Dünya tarihinin en büyük imparatorluklarından olan Osmanlı'nın zaferleri, kuruluşundan yıkılışına geçirdiği süreç, çağ açıp çağ kapatması sonrasında da çağın gereklerine uyamaması malumunuz. Ancak devasa Osmanlı tarihinde öyle ufak tefek olaylar var ki bunlar magazinsel görünmesine karşın saltanatın hatta devletin gidişatını etkilemiş. Bu hikâyemiz de kendi kumandanının karısına talip olan Sultan İbrahim ile ilgili.
Kaynak: Murat Bardakçı
O dönemlerde valilerin padişahlara harçlık verme yükümlülüğü vardı.
Bu cevabın ardından memur Sivas'ı terk etse de daha sonra başka bir memur çok farklı bir istekle geldi.
Emir büyük yerden...
Sonrasında da memurları sert bir şekilde kovup adamlarını alarak isyan eder.
İbşir Paşa kendisinin eşini vermek istemeyen Varvar Ali Paşa'nın kellesini almak üzere Sivas'a hareket etti.
‘‘Ulan, ben senin avradının ırzını korumak için isyan etmiştim. Senin gibi herifi benim üzerime musallat etmelerinin sebebi budur, bilmiyor musun? Beni Allah'ın emrine karşı çıkmayıp da namusunu koruduğum için mi katledeceksin pezevenk?!’’
*en büyük pezevenk
Hımm devrin şartları çok tanıdık geldi. Halk açlıktan kırılırken sarayın şatafatı daha da artmış. Vergiler kol gibi olmuş. Ülke çöküşe giderken padişahın tek derdi uçkuru olmuş. Deyyuslar, godoşlar, şeref yoksunları makam mevki sahibi yapılmış. Hikayedeki tek namuslu adam katledilmiş. Neredeyse 2018
İbşir Paşa bu zamanda yaşasaydı kesin akepeli olurdu :D
Bir kez daha Mustafa Kemal ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşun da emeği geçen herkesten Allah razı olsun dedirten bir içerik. Bu ne böyle kimin eli kimin cebinde belli değil