Özge Selçuk Bozkurt Yazio: İsminizle Seslenilmesi Size Huzuru Çağrıştırsın

Keşke tam kapanma için bahar mevsimini beklemeseydik. Tam doğa güzelleşti, çiçekleri açtı, hava ısındı derken yine evlerde kaldık.

Şöyle olsaydı, böyle olsaydı, yönetim eleştirmesi yapmayacağım, benim konum; çocuk.

Hani şu online eğitimde ekran karşısına koyduğumuz, sonra da enerjisini atamayıp, ruhsal ve bedensel rahatlama sağlayamadığı için “öfkeli, asi oldu” diye etiketlediğimiz yavrular. 

Biz kendimiz kendi telaşımıza düşmüşken, gücümüzün anca onlara yettiği için sürekli kendimizi onları eleştirirken bulduğumuz.

Ya da bulamadığımız...

O kadar kaptırmışız ki her hareketine bir uyarı, bir kulp buluyoruz belki de. 

Düşünsenize, başınızda sürekli biri sizin neyi ne zaman yapacağınızı hatırlatıyor; siz şöyle uzanmışken “Bu odanın hali ne? “ diye içeri giren, ya da sürekli “Ellerini yıkadın mı, hadi yatma zamanı, ders tekrarı yaptın mı, kitabı okudun mu...” gibi, aslında hayatındaki sıkıntıyı sanki size bağlarmış gibi sizi değersiz, yetersiz hissettirse? 

Evet odamı toplamıyorum; çünkü “Ben dağınığım.”

Evet ellerimi yıkamıyorum çünkü “Ben pisim”

Evet ben ders yapmıyorum çünkü “Ben tembelim”

Birkaç gün evde geçecek hayırlısıyla da bize sağlıklı kalabilmenin, birlikte olabilmenin huzurunu çağrıştırsın birlikteliğimiz.

Biz kötü hissediyoruz doğru, ama endişemiz “Eyvah ipin ucunu bir kaçırırsak, bu çocuk disiplin edilemez bir daha” olmasın. 

Bu kişisel hijyen, yaşam kuralları zamana yayılarak öğrenilir. Pandemi gibi eve kapandığımız zamanlarda, insanın zaten kendini sınırlı kısıtlı hissettiği bu günlerde sanki “Hazır evdeyken kuralları öğrensin, pekişsin” dercesine öğrenilmez. 

Zaten eve kapandık, bir de odasına ya da iç dünyasına kapanmasın! 

İsminin seslenilmesi ona tüylerini diken diken yapan bir ânı hatırlatmasın.

Oysaki ne kadar özenle seçip koymuştunuz o ismi...  

Sıcak kek kokusuyla seslenin mesela,

Ya da patlamış mısırla birlikte sinema seyretmek için,

İkili koltuğun yerini değiştirmiş olun, aydınlık bir yere çekin, açın camı hava girsin, sehpaya da bir mum ve sıcacık bir ıhlamurla birlikte kitap okuma saati yapmak için mesela..

Ve sonra ona sımsıcak sesinizle ismini seslenin…

Yavrunuza bu zorlu şartlarda huzurla seslenmeniz dileğiyle...

Popüler İçerikler

Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: "Kendi İcat Ettiğin Laikliği Bana Dayatıyorsun"
RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"