Seyhan Bey, Papel son dönemde teknolojiye yaptığı yatırımlarıyla sıkça konuşuluyor. Bu kadar yoğun bir teknoloji odağının arkasında nasıl bir vizyon var?
Seyhan İbrahim Yıldırım:
Aslında bizim için teknoloji bir araç değil, bir anlayış. Papel’i kurarken hedefimiz sadece ödeme sistemleri geliştirmek değildi; kullanıcıyı anlayan, ona güven veren bir finansal ekosistem yaratmaktı. Bugün yapay zekâ bu vizyonun kalbinde yer alıyor. Çünkü artık kullanıcı hız, güvenlik ve sezgisel deneyim bekliyor.
Biz de kullanıcıların bu beklentilerini karşılayacak çözümleri adım adım hayata geçiriyoruz. Geçtiğimiz haftalarda müşterilerimize sunduğumuz “Yüz ile Ödeme” teknolojisi bunun önemli bir örneği. Çok yakında kullanıcılarımızla buluşacak Sticker Card ise günlük hayatı kolaylaştıran inovatif çözümlerimize bir diğer örnek. Buna benzer, Türkiye’de daha önce yapılmamış, yenilikçi ürünlerimizi kullanıcılarımızla buluşturmak için çalışmalarımız devam ediyor.
Türkiye’ye yeni teknolojiler getirme konusunda Papel nasıl konumlanıyor?
Seyhan İbrahim Yıldırım:
Biz Papel’i yalnızca bir elektronik para kuruluşu olarak değil, finansal teknolojilerin Türkiye’deki gelişimine yön veren bir inovasyon platformu olarak konumlandırıyoruz. Finansal ödeme teknolojilerindeki dünya trendlerini Türkiye pazarında uygulayan öncü şirketlerden biri olmayı önemsiyoruz. Yüz ile Ödeme, Sticker Card, Amani entegrasyonu ve yapay zekâ tabanlı operasyon altyapıları da dünya trendlerini Türkiye’ye taşıma vizyonumuzun sonucu.
Sticker Card’dan bahsettiniz… Bu ürün kullanıcılar için nasıl bir yenilik sunuyor?
Seyhan İbrahim Yıldırım:
Sticker Card, ödeme deneyimini daha pratik, daha kişisel ve daha hızlı hâle getirmek için geliştirdiğimiz yeni bir çözüm. Kullanıcı telefonunun veya sık kullandığı pürüzsüz bir yüzeyin arkasına bu kartı yapıştırarak temassız ödeme yapabiliyor.
Bu formatta bir ürün Türkiye’de yaygın olarak kullanılmıyor. Biz yalnızca bir yeniliği “getirmekle” kalmıyoruz, aynı zamanda Türkiye pazarının alışkanlıklarına göre yeniden şekillendiriyoruz. Bu nedenle Sticker Card bizim için yalnızca bir ürün değil; ödeme deneyimini yeniden tanımlayan bir adım.
Uzaktan üye kabulü süreçlerinizde Amani ile bir iş birliği başlatıyorsunuz. Amani, global ölçekte çok bilinen, büyük finans markalarına da hizmet veren bir kurum. Bu iş birliği Papel için nasıl bir anlam taşıyor?
Seyhan İbrahim Yıldırım:
Amani bizim için sadece bir çözüm sağlayıcısı değil, stratejik bir teknoloji ortağı. KYC süreçlerinde saniyeler içinde doğrulama yapabilen, tamamen yapay zekâ tabanlı bir sistemi çok yakında devreye alacağız.
Bu entegrasyon sayesinde kullanıcı deneyimini önemli ölçüde kolaylaştırmayı, güvenlik standartlarımızı da bir üst seviyeye taşımayı hedefliyoruz. Dünyada tanınan bir teknolojiyle yapılacak bu iş birliği, Papel’in vizyonunu da global bir seviyeye taşıyacak.
Yapay zekâ demişken… bu teknoloji artık neredeyse her yerde konuşuluyor. Papel’de AI nerelere dokunacak?
Seyhan İbrahim Yıldırım:
Aslında her yere. Çağrı merkezinde robot asistanlarımızın müşteriyi tanıdığı, duygusal tonu analiz edip doğru yönlendirme yapabildiği bir sistemi devreye alıyoruz.
