Orta Asya Türklerinde ateşin ısı etkisi ile ciltte soyulmalarının yapıldığını, kesik süt ya da meyve öz suları ile kimyasal olarak soyulma sağlanırken, hamamda kullanılan kese ile mekanik olarak cildi ölü derilerden arındırarak, cildin yenilenmesini ve daha sağlıklı görünmesini sağlamaktaydı. Japonya’da, pirinç kepeği ve enzim peelingler kullanılarak cilt nazikçe soyarak ölü derilerden arındırır ve parlak ve pürüzsüz görünmesi sağlanıyordu. Antik Yunan ve Roma’da ise zeytinyağı ve ince kum karışımı kullanılarak cilt soyma işlemleri yapılırdı.
Günümüzde kullanılan medikal amaçlı kimyasal peelingler 1882 de P.G Unna tarafından geliştirilmiştir ve zamanla yaygınlaşmış, günümüzde estetik ve güzellik tedavilerinin vazgeçilmez bir parçası olmuştur.
Peeling, kimyasal veya mekanik olarak cildin üst tabakasını soyarak akne, akne izi, ciltteki ton dengesizliği, leke ve ince çizgilerin görünümünü azaltmak için etkili bir yöntemdir. Peeling sadece cilt problemlerinde değil sağlıklı cildi temizlemek, cilt dokusunu iyileştirmek, canlandırmak ve genel olarak cilt sağlığını artırmak için de kullanılır.
Kullanım amacına göre, Badem asidi (Mandelik asit) gibi çok hafif, cildi sadece temizleyip parlatan peelinglerden; genel anestezi altında yapılması gereken çok derin soyduran Fenol peelinglere kadar çok geniş bir yelpazeye sahiptir.