Pavyonlarda Sahne Alarak İçerisinde Erotik Şarkıların da Bulunduğu Ankara Müziği'ni İcra Eden Müzisyenlere Kulak Veriyoruz!

Pavyon müzisyenlerinin işi de zormuş yahu!

Her bölümünü heyecanla beklediğimiz BluTV'nin Pavyon belgeselinin 2. bölümünü sizlere bu içeriğimizde anlatmıştık.

Garanti Para! Taksiciler ve Pavyon Artistleri Arasında Dönen Abone Sistemini ve Daha Birçok Detayı Anlattık!

Şimdi de 3. bölümleriyle pavyonların ayrılmaz bir parçası olan Ankara Müziği'ni anlatıyorlar. Biz de çoğu şarkısında erotik sözlerin yer aldığı Ankara Müziği'ne kulak verelim istedik.

İlk önce kulaklarımızı müzikolog Zeliha Yiğit'e veriyoruz. O tez konusu için Ankara'nın çeşitli pavyonlarında Ankara Müziği'ni inceliyor. Bu müziğin yaygınlaşması onu taa İzmir'den Ankara'nın renkli pavyon dünyasına kadar getirmiş. Yakınları onun için endişelense de o bir kadın araştırmacının başına neler gelebileceğini ve Ankara Müziği'ni merak ettiği için yollara düşüyor.

Pavyonlara dair bir ön yargının oluştuğunu söyleyen Zeliha, aleme girince aslında hiç de pis işlerin dönmediğini ve kadın bir araştırmacı olarak başına hiçbir şey gelmediğini söylüyor. Bu durumların onu şaşırttığını da ekliyor.

Ayrıca Zeynep, dinleyicinin müzik performansına dahil olması Ankara Oyun Havası Kültürü'nün en önemli özelliklerinden biri olduğunu söylüyor. Bunu en iyi kaşık çalarak yaptıklarını belirtiyor.

Zeliha'dan sonra Teksas'lı Özcan, 2000'li yıllarda İstanbul'daki üniversite mezunu müzisyenlerin bu müzikle dalga geçtiğini alaylı oldukları için küçük gördüklerini söylüyor. Son zamanlarda da bu müzik patlayınca hepsi bu işi yapmaya çalışıyormuş.

YouTube'da videoları epey izlenen Hakan İşleyen'e de belgeselde yer verilmiş. İlk başlarda sahneye çıktığında utangaç olduğunu, sonra müşterilerle atışmaya başladıkça açıldığını anlatıyor. Müşteriye sataşmak bir müzisyenin olmazsa olmazı.

Kendisinin şöyle eğlenceli bir performansı var. Nasıl bir açılmaysa sahneye çıktığı zaman millete sataşmadan duramıyormuş. 😂

Belgeseldeki müzisyenlerin birçoğu sahneye çıkan müzisyenin işinin sadece saz çalmak olmadığını da belirtiyor. Herkesin sahnede olup biteni izlemesini, sahneye çıkıp oynamasını ve müşteriyi sahnede olabildiğince uzun kalmasını sağlamaları gerekiyormuş.

Pavyon müzisyenleri de tıpkı artistler gibi saat 19 ile sabah 5 arası çalışıyormuş. Bu nedenle her pavyonun en az 3- 4 tane müzisyen ekibi oluyormuş.

Eskiden müzisyenler de kart bastırırmış fakat sosyal medyanın gelişmesiyle birlikte o kartlar kaldırılmış. Aktif bir şekilde kullanan müzisyenler sosyal medya aracılığıyla çeşitli illere düğünlere eğlencelere de gidebiliyormuş. Yani sadece tek bir mekanda sabit değiller.

YouTube'un da yükselmesiyle beraber performanslarını, kliplerini yükleyen müzisyenlerin izlenmeleri milyonları geçiyor. Bazı yerel yapım şirketleri de bunu elbette paraya dönüştürmüş.

Klibini YouTube'a yükleyen Alemci Murat, kendilerine yapılan yorumları eleştiriyor: "Bu klibi İstanbul'da çektiğin zaman cool oluyorsun, Ankara'da çektiğin zaman kro oluyorsun."

Ayrıca müzisyenler parçalardaki erotik sözlere de değiniyor. Gelen insanların bu şarkıları sevdiğini, argo kullanım sayesinde işlerinin döndüğünü söylüyorlar. Herkese hitap etmeleri gerektiklerini de ekliyorlar.

Kendisine küfür ettirip müzisyene para takan müşteriler bile oluyormuş. Hakan İşleyen, sahnede küfür etmediğinde insanların peçeteye "moralin mi bozuk" diye yazdığını söylüyor. Bu insanlar küfürbaz mı kardeşim ya? 😂

Ankara Müziği'nin anlatıldığı Pavyon belgeselinden bazı detayları sizlerle paylaşmak istedik. Daha çok bilgiyi, detayı BluTV'nin internet sitesindeki belgeselde bulabilirsiniz.

Siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım! 

Kaynak: blutv.com.tr

Popüler İçerikler

Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
YORUMLAR
27.08.2019

Bunlar kendine müzisyen mi diyor? Bence suç işliyor bunlar? kim bunları dinler ki? sapık hasta zihinler dinler.... ben yani nasıl ki hayvanat bahçesinde türlü türlü hayvan varsa onları izlemek ilginç ise bunları izlemek de belgesel izlemek gibi geliyor diye şöyle bi baktım. yani ne sefillik bu ne rezillik ya.

28.08.2019

yorum yapanlara bakıyorum da; sanki alayınız mozart ile doğdunuz, Julio İnglesias ile aşk yaşıyorsunuz...sanki hiç biriniz kobranın boyna dolanması nedir, arabada beş evde onbeş nedir, bas bas paraları nedir bilmiyorsunuz, boru sana girmiş esprisini gündelik hayatta hiç kullanmıyorsunuz! Buraya gelince bıy bıy; kesinlikle samimi değilsiniz.

27.08.2019

şimdi pavyon reklamı zamanıııı

TÜM YORUMLARI OKU (12)