Özgüveniyle Sınırları Aşıp Cahil Cesaretine En Güzel Örnek Olmayı Başarmış İnsanlar!

Özgüven, kişinin kendine olan güvenidir ama arka planı da boş olmamalıdır. Bir konu hakkında bilginiz, eğitiminiz varsa konuşursunuz; çünkü bu konuda uzmanlığınız vardır ve karşınızdakilerle bununla ilgili münazara yapabilirsiniz. Cahil cesareti ise bambaşkadır. Konu hakkında hiçbir bilginiz, eğitiminiz, hatta fikriniz yokken konunun uzmanlarına karşı saçma sapan argümanlar üretiyorsanız bu sizi cahil yapar. Üstelik en kötüsü bu konuda ısrar edip cahil cesaretinin sınırlarını aşmaktır. 

İşte o sınırı aşanlar ve sosyal medyanın diline düşenler…

Kara Harp Okulu mezunu olan ve 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan Korgeneral Engin Alan Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı Karargahı Planlama Subayı, Moskova Kara Ataşesi, Komando Tugayı Kurmay Başkanı, Genelkurmay Özel Kuvvetler Öğretim ve Eğitim Grup Komutanı, Kurmay Başkanı, 5. Komando Alay Komutanı ve 2. Kolordu Kurmay Başkanı olarak görev yaptı.

Ama bunu elbette ki beklemiyordu…

Doç. Dr. Bilge Demirköz ODTÜ’deki akademisyenliğinin yanı sıra CERN’de araştırmacı olarak görev alıyor. Geçen sene Uluslararası Bilim Kadınları Ödülleri töreninde yükselen yetenek ödülüne layık görülen ve mütevazılığın kitabını yazan akademisyen, Twitter’ı aktif olarak kullanıyor.

Takipçilerine uzay, kuantum, gen terapisi gibi pek çok bilimsel alanda bilgiler veriyor; bazen de ülkemizdeki araştırmaların yetersizliğinden ötürü dert yanıyordu ama bu cevap sanki derdinin tam olarak nedenini açıklıyor sanki?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu polislere ‘ayak kırma’ talimatı vermiş, Türk Ceza Kanunu’nun mimarı olan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Sözüer de suç olduğunu belirterek tepki göstermişti.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

2016’da kaybettiğimiz, pek çok ülkede kürsüsü bulunan ve dersler veren değerli sosyal bilimci Prof. Dr. Halil İnalcık’ın ölmeden kısa bir süre önce yazdığı bu tweet insanı duygulandırıyor, değil mi? Ama bazılarının aklına da bambaşka şeyler takılıyor.

Bu sorun elbette sadece ülkemizle sınırlı değil… Harry Potter serisinin yaratıcısı J. K. Rowling, Snape karakterinin ne tam olarak iyi ne de tam olarak kötü olduğunu yazmıştı ki ‘özgüven’ sahibi ve yazardan bile daha çok bilen o kişi geldi.

J. K. Rowling: “Snape, tamamen gridir. Onu bir aziz olarak ele alamazsınız çünkü kindar ve zorbaydı. Onu bir şeytan olarak da göremezsiniz çünkü büyücülerin dünyasını kurtarmak için öldü.”

Harry Potter fanı: “Hayır, vicdanını temizlemek için öldü.”

Ian Rennie: “Kitapları o yazdı, biliyorsun değil mi?”

Papa Francis: “Hıristiyanlar ve Müslümanlar kardeştir, biz de bu şekilde davranmalıyız.”

Hans van den Hoorn: “Neden Müslümanlara Hıristiyan olmalarını söylemiyorsunuz? Lütfen Yuhanna 14:6’yı okuyun.”

James: “Papa’ya ciddi ciddi İncil okumasını mı söyledin?”

Korgenerale psikolojik harp öğretecek, akademisyene “İyi araştır” diyecek, kitabın bizzat yazarına yazdığının tam tersini söyleyecek cesareti insanlık olarak tam olarak nereden buluyoruz acaba? Ne dersiniz?

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
YORUMLAR
02.02.2018

borufesür?

02.02.2018

Hem borufesür yapmışlar hem de diplomatı vermişler :D

02.02.2018

Bu tipler için cuk oturacak bir ifade bulmuşlar. HERB*KOLOG

02.02.2018

cahillik ne güzel her şeyi biliyorsun diye boşuna dememişler

TÜM YORUMLARI OKU (25)