Operasyon tarafında süreçleri izleyen ve kendi kendine öğrenen algoritmaların test aşamaları tamamlanmak üzere. Ayrıca teknoloji entegrasyonu tarafında, yapay zekâ destekli asistanlarımız sayesinde müşterilerimizin entegrasyon süreçlerini çok daha hızlı ve kolay hale getireceğiz.
Yakın dönemde yapay zekâyı sadece operasyonel süreçlerde değil, büyüme ve pazarlama tarafında da aktif şekilde kullanmaya başlayacağız. Veri analitiği modellerimizle doğru müşteri segmentasyonunu yapabilecek, kullanıcı davranışlarını analiz ederek kişiselleştirilmiş kampanyalar tasarlayabileceğiz. Böylece kullanıcılarla daha doğru zamanda, daha anlamlı bir şekilde buluşarak etkileşimi sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyoruz.
Kısacası, sistem çok yakında sadece “cevap veren” değil, “anlayan ve önceden çözüm üreten” bir yapıya dönüşecek.
Bu noktada güvenlik ve regülasyon uyumu kritik. Papel’in yasa dışı faaliyetlerle mücadeledeki tutumu nedir?
Seyhan İbrahim Yıldırım:
Papel olarak yasa dışı faaliyetle mücadeleye çok önem veriyoruz. Son dönemde sektörde yaşanan elektronik para kuruluşu kapanışları sonrasında kötü niyetli bazı kişi ve grupların şirketimizi hedef almaya yöneldiğini gözlemliyoruz. Fakat aldığımız teknik ve operasyonel tedbirler sayesinde bu kişileri sistem içerisinden hızlı şekilde ayrıştırıyor ve tüm ekosistemin güvenliği adına kararlı bir mücadele yürütüyoruz. Son 14 ayda özellikle sektörde yaşanan gelişmelerden sonra şirketimize yapılan başvuru sayısının artmasının ardından yaklaşık 45.000 hesabı çeşitli nedenlerle kapattık ve yasanın öngördüğü şekillerde ilgili devlet otoritelerine bu kişilerle alakalı gerekli bildirimleri de yapmaktayız. Hesap kapatma konusunda bir tereddüdümüz yok, yasa dışı faaliyetlerle, hukuka aykırı kullanımlarla ve yüksek riskli işlemlerle mücadelede de kararlıyız.
Bizi eleştirenler veya kasıtlı saldırılarda bulunanlar elbette olacak; fakat kurumumuz dışında yapılan söylemler veya girişimler bizim sorumluluğumuzda değil. Bu gibi durumlarda yalnızca gerekli yasal bildirimleri ilgili otoritelere iletmekten sorumluyuz. Bizim asıl odağımız, sistemimize giren kullanıcıların işlem akışlarında veya ürünlerimizden yararlanırken denedikleri olası suistimalleri tespit etmek ve engellemek. Bu doğrultuda da güvenlik önlemlerimizi sürekli geliştiriyor ve yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz.
Suistimal girişimleri her zaman olacaktır; fakat sistemimize eriştikleri andan itibaren bu kişiler, belirli süreler içinde tespit edilip halihazırda 45.000’i aşan engellenmiş hesaplar listesine ekleneceklerinden emin olabilirler. Papel, Türkiye’de yasa dışı faaliyetleri ödeme kuruluşları üzerinden yürütmeye çalışan kişi sayısı bakımından en geniş “tespit edilmiş şüpheli kullanıcı havuzuna” sahip kurumların başında gelir. Uyguladığımız tedbirlerin sektördeki en sert uygulamalardan biri olduğuna inanıyoruz ve rakamlar bunu açıkça gösteriyor. Bu tür girişimlerde bulunmayı düşünenlere belirtmek isteriz ki, bu listede kendilerine her zaman yer bulunacaktır. Sistem dışında sahip olduğumuz yetki, yalnızca tespit edilen durumları ilgili otoritelere bildirmekle sınırlıdır; ancak sistem içine girildiğinde, işlemler hem veri tabanına entegre kural setleri ile sınırlanmakta hem de bahsettiğimiz sofistike yazılımlar tarafından anlık olarak analiz edilerek gerektiğinde derhâl sonlandırılmaktadır.
Kapılarımız herkese açıktır, yasanın öngördüğü gizlilik kuralları çerçevesinde randevu alan herkese çabamızı ve sonuçlarını göstermeye açığız.
Hem kullanıcıyı hem ekosistemi hem de finansal güvenliği koruyan bu yaklaşımın, sektörün genel güvenlik standartlarını yukarı taşıdığına inanıyoruz.