“Lütfen kemerlerinizi bağlayın!”
Evet, normalde bu kural şehirler arası otobüslerde de zorunlu fakat Türkiye'de otobüs yolcularına kemer takın diyen ne bir muavin ricası, ne de bir trafik polisi var. Neyse, konumuz bu değil ama bir sosyal mesaj içermesi açısından yeri gelmişken değinmek istedik. Siz siz olun kemerlerinizi takmayı unutmayın.
Herkes en az bir kez de olsa otobüs yolculuğu yapmıştır. Bu yolculuklarda en çok karşılaşılan şeyleri sıraladık. Hazırsanız başlıyoruz :)
Dünyadaki en önemli kargonun o çantalar olduğu hissine kapılmak.
Edilmemişse bile, siz otobüse binmeden önce 'benden önce binen birisi yerime oturmuş mudur?' düşüncesi...
Çok konuşan biriyse geçmiş olsun.
Bu esnada hem ilgilenip hem de ilgilenmiyormuş gibi yaparak, farklı bir şeyle
uğraşıyormuş tavrına bürünülür. Camdan yansıyan muavinin siluetini izlemek en olağan davranışlardan biridir.
Siz hiç utanıp MOZAİK KEK isteyemediğiniz bir yolculuk yaptınız mı?
Tövbeler olsun!
Ve tabi en son tuvalete ne zaman gittiğinden bağımsız, sen otobüse bindiğinde gelen çiş.
Islak bozuk paraya temas etme mecburiyeti de bonus tabi.
Hediye alınan kişi değişiklik gösterebilir. Bkz. Eniştem vs.
Yolculukların korkulu rüyası bu minik canlıları daha da yakından tanıma fırsatı seni bekliyor adamım!
Pişmaniye! Pişmaniye var!
Hatta işi biraz abartıp otobüsün fotoğrafını çekmek…
Bunun gazete okuyan amcabeyleri de mümkündür.
Göz kanatır.
İnsanoğlunun en mütevazi fakat imkansız imkansız isteklerinden vol.1
Bu arkadaşlar hep gecikirler ve insandan çok bavul taşımalarıyla bilinirler.
Ağzından salya bırakanları da var bunların.
Böyle bir durumda biletinizi ve soyadınızı saklayın.