Pasifik'te Sırra Kadem Basan Pilot Amelia Earhart'a Ne Olduğu Üzerine Gizemli Bir İddia!

Amelia Earhart, Atlas Okyanusu'nu uçakla tek başına geçen ilk kadın pilottur. 1937'de ABD'li meslektaşı Fred Noonan ile çift motorlu bir uçakla dünya turuna çıktı. Yolculuğunun üçte ikisini tamamladığı sırada, uçak Pasifik Okyanusu'nun ortalarında kayboldu ve Earhart'ın izine bir daha rastlanmadı. Pasifik'te kaybolan Earhart'ın denize çakıldığı düşünülse de kaybolması üzerine yıllardır bambaşka teoriler üretiliyor.

Amelia Earhart, 2 Temmuz 1937'de uçağıyla dünyayı dolaşmaya çalışırken ona eşlik eden Fred Noonan ile ortadan kayboldu.

Onun Lockheed Model 10 Electra model uçağıyla ufukta son kez görüldüğü bu yolculuk, Pasifik Okyanusu'nun ortalarında bir yerlerde arkasında iz bırakmadan son bulmuştu. Bugüne kadar kimse onların başına neler geldiğinden emin değildi.

Birçok kişi, uçakta çıkan bir arızadan veya pilot hatasından kaynaklanan bir durum sebebiyle uçağının denize çakıldığını düşünüyordu.

(Görsel: Planlanan uçuş rotası. Kesikli çizgiler, bilinen en son yörüngesinin tahmini gösterimi.)

Ancak Uluslararası Tarihsel Uçak Kurtarma Grubu(TIGHAR), Amelia Earhart'in son birkaç haftasını ya da aylarını uzak bir Pasifik adasında mahsur olarak geçirdiğini ve bunu ispatlayacak iskelet kalıntılarının bulunduğu konusunda çarpıcı bir iddia ortaya attı.

Robinson Crusoe'u hatırlatan bu hikaye Nikumaroro adında küçük bir adada başlıyor.

Batı Pasifik'teki Phoenix Adalarının bir parçası olan bu mercanada 6 kilometreyi aşmayan bir genişliğe sahip. Geçmişte az sayıda insanın kısa aralıklarla yaşadığı bu adada bugün itibariyle kimse yaşamıyor.

1930'ların sonlarına doğru bu ada, bir İngiliz araştırma ekibi tarafından uçakların iniş-kalkış yapıp yapamayacağı konusunda değerlendirmeye tabii tutuldu. Değerlendirme sonrası zaman içinde bu adada Britanya İmparatorluğu'nun son sömürge genişlemelerinden birini temsil eden bir yerleşim yeri kuruldu.

1940 yılında ise, geçmişte adada mahsur kalmış birinin iskelet kalıntıları keşfedildi.

O dönemde İngiliz yetkililer bu iskelet kalıntılarının bir erkeğe ait olduklarını düşündüler. 1998 yılına gelindiğinde TIGHAR üyeleri orijinal tıbbi dosyaları taramaya başladılar ve bazılarını adli antropolog Karen Burns ve Richard Jantz'a gönderdiler.

Yıllar öncesinde ulaştıkları bilgileri geçtiğimiz aylarda halka duyuran TIGHAR;

o dönemde alınan ölçümleri günümüze uyarlayarak iskeleti incelediklerinde bulunan kemiklerin morfolojisinin bir kadına ait olduğunu ve Amelia Earhart'ın boy ve etnik kökeniyle uyumlu olduğunu yönünde açıklamalarda bulundu. 

Richard Jantz, iskelet ölçümlerinin güncellenmiş bir değerlendirmesini hazırlarken merhumun ön kollarının(bilek ve dirsek arası) 19. yüzyılın ortasındaki bir kadınla karşılaştırıldığında çok daha uzun olduğunu fark etti. Bir adli görüntüleme uzmanının yardımıyla Amelia Earhart'ın önkollarının olağandışı uzunlukta olmadığını, ancak iskeletin boyutlarıyla mükemmel şekilde eşleştiğini keşfettiler.

Bu eşleştirme tabii ki Amelia Earhart'ın bir adada mahsur kaldığını kanıtlayamıyor.

Ancak TIGHAR'a göre, iskelet üzerinde yapılan ölçümlerin bu yönde fazlaca sonuç vermesi bile önemli bir dayanak noktası.

TIGHAR, Earhart ve yanında bulunan Fred Noonan'ın nihai hedefleri olan yaklaşık 640 kilometre kuzeybatıdaki Howland Adası'nı bulamamaları sonrasında Nikumaroro Adası'na indiği teorisini uzun zamandır destekliyor.

TIGHAR üyeleri; ABD menşeli cilt bakım ürünlerinin parçaları, katlanır cep çakısının parçaları ve kamp ateşi izleri de dahil olmak üzere adadan birçok kalıntı topladı.

Bu kalıntılar da mahsur kaldıkları su bulunmayan bu mercanadada susuzluktan veya açlıktan ölmeden önce vakit geçirdiklerini destekler nitelikteydi.

1930'lar stardardıyla yapılmış bu alüminyum parça da adada bulunanlar arasında.

Bu parçanın uçağın yola çıkmadan çekilen fotoğrafının birinde görülen işaretli kısım olduğunu düşünüyorlar.

Üyelerin bir diğer dikkat çektiği konu ise Earhart'ın 2-6 Temmuz tarihleri arasında Batı Pasifik'ten bir yerden 100'e yakın imdat çağrısında bulunduğuydu.

Bu durum ikilinin uçağının denize çakılmış olması ihtimalini ortadan kaldırıyordu.

TIGHAR yönetici direktörü Ric Gillespie CNN'e verdiği demeçte; ilk imdat çağrılarında Noonan'ın yaralı olduğunu ve çok kısa bir süre içinde öldüğünü tahmin ettiklerini belirtti.

Uçağın diğer parçaları ve Noonan'ın kalıntıları hiç bulunamadı ve muhtemelen güçlü dalga hareketi ile denize sürüklendiği tahmin ediliyor.

Bu biraz fantastik gözükse de elde edilen bulgular doğrultusunda üyelere akla yatkın bir senaryo sunuyor. Eğer bu doğruysa, Amelia Earhart son birkaç haftasını katlanılmaz bir yalnızlıkla geçirip hayatını kaybetti.

Popüler İçerikler

İdeal Evlilik Yaşı Tartışması Aldı Başını Gitti "Çağımız 30 Yaşından Önceki Evliliği Taşıyamaz"
Fatih Erbakan'dan Devlet Bahçeli'yi Kızdıracak Sözler: "Dedem Yaşında İnsan"
Koşun Kaos Var: Demet Akalın Programına Gülben Ergen'i Konuk Edince Seren Serengil'in Tepkisi Sert Oldu!
YORUMLAR
09.06.2017

Ross Geller artık rahatlayabilir..

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