Hayatımıza giren ilk bilgisayarı hatırlıyor musunuz? Ya da ilk tuşlu cep telefonlarını? Ya ilk internete bağlanma çabalarını? Bu uygulamalar zamanında devrim niteliğinde olsalar da şimdi düşününce ne kadar da ilkel geliyor değil mi? Aslında ilkel olan onlar değil onları geliştirme çabasında olan insandı. İnsanlık tarihinin başlangıcından bu yana insanoğlu kendini yenileme ve hayatını kolaylaştırma adına sürekli arayış içerisinde olmuştur. İnsanlığın kendini geliştirmesiyle zamanının en önemli icatları da gelişti ve bugünkü şekillerine ulaştı.
Her şeyi geliştirerek “mevcut en iyi” ye ulaşma çabası insanlığı yeni bir arayışa sürükledi ve insanlık kendini bitmek bilmeyen bir geliştirme çabası içerisinde buldu. Bu geliştirme çabası düşünülenin aksine bilişsel anlamda eğitilerek sağlanan bir gelişme değil, biyolojik olarak bambaşka bir gelişme neticesinde oluşacak geleceğin “süper insan” modelidir.
Transhümanizmde işin tartışması bitmeyen ahlak ve tehlike boyutu var. Süper insanlar daha güçlü daha yetenekli olacakları için spor, atletizm vb faaliyetlere katılımları tartışma konusu. Ve güçlü bir insan topluluğunun daima ekstra talepleri olacaktır. Söz sahibi olmak isteme, izin verilmeyen işlere karışma gibi. Doğanın kuralı. Güçlü olan alır.
Cyborg olacaz yakinda