Bu kuşaktakiler günümüzde ergenler.
Ebeveynler çalışıyor, çocuk sayısı azalıyor, çekirdek aileler var.
Teknoloji, internet hızlandı. Cep telefonları var ancak henüz akıllanmadılar.
Oyunlar, konsollar artık bireysel oyunlar sunar oldu.
Çocuk, cihazla tek başına oynamaya başladı. Teknoloji ona haz veriyor, vücudu o hazza alışıyor, heyecanlanıyor, adrenalin salgılıyor. Beynimizin ilkel lobu alıştığı bu hazdan kopmak istemiyor.
Bu yüzden 2000 yılından sonra teknoloji bağımlılığından bahsedebiliyoruz.
Bu bağımlılık akıllı telefonlar ve sosyal medya ile birlikte yetişkinleri de esir alıyor.
Beyninize haz alacak başka bir şey sunmadığınız takdirde, amigdalanız aynı eylemi devam ettirmekte ısrarcı oluyor… Ancak ve ancak, teknolojinin yerine geçecek daha eğlenceli bir fikir sunduğunuzda beyniniz onu bırakıp diğerine geçmeyi kabul ediyor. Artık haz odaklı yaşıyoruz.
Evde masaüstü pc ve laptoplar ile internete ulaşan çocuklar, internet kafelerde “sosyal oyunlar” oynamaya başlıyorlar. Takım kurmalar, “chat- leşmler gibi İngilizce-Türkçe karışık kelimler giriyor lügatımıza. Bu “chat-leşmeler” kullandığımız kelimleri de kısaltmaya başlatıyor, yeni kelimler eklemeye çalışıyor. (,mrb,lol, nbr?, tmm…vb)
Bu dönemde Covid karantinası olsaydı evde çocuklar ne yaparlardı, nasıl oyalanırlardı sizce? 10 yıl öncenin günümüzden farkı neydi? İnternet ağı kuvvetli değildi, ama çok kanallı uydular cihazlar vardı. Decoder türevi aletlerle televizyonla zaman geçirme fazla olabilirdi.