Pahalı Taramalara İhtiyaç Duymadan Alzheimer Hastalığını Tespit Edebilecek Yeni Bir Kan Testi Bulundu!

Tıp dünyasında çığır açacak bir gelişme yaşandı. Alzheimer hastalığını tespit edebilmek için yeni bir kan testi bulundu. Bu buluş, maliyetli teşhis taramalarını ortadan kaldırabilir ve durum için klinik denemelerdeki çeşitliliği artırabilir. Buyurun detaylara 👇

Tıp dünyasında umut verici bir gelişme yaşandı.

Kanda Alzheimer hastalığı ile ilişkili nörodejenerasyonu tespit etmek için kullanılabilecek yeni bir biyobelirteç tanımlandı. Bu gelişme, hastalığı saptayabilmek için gerekli invaziv ve maliyetli prosedürlere olan ihtiyacı ortadan kaldırabilir.

'Şu anda, Alzheimer hastalığını teşhis etmek için nörogörüntüleme gerekiyor. Bu testler pahalıdır ve programlanması uzun zaman alır ve…erişilebilirlik önemli bir sorundur.”

Şu anda, Alzheimer teşhisi beyinde üç farklı özelliğin tanımlanmasını gerektirmekte.

Bunlar ise amiloid-β protein plakları; tau proteini düğümleri; ve nörodejenerasyonun kanıtı. Bu semptomlar, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) veya pozitron emisyon tomografisi (PET) taramaları kullanılarak veya beyin omurilik sıvısı örnekleri incelenerek tespit ediliyor.

Ancak bu yöntemler hem pahalı, hem zaman alıcı hem de uzun vadeli yan etkilere sahip olabiliyor.

Alzheimer'ı kan testleri yoluyla geliştirmeye yönelik önceki girişimler, üç belirteçten yalnızca ikisini tespit edebildi. Brain dergisinde yayınlanan bu yeni çalışma, kan plazmasındaki nörofilament zincirini (NfL) tanımlayarak, anlaşılması zor üçüncü nörodejenerasyonu tespit edebilir. Bununla birlikte, NfL'nin varlığı, çok çeşitli nörodejenerasyon koşullarını gösterebilir.

Araştırmacılar, 600 hasta örneğinde Alzheimer'ı diğer nörodejeneratif hastalıklardan ayıran bir biyobelirteç olan BD-tau'yu saptayan bir antikor testi geliştirerek bu sorunu çözdüler.

Daha büyük ölçekli yapılacak olan doğrulama planlandığı şekilde ilerlerse, BD-tau testi farklı hastalık evrelerinde olan hastalarda etkili olabilir ve testi daha uygun maliyetli hale getirebilir.

Pittsburgh Üniversitesi'nden kıdemli çalışma yazarı Thomas Karikar şöyle diyor:

'Klinik araştırmalarda sadece ten rengine göre değil, aynı zamanda sosyoekonomik geçmişe göre de büyük bir çeşitliliğe ihtiyaç var. Daha iyi ilaçlar geliştirmek için denemelere, yalnızca akademik tıp merkezlerine yakın yaşayanların değil, farklı geçmişlere sahip kişilerin dahil edilmesi gerekiyor. Yaş, cinsiyet, ırk, hastalığın hangi evrede olduğu gibi belirtiyici etmenler var. Klinik araştırmalarda bu değişenleri değerlendirebileceğimiz bir çeşitliliğe ihtiyacımız var.'

BU içerikler de ilginizi çekebilir;

İnsan Dışkısınından Hap Üreten Bir Tedavi Yöntemi İçin Kakasını Bağışlayan Kadın: "Bu İş İçin Doğmuşum!"
Çocukken Oynadığımız Oyuncağı Görsel Şölene Dönüştüren Performans Sanatçısının Yaptığı Şova İnanamayacaksınız!
Öğrendiğinizde Tüylerinizi Diken Diken Edecek Olan Birbirinden Rahatsız Edici Gerçekler

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu