Günümüzde çocuk yetiştirmek konusunda arada kalan anne ve babalar, kendi yetiştikleri disiplinlerin yanlış olduğunu okuyarak ve duyarak yeni nesil özgüvenli ve özgür çocuklar yetiştirmenin derdine düşüyor. Ancak 90'ların disipliniyle yetişenler, 2000'lerin dünyasında zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Psikolojik olarak ya kendileri ya da çocukları için uzmanların kapısını çalmaya da mecbur kalıyorlar. Bir çocuk psikoloğunun yaptığı paylaşım da yorumlarda ne kadar arada kalındığına işaret ediyor.
Çocuklarda duygulanım ritmikliğini sağlamak için taleplerine amuda kalkarak yanıt vermeniz gerekir. Ağladığında onu sevgiyle sarmalı, kulağına "babanın şarap çanağına sçayım, hep ben mi ilgileneceğim senle" demeliyiz. Ona herhangi bir tepki verirken kelimelerimizi özenle seçmeli ve öz benlik psikolojik duygulanımlı karakterine kötü etkisi olmamasına dikkat etmeliyiz. Ortalığın ansını skp, lcd tv nizi kırarsa, şefkatle yaklaşıp; "Masal Su Biçem, bu yaptığın beni çok incitti" deyin ki çocuk nasıl bir ebeveyn olmaması gerektiğini anlasın, ters psikoloji uygulayın ona, mal bir insan nasıl görünür izleterek öğretin.(NOT: bide çocuğunuz olunca hep çocuğunuzla ilgilenin , eşinizi sktredin, eşinize "o benim çocuuum" muhabbeti yapın ki eşiniz gidip başka kadınları gıdıklamaya hak kazansın)
Herkesin fikri kendine ama çocuğunu seven hiçbir ebeveyn çocuğunu şımarık yetiştirip her istediğini yapmaz, parmağında oynatır bizi çocuk dediğimiz varlık. Anam babam usulü de doğru/yanlış tarafları var ama zamana uymak gerekir, bugünün çocuklarına bize davranıldığı gibi davranamazsınız herşey farklı zaman, teknoloji, yaşam biçimi vs vs. O ince çizgiyi koruyabilmek önemli, hiçbirimizin çocuğumuzu mükemmel ya da istediğimiz gibi olacak diye bişey mümkün değil. Ruh halleri, yaşları gereği sürekli değişken olurlar. Fazla özgüvenli olacak diye her istediği yapılan/alınan/evet denilen bir çocuk zorba bı birey olur çıkar.
çocuğunuza pahalı oyuncaklar almak yerine pahalı (değerli) zamanlar alın. Yani onunla ilgilenip birlikte yaşayın tek başına çaresiz bırakmayın. Başarılı olması için kıçınızı yırtıp onun yapmadıklarını siz tamamlamayın, bırakın sorumluluk almayı, sorumluluk almadığında da cezasını çekmeyi öğrensin, burnu sürtsün. Bir teorim vardı, çokça kez kınandım, zaman benim haklı olduğumu gösterdi, psikologlar da doğru tutum sergilediğimi kabul etti. Teori: "okul öncesi çocuk yetiştirmek ile köpek eğitmek aynı mantıkdır". Basit, sebep-sonuç ilişkili ve anında geri bildirim verilecek şekilde olması gerekir. Katı tutumlu, dolayısıyla sürekli olarak tutarlı olması gerekir. Düzenli aktiviteler, sırası şaşmayan ritüeller olması gerekir ki çocuğun zihni sırada ne olduğunu bilip sakin/huzurlu kalabilsin. +++