Koronavirüs'den önce bildiğimiz o eski dünya artık tarihe karıştı. Hayatımızda bazı şeyler çoktan değişti bile. Artık 'yeni normaller' var. Biz de bu yeni normallere ayak uydurmaya çalışıyoruz. Bu adaptasyon hali devam da edecek. Hal böyle olunca 2021'de biraz farklı olabilir.
Peki hayatımızda neler değişecek?
Mevcut eğilimler devam ederse, işte 2021..
Ofis mi? O da ne?
Bilindiği üzere bu süreçte hepimiz çalışmalarımızı dijital ortamda gerçekleştirdik. Toplantılarımızı video konferans uygulamalarıyla gerçekleştik. Hayatımıza yeni yeni uygulamalar girdi. Şirketler dijitalleşme planlarını öne çekti. Eğilim devam edecek ve evden çalışma yeni normalimiz olacak.
Krizle beraber tüketim ve beslenme alışkanlıklarımızın değiştiğini söyleyebiliriz. Herkesin daha sağlıklı şeyler tüketmeye çalışması ve bunu kendi evlerinde yapmayı denemesi de güzel oldu aslında. 2021’de de bu eğilimin devam edeceğini söylemek yanlış olmaz sanırız.
Evden söylerizcilik :)
Hayatımıza hızlıca giren internetten alışveriş alışkanlığı ve alışveriş sitelerini kullanma eğilimi; kolaylığı ve fiziksel teması minimuma indirmesinden dolayı 2021 yılında da artarak devam edecek.
Hiç gitmeyelim şimdi oralara, video konferans yaparız.
2021 yılında insanlar tekrar seyahat alışkanlıklarına geri dönse bile, iş dünyası aynı etkiyle geri dönecek mi emin değiliz. Bunun sebebi ise pandemi sürecinde şirketlerin video konferanslarla iş toplantılarını yürütmek zorunda kalmaları. Şirketler, iş seyahati harcamalarını azaltmak amacıyla bu yöntemden faydalanmaya devam edebilir. Sonuç olarak; gelecek yıl, şirketlerin iş seyahati maliyetlerini gözden geçireceği bir yıl olacak diyebiliriz.
Yolcu terminallerinde ki sağlık kontrolleri artacak, bu zaten cepte. Sosyal mesafeye duyulan ihtiyaç da aynı şekilde. Tasarım değişiklikleri ile yüzeye dokunarak bulaşacak hastalıklar azaltılmaya çalışılacak. Bu da; daha fazla temizlik, temassız check-in ekranı, güvenlik ve tanımlama kontrolleri anlamına demek. Yüz tanıma teknolojileri hızla gelişebilir ve hayatımızın yeni parçası olabilir.
Önceden insanlar kriz anlarında devletten yardım beklerlerdi. Koronavirüs süreci ile bunun değiştiğini ve insanların dev markalardan da elini taşın altına koymasını beklediğini gördük. Hatta bu süreçte; insanlarla el ele veren bazı markaların, insanların gözünde değerinin arttığını söyleyebiliriz. Bu süreçte Facebook insanları bilgilendirmek için sağlık kurumlarıyla iş birliği yaptı, Google güvenliğinizi nasıl koruyacağınız ile ilgili son güncellemeleri hızlıca yayınladı, devlet adına yaşlılara tıbbi malzeme sağlayan Amazon bir çok ülkenin posta kolu haline geldi. Yani COVID-19 sürecinde yaptıklarıyla kamu alanında yerlerini sağlamlaştırdılar ve buradan geri dönmek zor olacak gibi gözüküyor. 2021 yılında, kamu kurumları ve bu özel şirketler arasındaki çizgiler bulanıklaşacak diyebiliriz.
Çin’in COVID-19 esnasında nasıl ciddi önlemler aldığını hepimiz gördük. İnsanları takip edebilmek adına her yere kameralar ve izleme sistemleri kurdu adamlar. Benzer şeyleri farklı ülkeler de uygulamaya koydu. Salgın geçse bile bu değişiklikleri hayatımızda görmeye devam edebiliriz çünkü devletler bir kere bizi daha çok takip edebilmenin tadına vardı demek yanlış olmaz sanırız. Bundan vazgeçmeyeceklerine kesin gözüyle bakabiliriz.
Esnek iş; İngilizcesi gig work olan, Uber sürücüsü olmak veya serbest yazarlık yapmak bağımsız bir sözleşmeyi veya yarı zamanlı bir işi anlatmakta kullanılan bir terim. Yani devlet güvencesi olmamak diyebiliriz. Esnek ekonomi çalışanları ise; ne yazık ki hiçbir güvencesi olmadan bu süreci atlatmak zorunda kalanlar. Devletler, günümüzde her gün bir yenisi eklenen esnek çalışma türleri için sosyal korumaları ve çalışma haklarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacaklar ve umarız ki böyle çalışan insanlara bir güvence sağlayacaklar. Avrupa, bu konuda ilk adımları attı bile. Darısı başımıza.