Payitaht Abdülhamid Dizisinde Kullanılan Osmanlıca Materyallerdeki Emsalsiz Hatalar!

Bir süredir yayınlanan ve seyircilerin ilgisini üzerine çeken Payitaht Abdülhamid dizisi, özellikle tarihe ilgisi olan vatandaşlar tarafından beğeniyle izlenmektedir. Bununla birlikte senaryosu ve görselliğine gayet önem verildiği anlaşılan dizide, detaylara çok fazla önem verilmediği görülmektedir.

Örneğin dizide ilk bölümlerde gösterilen bu tuğra Abdülhamid'e değil, ondan sonra padişah olacak olan kardeşi V. Mehmed Reşad'a aitti.

Tuğrada açıkça Mehmed Han b. Abdülmecid ibaresi okunmaktadır. Yüksek ihtimalli bir olasılık olarak, Abdülmecid ibaresi yanlışlıkla Abdülhamid olarak okunmuş ve tuğranın II. Abdülhamid'e ait olduğu zannedilmiş olabilir.

Yayınlandığı ilk günden beri tartışmaları da beraberinde getiren dizi, tarihî olayları yanlış yansıttığı gerekçesiyle de birçok uzman tarafından eleştirilmiştir.

Dizinin ilk bölümünde gösterilen bu belgede Devlet-i Aliyye'nin A'sı yanlış yazılmıştır. Aynı zamanda İngiltere için o yıllarda Osmanlı belgelerinde geçmeyen Birleşik Krallık adı kullanılmıştır. Demiryolu yazılırken T ve Vav harfleri kullanılmak gerekirken, bu kelime günümüz telaffuzuyla yazılmıştır.

Bunlardan başka İstanbul yazarkan yine T harfi yanlış kullanılmış, Dört yazarken de Vav harfine gerek olmadığı halde burada fazladan yazılmıştır. Çok kısa süreli olarak bir sahnede bu belgeler seyirciye gösterilse de bu tip basit hataların yapılmaması dizinin kalitesine pozitif bir etki yapacaktır.

Esasında dizinin ilk yayınlandığı günlerde içerisinde mevcut olan bu tip hatalara Murat Bardakçı önemle temas etmişti.

Ağır bir köşe yazısıyla dizide göze çarpan hataları eleştiren Bardakçı, dizide eski harflerle olan neredeyse her şeyin yanlış yazıldığını söylemekteydi. Sadece Eski Türkçe harf ve yazım hatalarına değinmekle de kalmayan Bardakçı, kullanılan Fransızca ibarelerdeki yanlışlara da temas etmiştir.

Dizinin ilk bölümlerinde daha fazla tesadüf edilen bu hataların, ilerledikçe azaldığı fakat yine de tam olarak düzeltilemediği görülüyor.

Son bölümlerde gözüken ve Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilişi ile alakalı bu belgede, kaldırmak anlamındaki hal' kelimesi yerine durum manasına gelen hâl kelimesi kullanılmıştır. Basit gözüken bu hata ise anlamı tamamen değiştirmektedir.

''Edildiği'' yazarken de normalde Kef harfi gerekirken Gayn kullanılmış, ''vermek'' kelimesi ise normalde virmek şeklinde yazılırken burada i harfi olmadan eksik yazılmıştır. Bundan başka dağıtılmış ve hünkâr kelimelerindeki harf birleşmelerinin de yanlış yapıldığı görülmektedir.

Dizideki detaylarda göze çarpan bu hatalar her ne kadar seyircinin gözünden kaçıyor ve dizinin ilerleyişini engellemiyorsa da bu tip basit hatalar tarih uzmanlarının gözüne çarpmaktadır.

Ülkemiz üniversitelerinin tarih bölümlerindeki birçok akademisyen ve uzman, kendilerine danışıldığı takdirde dizi sorumlularına her konuda yardım edeceklerdir. Günümüzde Osmanlıca yazı yazmak gayet zor ve titiz bir iştir. Nitekim içerisinde sayısız uğraşı barındıran dizi-film çekiminde gözden kaçan ve gerçekten bir profesyonelin ancak fark edebileceği bu tip hatalara tolerans gösterilebilir. Yine de bu tarz detaylara daha fazla özen gösterildiği takdirde, yapılan işin kalitesi gözle görülür ölçüde artacaktır.

Bonus: II. Abdülhamid devrinde Yıldız Sarayı'ndan çıkan belgeden bir kesit ve sol altta kırmızı yuvarlak içerisinde Başkatip Tahsin Paşa'nın imzası.

Serkâtib Hazret-i Şehriyarî

Bende (Kulları)

Tahsin

Popüler İçerikler

Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
YORUMLAR
18.01.2018

Ortada ilginç bir durum var. Cumhuriyetin kurucu değerlerine saldırmak için ecdat pazarlayan kafalar daha Abdülhamit Han'ın tuğrasını ve Osmanlıca yazmayı bilmiyor. Üstelik ortalık Osmanlıca kursu dolu olduğu halde!

yo gitmek zorunda değilim öğrenmek istemiyorum iyiki alfabe gelmiş haha Rusça Ingilizce Fransızca biliyorum onların atalarının dilini okuyorum Osmanlica okumayacagim kudur

19.01.2018

''Dizideki detaylarda göze çarpan bu hatalar her ne kadar seyircinin gözünden kaçıyor...'' Seyircinin gözünden mi kaçıyormuş? Hahahahahaha. Olum bu kitle ne okuyor, ne okuduğundan bir bok anlıyor. Anlaşılsın diye ezanı Türkçe yapan İnönü'ye sövüyorlar hala. Ömründe bir kaç kez açıp yüzüne baktıkları veya hiç bakmadıkları Kuran için can veriyorlar. Hocanın okuduğunu zerre anlamadan göz yaşı döküyorlar. Son olarak sizi şu meşhur hikayeyle baş başa bırakayım: Rize'de bir camide namaz bitiminde kuran okunur. Cemaat okunan kurandan aşka gelip huşu içinde ağlamaya başlar. O sırada camide bulundan bir arap iş adamı ise bu duruma kahkahayla gülmeye başlar. Bunun üzerine cemaat adamı dışarı çıkarıp döver. Sonra adama sorarlar ''cemaat Kuran'a ağlarken neden gülüyordun'' diye. Adam da ''hoca kadınların regl döneminde nasıl davranmaları gerektiğini anlatıyor, cemaat de buna ağlıyor. Ondan güldüm'' demiş.

18.01.2018

Bir şeye b*k atmaya çalışırkene ben

TÜM YORUMLARI OKU (19)