MERHABA!
Hay Allah ne oldu bir şey mi var?
Aaaa… Sen duymadın mı Özlem Denizmen var. Hem de bu ay itibariyle Onedio’da yazmaya başladı.
Herkese merhaba, büyük zevkle takip ettiğim Onedio ailesinin bir parçası olmak çok güzel. Bu sayfamda sizlerden gelen sorulara cevap ve yorum vermek istiyorum. Son dönemde bana çok sık gelen soru ile başlayalım.
Haftanın sorusu: Özlem Hanım altın alayım mı, satayım mı, bozdurayım mı, ben ne yapayım? -Hamdi
CEVAP: Hamdi, altın kimlerin elinde farkında mısın sen? Eskiden Hindistan’da düğün olduğunda Türkiye’de sünnet olduğunda kuyumcuya gidilir altın alınırdı. Şimdi bankadan gram gram ruhun duymadan alabiliyorsun. Onu bırak artık ailelerin değil, spekülatörlerin elinde tüm dünyada…
Altın eskilerden beri ışıldadığı için hep dikkat çeken ve sevilen bir maden olmuş. Biz de ülkemizde ‘bir kenara koymaya’ bayılıyoruz. Çeyrek, yarım, tam, cumhuriyet derken topluca ışıldıyoruz. Biliyor musun? 1980-2000 yılları arasında 20 senelik bir dönemde altının fiyatı genel olarak hiç değişmemiş. Yani bazen kış uykusuna yatabiliyor bu kerata. Sen de 20 sene bekliyorsun değeri artsın diye…
2017 yılında Nobel ödülünü alan Richard Thaler der ki: ’Davranışsal ekonomiyi anlamadan insanların neyi, neden yaptığını anlamak mümkün olmaz.’’
Haftanın hatası: Sürü psikolojisi
Örneğin şöyle düşün sen neden bana altını soruyorsun. ‘Herkes’ alıyor diye… E peki herkesin yaptığını yapmak mı doğru yatırım? Değil. Buna davranış biliminde sürü psikolojisi deniyor. Genelde başarısız yatırımın anahtarlarından biridir. Önemli olan; herkes satarken düşük fiyattan alıp sabredip herkes almak istersen yüksek fiyattan satabilmektir.
‘’Piyasa hareketlerine yatırımcıların sürü psikolojisi hakimdir. Piyasalarda iki tür yatırımcı vardır, piyasa yapıcılar ve onları takip edenler.’’
- Charles Dow
Haftalık belirlediğim in/out:
IN: Ethereum ve siperli çift maske.
Out
Kredili mevduat hesabı ve topuklu ayakkabı.
Ooo Özlem Hanım hoşgeldiniz, sizi buralarda görmek ne güzel. Sabah programlarında izlediğimizde yeterince bilinçlenemiyorduk. Mesela asgari ücret ile geçinme ile alakalı. Hani kiramızı, mutfak masraflarımızı, faturalarımızı, yol paramızı, giyinmemiz, okul masraflarmızı ödedikten sonra kendimiz için de para ayırabiliyorduk asgari ücretten. Heh işte o hesap tutmuyor ya da biz bi yerde hata yaptık. Herneyse hoş geldiniz tekrardan. Ancak uyaralım, burada saat 10 kuşağı izleyen teyzeler yok, biraz eleştirilebilirsiniz.