Özgürlüğü İçin Roma İmparatorluğu'na Karşı İsyan Eden Ünlü Bir Savaşçı: Spartaküs

Spartaküs namını çoğumuz mutlaka duymuşuzdur. Zira kendisi hakkında beyaz perdede birçok eser vücuda getirilmiştir. Peki bunların yanı sıra Spartaküs'ün gerçek hikayesi neydi?

Spartaküs'ün M.Ö. 70'li yılların başında (yaklaşık M.Ö. 75) Galya'dan köle olarak Roma'ya getirildiği tahmin olunuyor. Bunun yanı sıra aslen Trakya coğrafyasında doğduğu bilinmektedir.

Fiziksel kuvveti ve yapısı sebebiyle gladyatör olarak arenada dövüştürülmeye başlandı. Tarihçiler, onun esaretinden önce iyi bir asker olduğunu varsaymaktadırlar.

Roma'da gladyatör olmak filmlerde süslendiği gibi aşırı havalı bir iş değildi. Hatta bunun tam tersine gladyatörler çok kötü şartlarda ve ağır koşullarda yaşıyorlardı.

İnsan muamelesi görmedikleri gibi bunun üstüne bir de muhafızlar tarafından her türlü cinsel istismara uğruyorlardı. Bütün bu şartlar gladyatörleri esaret altında kalmaktansa ölümü tercih edecek duruma getiriyordu.

M.Ö. 73'de aranan fırsat bulundu ve muhafızların boş bir anını yakalayan Spartaküs ile 60 kadar gladyatör firar etmeyi başardılar.

Bu bir avuç kadar adam Roma'ya hiçbir zarar veremezdi. Fakat Spartaküs ve takipçileri hızla çoğalmaya başladılar. Kölelere zulüm eden zenginleri bertaraf ediyorlar ve onların kölelerini kendilerine katıyorlardı. Bu isyanı duyan ne kadar köle varsa, sahiplerini öldürerek Spartaküs'e katılmaya başladılar.

Spartaküs ve takipçilerini yakalamak için yaklaşık 300 kişilik bir kuvvet gönderilmişti. Stratejik bir plan izlenerek kendilerinden 3 kat fazla olan bu Roma kuvvetleri bir gece baskınıyla bozguna uğratıldı.

Artık Spartaküs daha güçlüydü, zira yenilen Roma kuvvetlerinin bütün teçhizatları ele geçirilmişti. Spartaküs ve takipçileri artık çok iyi silahları sahipti.

Spartaküs ve birlikte firar ettikleri yakın dostu Crixus kuvvetlerini bölmeye karar verdiler. Crixus, Roma topraklarında kalıp kuvvetlenmek ve sonrasında saldırmak istiyordu. Spartaküs'ün amacı ise Alpleri geçerek takipçileriyle birlikte özgürlüğüne kavuşmaktı.

Bunun üzerine iki isyan kolu da gittikçe güçlenmeye ve sayılarını arttırmaya başladılar. Bir yıl boyunca ülkenin her tarafından özgürlük için savaşmak isteyen köleler akıp gelmekteydi. Crixus yaklaşık 20.000 ve Spartaküs de 50.000 kişiye ulaşmışlardı.

Roma bu isyanı bastırmak için 5 lejyon çıkarttı. Yaklaşık 30.000 kişilik bu kuvvetler nizamlı bir orduyu teşkil etmekle beraber çok güçlü teçhizatlara sahiptiler.

İlk hedef Crixus ve takipçilerinin koluydu. Evvela Spartaküs üzerine yürünürse Crixus arkadan vurabilirdi. Başarıyla direndilerse de Crixus ve takipçileri Roma lejyonlarına karşı mağlup oldular. İsyanın bir kanadı kırılmıştı şimdi asıl hedef Spartaküs idi.

Spartaküs üzerine gelen ilk Roma kuvvetleri karşısında başarı kazandı. Fakat Crixus'un ölümü onu bir anda etkiledi ve fikirlerini tam tersine çevirdi.

Alpleri geçip Roma topraklarını terk etmeye çok yakındı. Fakat o tam tersi bir karar verdi ve Sicilya'yı ele geçirme planını ortaya attı. Böylece Roma'nın iaşe kaynağı kesilecekti ve oradan sonraki hedef de Roma olacaktı. Fakat hiçbir şey Spartaküs'ün planladığı gibi gitmeyecekti.

Spartaküs ve ordusu çok zorlu bir yürüyüşten sonra çizme biçimindeki İtalya'nın burnu olan Messina'ya ulaştılar. Önlerindeki tek engel denizdi ve korsanlara para vererek Sicilya'ya geçmeyi planlıyorlardı.

Fakat Roma bu korsanlarla Spartacküs'den daha önce anlaşmıştı. Korsanlara para götürmeye giden adamlar bir daha geri dönmedi. Roma ordusu da sahnede görünmüştü. Spartaküs ve ordusu kelimenin tam manasıyla köşeye sıkışmıştı, savaş patlak verecekti.

Messina'da yapılan savaşın neticeleri çok ağır oldu. Spartaküs ve takipçilerinden 40.000 kadarı öldürüldü. Kuvvetle ihtimal Spartaküs de savaş meydanında hayatını kaybetti.

Esir alınan 6.000 kadarı ise isyancılara ibret olması için yollarda çarmığa gerildiler ve öylece ölüme bırakıldılar. Netice itibarıyla Spartaküs'ün bir anda planını değiştirerek geri dönüşü bütün planları alt üst etmiş ve canına dahi mâl olmuştu. Esarete karşın ölümü tercih etmesi ise onu günümüze kadar gelecek bir şöhrete kavuşturmuştur.

Popüler İçerikler

Bir İçerik Üreticisi Erkekleri Çekici Yapan Özellikleri Sıraladı: “Tek Elle Direksiyon Çevirebilmesi”
Kızılcık Şerbeti'nde Ortalık Karıştı: Ömer ve Görkem İlişkisi Açığa Çıktı!
Münevver Karabulut'u Vahşice Öldüren Cem Garipoğlu'nun İntiharının Öncesindeki Son Görüntüleri Ortaya Çıktı
YORUMLAR
26.01.2017

Her ne şekilde yaşanmış olursa olsun, zamanın tiranlarına ve köleliğe karşı çıkan tek bir adamın ismini 2000 yıldır hatırlıyoruz. Bana göre Spartaküs her anlamda başarıya ulaşmıştır.

30.01.2017

Onur ölümden üstündür!

29.01.2017

Spartacus isyanı senin anlattığın kadar destansı bir mücadele, mazlumların zalime karşı onurlu bir ayaklanması değildi arkadaşım. Daha girişte yanlışlarla dolu bir içerik hazırlamışsın çünkü Spartacus Traktır, Galli değil. Öyle dizilerde filmlerde popülist şekilde anlatıldığı gibi bir özgürlük hareketi kolektif bir başkaldırı değil bir grup kölenin firar edelim götümüzü kurtaralım hareketidir. Roma'ya karşı yapılmış yüce bir amacı olan bir hareket değildir. Spartacus'ün günümüzdeki özgürlük savaşçısı tasviri 20. yy'da Alman Marksistler tarafından hareketin sembolü olarak (Spartakistler) romantikleştirilmesi sonucu ortaya çıkmıştır.

29.01.2017

recep balta sen olsan romalıların götünü yalayıp dururdun değilmi... ne salakmış bu spartaküs ve yanındakiler.. keşke seni tanıma fırsatları olsaymış... iki kalemde gelmiş geçmiş bütün tarihcilerin yazdıklarını çürüttün bu senaryonla...

TÜM YORUMLARI OKU (38)