olan tarikattır. Şu an etkin değildir.
Cemaatleri şu şekilde;
Simaviler
Çizmeciler
Aleviyye
Derkaviyye
Son olarak Mevleviler, bir Anadolu tarikatıdır ve Mevlana Celaleddin Rumi'nin öğretilerine dayanır. Tasavvufi bir tarikat olan Mevleviler, diğer tarikatlar gibi kollara ve cemaatlere ayrılmamıştır.
Sorsan hepsi 72 fırkaya ayrılmış dinin doğru tarafında çünkü hiçbir tarikat ya da cemaat bir diğerini tanımaz. Hepsi kendi liderine tapar. Buradaki tapınma bildiğiniz Tanrı'ya tapınmak gibi. Örneğin cemaat liderinin yüzü aynı Muhammed peygambere benzetilir, cemaat lideri yeri geldiğinde Azrail'i geri gönderir, Allah cemaat liderinin suretinde melek gönderir. Bir de bunun "Allah dostları" adı altın sunulan ilahları vardır ki Allah'ın haberi bile yok! Kur'an-ı Kerim'de sadece Allah'ın İbrahim'i dost edindiği yazmasına rağmen önüne gelen sarıklıya Allah dostu demekte sakınca görmeyen dindarlarımız, şirke dört nala koşarken ülkenin kurucusuna olan minneti "putlaştırmak" diye tanımlamaktan çekinmezler. Cehaletle harmanlı bir arsızlıkları vardır.
Tümünü tek A4 sayfada tek kararla tek gecede kapatıp, devam etmek isteyenleri İran sınırına bırakabiliriz. Sadece bir teklif.
Atatürk’e de kızmıyorum değilim bütün erkler onun elindeyken tüm dincilerin tarikatların ve türevlerinin kökünü kazımadı neyse ATAM kurban olayım sana