1903 yılında hapse giren Afro-Amerikalı bir adam, daha önceden hüküm giymiş bir adamla birebir benzeşiyordu. İki mahkumu birbirinden ayırmak için çalışmalar başlatan yetkililer, parmak izlerini karşılaştırdıklarında büyük farklılıklar fark etti. Will ve William West davası, mahkumlardan parmak izi almanın ne kadar önemli olduğunu gösteren yegane olay oldu.
Diğer mahkumlar gibi standart giriş politikalarının uygulandığı Will'in fotoğrafı da çekildi ve kimlik memurları, West'in ölçümlerini ve tanımını kullanarak, onu daha önce cinayetten hüküm giymiş William West'in kaydıyla eşleştirdi.
O dönemler Bertillon güvenlik sistemi adlı bir sistem kullanılıyordu. Bu sistem daha önce kaçak olan suçluların suçlarının fark edilmesini sağlıyordu. Bu yüzden memurlar fotoğraftaki Will West'in 9 Eylül 1901 günü adam öldürmek suçundan da ceza aldığını gördüklerinde bunu rutin bir durum olarak karşıladılar.
İki mahkum birbirine tıpatıp benziyordu. Böyle bir vakayla ilk defa karşılaşan hapishane memurlar, Bertillon güvenlik sisteminin doğruluğundan şüphe duydu ve ikisinin de parmak izlerini aldı.
Bu olay sonucunda hapishane müdürü parmak izi kontrolünün önemini anladı ve Bertillon güvenlik sistemini kullanmayı ertesi gün bıraktı.
Çünkü eşsizdi!
Will ve William West'in birbirleri ile ikiz kardeş oldukları düşünülse de tam ilişkileri hala net bir şekilde tespit edilemedi.